Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

arasında 2011/10763-16937 imzalanmış olan 31.05.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince, alacağın temliki hükümlerine göre, taşınmazın geç tesliminden kaynaklanan kira bedeli alacağı yönünden davalı satıcıya karşı dava ve talep hakkı mevcut olup, mahkemece işin esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksinin kabulü ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve alacağın temlikine dayalı tapu iptal ve tescil ile geç teslimden kaynaklanan kira bedeli istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davalı vekili her ne kadar İDM'nin görevsiz olduğunu istinaf dilekçesinde iddia etmiş ise de görev hususunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 2018/3343 Esas, 2018/2245 Karar sayılı kararı ile tespit edilmiş olup, bu yöndeki davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....

    Davacı şirket tarafından sözleşmede belirtilen teslim tarihinin 31/04/2016 tarihi olduğu halde yapı kullanım izin belgesinin geç alınması nedeni ile fiilen teslim alınmayan taşınmaz nedeni ile yoksun kalınan kira bedellerinin rayiçlere göre tespit edilerek kendisine verilmesini talep ve dava etmiş ise de, taraflar arasında düzenlenen gayri menkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde noterlikçe yapılması gerekir iken adi yazılı şekilde yapılmış olduğundan sözleşmenin geçerliliğinden söz edilemeyeceğinden (Yargıtay 23....

      tarihler arasındaki 16 ay için belirlediği 74.250,00 TL kira kaybının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır....

        Hem taraflar arasındaki bu sözleşme hükmü,hem emsal Yüksek Yargıtay emsal kararlarında istikrarlı olarak vurgulandığı üzere, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satışa konu taşınmazın kararlaştırılan tarihten sonra geç teslimi halinde geç teslim nedeniyle hem kira tazminatı,hem de sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart istenemez,ancak bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre ancak birisi-yüksek olan- talep edilebilir. O nedenle, davacının gecikme cezası dışında kira kaybı istemesi hem sözleşme hükümlerine hem de Yüksek Yargıtay emsal kararlarına göre hukuken mümkün değildir. İlk derece mahkemesince bu yöndeki karar ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacıya ait 2 adet dairenin 30.01.1996 tarihli sözleşme uyarınca geç tesliminden kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile açılmış, mahkemece ıslahla attırılan miktarlar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davada, 05.08.2003 ile 17.02.2005 tarihleri arasındaki gecikme alacağı talep edilmiştir. Mahkemece bu dönem için ayrıca faiz alacağına hükmedilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.6.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 8.6.2005 tarihinde Sulh Hukuk mahkemesinde açılmıştır. Davalılar satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz hissesinin dava tarihindeki değerinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırları içinde kaldığından davanın görevsizlik nedeniyle reddini savunmuşlardır. Mahkemece işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü bir kısım davalılar temyiz etmiştir....

            Maddesinde, bağımsız bölümün tesliminden kaynaklanan alacak talebinden davalı yüklenicinin açıkça sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.1 maddesinde bağımsız bölümün teslimi sözleşme tarihinden itibaren 30 ay sonra olacağı belirlenmiş ancak satıcıya teslim tarihini aynı madde içerisinde 9 ay uzatabileceğine ilişkin hükmün taraflarca sözleşme tarihinde kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Teslim süresi tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırılabilir. Benzer davalarda dairemiz ve Yargıtay 13. Hukuk dairesi kararlarında 9 aylık ek sürenin haksız şart mahiyetinde olmadığı görüşü yerleşmiştir. Davalı Akdeniz İnş.'ın istinaf talebine gelince dosya kapsamı gereğince davaya konu taşınmazın davacıya geç teslim edildiğine dair tespit sözleşmeye ve yasaya uygundur. Bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan ve mahkemece kabul edilen gecikmeye dayalı kira kaybı tazminatı miktarı usul ve yasaya uygundur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan M.... Derinkök vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, ifa olanağı görülmezse ikinci kademedeki istek tazminat taleplerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmünce yapılan satış vaadi sözleşmesine dayanılarak mülkiyet aktarımı istenemeyeceğinden, açılan davanın reddine karar verilmiştir....

              Noterliğinin 04.09.2000 tarihli, 20027 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dava konusu 680 ada 28 sayılı parselin 1/2 hissesinin iptali ile adına tescilini ayrıca gayrimenkul satış vaadi şerhinden sonra davalı banka lehine tapu kaydına konulan ihtiyati haciz şerhinin terkinini, ikinci kademede ise tazminat tahsilini istemiştir. Birleştirilen davada davacı ..., satış vaadi şerhinin terkinini istemiş, karşı davada ise davacı ... satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak yine 680 ada 28 sayılı parselin 1/2 hissesinin iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, dava konusu 680 ada 28 sayılı parselde davalı ...'in 1/2 payının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline, birleştirilen davanın reddine, birleştirilen davada karşı davanın da derdestlik nedeni ile reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu