Mahkemece TTK.nun 25/4.maddesinde emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde, açıkça belli değilse sekiz gün içinde malın ayıplı olduğunu satıcıya bildirmeye mecbur olduğu, davaya konu zeytinlerin Gemlik tipi sele zeytini olup, alkali ile muamele edilerek acılığı giderildikten sonra sele zeytini olarak işlendiğinin bilirkişi raporunda belirtildiği, davacının mutabakata varılan zeytinin doğal yolla olgunlaştırılan naturel sele zeytini olduğunu iddia ettiği, satıma konu edilen zeytinlerin davacının iddia ettiği şekilde doğal yolla oluşturulan naturel sele zeytini olduğuna ilişkin herhangi bir sözleşme yapılmadığı, davacının 04.04.2008 tarihinde zeytinleri teslim aldıktan sonra TTK.nun 25/4.maddesi uyarınca belirtilen sürelerde kontrol yapmak zorunluluğu bulunmakta iken üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, bu durumda davalının kendisine farklı nitelikte zeytin teslim iddiasına dayanarak talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar...
Maddesi uyarınca ayıp ihbarının yasal şekle uygun olarak süresinde yapılmadığı ve ibraz edilen delilller kapsamında satıma konu ürünün ayıplı olduğunun ispat edilemediği belirtilerek hüküm tesis edilmiş ise de, Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması için öncelikle malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davaya konu malın varsa ayıplı olduğunun tespitinden sonra ayıbın niteliğine göre tartışılması gereken ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile de davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile; 1- Bursa 2....
Maddesi uyarınca ayıp ihbarının yasal şekle uygun olarak süresinde yapılmadığı ve ibraz edilen delilller kapsamında satıma konu ürünün ayıplı olduğunun ispat edilemediği belirtilerek hüküm tesis edilmiş ise de, Ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tartışılması için öncelikle malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece davaya konu malın varsa ayıplı olduğunun tespitinden sonra ayıbın niteliğine göre tartışılması gereken ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile de davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile; 1-Bursa 2....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı olduğu iddia olunan aracın ayıpsız misli ile değişimi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; yalnızca lokal bir bölgede yer alan boya kalınlığının araç değişimini gerektirip gerekmediği husunda yanılgıya düşülmüştür.6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. Hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, aracın dava tarihindeki değerinin 107.000 TL olduğu, araçtaki ayıbın ise 9000 ila 10.000 TL arasında bir değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz hükmü bulunmaktadır. Yargıtay 4....
Buna göre; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise, alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK'nın 223.maddesinin 2.fıkrası uygulanır. Ayıbın muayene ile ortaya çıkmayacak nitelikte gizli ayıp olduğunun saptanması halinde de gizli ayıbın öğrenildiği andan itibaren derhal ihbar edilmesi gerekmektedir. Bu süreler içerisinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmaması halinde alıcı bu haliyle malı kabul etmiş sayılır. Somut olayda; satıma konu yarı römorkun davalı alıcıya .../.../... tarihinde teslim edildiği, ayıp ihbarının da davalı alıcı tarafından .../.../... tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalıdan satın alınan traktör modelinin .. model olarak ayıplı satıldığı iddiasına dayalı ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu traktörün halen ruhsatında.. model tescilli olması nedeniyle ayıplı bir maldan söz edilemeyeceğini ve ayıplı mala ilişkin hükümlerin uygulanamayacağını, davacının almış olduğu traktörün iddia edildiği gib... model değil, .. model olduğunu, traktörün parçaları veya gövdesi üzerinde yazılı olan yılın üretim ile ilgili bir husus olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece satılanın ayıplı olması nedeniyle davacı satıcının satış bedelini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de alıcının satım konusu malı kullanmakta olduğu mahkemece yapılan keşifle anlaşılmıştır. Ayrıca davalı keşide ettiği ihtarda ve davaya cevabında sözleşmeden döndüğünü de bildirmemiştir. Hal böyle olunca maldaki ayıp nedeniyle semenden indirim yapılıp yapılamayacağının tartışılmamış olması hatalıdır. Kabule göre de, satıma konu malın davacıya iadesine de karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık; satıma konu malın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesine dayalı olarak satıma konu malın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişimi, olmaz ise bedelin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....