Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında düzenlenen 25/05/2022 tarihli ... sözleşme numaralı, finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ve finansal kiralama sözleşmesine konu malların aynen iadesi talebinin subut bulup bulmayacağı noktasında toplanmış olduğu görüldü. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; taraflar arasında düzenlenen 25/05/2022 tarihli ... sözleşme numaralı, finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğinin tespiti ve finansal kiralama sözleşmesine konu malların aynen iadesi talebinin subut bulup bulmayacağı noktasında toplanan istirdat davasıdır....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, 5 adet takibe konu senetler nedeniyle davacı ... yönetiminin davalı şirketlere borçlu olmadığının tespiti ve bonoların davacıya iadesi talebine ilişkindir....
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Bu durum, satışı vaat edilen taşınmazın tapusunda temliki tasarrufu engelleyen bir kaydın bulunması veya 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi hükmüne aykırı şekilde taşınmaz satışı vaat edilmesi ya da vaade konu taşınmazın bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olması halinde de geçerlidir....
Noterliğinde akdedilen 28.11.2007 tarih 39052 yevmiye nolu finansal kiralama sözleşmesi kapsamında müvekkiline ait taşınmazın teminat amaçlı ipotek verildiğini, dolayısıyla sadece söz konusu finansal kiralama sözleşmesine konu borcun ödenmesi halinde, müvekkiline ait taşınmaz aleyhine dermeyan edilen ipoteğin fekki gerekeceğini, bilirkişilerce dermeyan edilen kök raporda yer alan hesap çizelgeleri ile ihbar olunan ... tarafından sunulan makbuz ve ödeme belgeleri bir araya getirildiği zaman Beşiktaş 3. Noterliğinde akdedilen 28.11.2007 tarih 39052 yevmiye nolu finansal kiralama sözleşmesine konu borcun ödendiği ve söz konusu sözleşme çerçevesinde ihbar olunan ...'...
Enez Sulh hukuk Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklanan alacak isteminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 sayılı HUMK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat ve kiracılık sıfatının tesbiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....
Davacı, kira sözleşmesine dayalı olarak, iş merkezinde davalıya kiralanan 4, 5, 6, 7 ve 8 nolu bağımsız bölümlerden dolayı sözleşmenin, 7.4.2 maddesi gereğince kiracıların iş merkezindeki ortak giderlere katılmasına yönelik alacağın tahsili isteminde bulunmuştur. Alacak istemi kira sözleşmesine dayalı olup, HMK'nun 4. maddesine göre kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklara sulh hukuk mahkemesince bakılması gerekmektedir. Kaldı ki davaya konu iş merkezinde kat mülkiyetine geçildiği ve tüm bağımsız bölümlerinde davacıya ait olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince; satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Satış vaadi sözleşmesine konu payın arazinin büyüklüğü itibariyle belirlenen tarımsal niteliğine göre satışının mümkün olmadığının anlaşılması halinde davanın reddi, aksi halde kabul kararı verilmesi gerekir. Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözardı edilerek satış vaadine konu taşınmazın elbirliği mülkiyetine konu olması nedeniyle ifa olanağı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Taşınmaz üzerindeki yapılardan 3 adet bağımsız bölümün dava konusu edilmesine ve gelen tapu kayıtlardan 3 adetinin davacı adına kayıtlı olmasına rağmen satış sözleşmesine konu 2 daire ile birlikte delil tespiti dosyasında hesaplandığı şekilde 4 adet daire üzerinden eksik işler bedeline hüküm kurulması çelişkili ve dava talebini aşar şekilde ise de bu konu istinaf konusu edilmediğinden aleyhe kaldırılma konusu yapılmamıştır. Davacının dava konusu ettiği dairelerden 2 tanesi Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine 1 tanesi satış sözleşmesine konu edilmiştir. Taraflar arasındaki 28.11.2011 tarihli satış sözleşmesinde dairelerin teslim tarihi ile bir süre ve taahhüt öngörülmediğinden satışa konu daire için gecikme kirası veya tazminatı doğmadığından bu daire için ilk derece mahkemenin ret kararı farklı gerekçe ile de olsa sonuç olarak doğrudur....
Kambiyo senedinden kaynaklanan davalarda göreve ilişkin değerlendirme yapılırken senedin düzenlenmesine esas l hukuki ilişki ve tarafların sıfatına da bakılması gerekmektedir. Somut olayda, davacı taraf, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesini sunmak suretiyle, bu sözleşmeye dayalı olarak boş olarak teminat mukabili vermiş olduğunu iddia ettiği senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespiti davası açtığına göre, göreve ilişkin değerlendirmede, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığının kabulü gerektiği, zira, takibe konu senedin, işbu kira sözleşmesine dayalı olarak teminat suretiyle verilip verilmediği meselesi, göreve etki eden bir mesel olmayıp, sübüt ve esasa ilişkin olduğu, dolayısıyla, anılan usuli düzenleme uyarınca davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 20....
A.Ş., Genel Makine Oto.Tic.A.Ş. ve ... vekili, sözleşmeye konu ürünlerin dava dışı şirketten satın alındığını, davalı ve kefil olan diğer davalıların bu satım sözleşmesinin tarafı olmadığını, davalı kefillerin sorumluluğunun kira bedellerinin ödenmesi ile sınırlı olduğunu, davacının basiretli davranmadığını, davacının defterlerini usûle aykırı tutması ve sahte fatura almasından kaynaklanan sorumluluğunun davalıya yükletilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....