Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava dilekçesinde kullanmadığı izin süresinin 100 gün olduğunu belirtmiş olup, işverence 159 gün izin kullandırıldığının ispatlanamamasının bir önemi yoktur. Taleple bağlılık ilkesi gereği ve davacının hak kazandığı ve kullanmadığı izin süresini belirleyebilecek durumda olması göz önünde bulundurularak, davacının 100 günlük izin alacağı hüküm altına alınmalı ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda davalı tarafından izin formları sunulmuş olup, davacının bütün izinlerini kullandığı iddia edilmiştir. Dosya kapsamında iki izin çizelgesi olup her ikisi de imzalı ve imzaları inkar edilmemiş vaziyettedir. Bu çizelgelerden yalnızca biri dikkate alınmış bilhassa 1993-2010 dönemi izin durumunu gösterir imzalı form izin hesaplanmasında göz ardı edilmiştir. Her iki izin formu da birlikte değerlendirilip dosya kapsamında kullanıldığı ya da ücretleri ödendiği ispatlanan izin günleri mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağı konusunda eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

      İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yıllık izin kullandığına dair dosyaya belge sunulmadığından bahisle davacının tüm çalışma süresi gözönüne alınarak yıllık izin ücreti hesaplanmıştır. Oysa dosyada davacının yıllık izin kullandığına dair bazı belgeler bulunmakta olup, bu belgelerin dikkate alınmaması hatalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yıllık izin ücreti yönünden hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir....

        İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının yıllık izin kullandığına dair dosyaya belge sunulmadığından bahisle davacının tüm çalışma süresi gözönüne alınarak yıllık izin ücreti hesaplanmıştır. Oysa dosyada davacının yıllık izin kullandığına dair bazı belgeler bulunmakta olup, bu belgelerin dikkate alınmaması hatalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yıllık izin ücreti yönünden hatalı bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir....

          Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı işçinin hak kazandığı izin süresinin hesabı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda; davacının davalı işveren işyerinde 24.10.1983-14.01.2010 tarihleri arasında çalıştığı ve çalışması boyunca beşyüzelliüç gün izin kullandığı sabittir. Davacının da yararlandığı işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi ve davacının kıdemine göre hak kazandığı izin süresi yediyüzellibeş gündür.Davalıdan sadır belgede hak kazanılan izin süresinin sekizyüzon gün olduğu belirtilmiş ise de; bu hesaplamanın işe başlanılan 1983 yılı için yirmi gün ve işten ayrılınan 2010 yılı için otuzbeş gün izin süresi yazılmasından kaynaklı maddi hataya dayandığı anlaşılmaktadır....

            Davacının beyanına göre hizmet süresi içerisinde kullanmış olduğu yıllık ücretli izin gün sayısının 287 olduğu hesap ve tespit edilmiştir. İşyeri kayıtları arasında yer alan ve imzalı olduğu görülen İzin Kullanım Mutabakat Formları ile Özet İzin Kullanım Formlarında davacının hizmet süresi boyunca toplamda 491 gün yıllık ücretli izin hakkını kullandığının kayıt altına alındığı tespit edilmiştir. 2017 yılı Ocak ayı bordrosundan akdin feshi sonrası davacıya 45 gün karşılığı brüt 6.984,00- TL yıllık izin ücreti ödendiği tespit edilmiştir. Dosyadaki bilgi, belgeler ve imzalı izin kullanım mutabakat formları ile özet izin kullanım formlarında tespit edildiği üzere hizmet süresi boyunca davacının 491 gün yıllık ücretli izin kullandığı kabul edilmiştir. Buna göre davacının 139 gün karşılığı yıllık ücretli izne hak kazanmıştır. Davacıya 45 gün izin karşılığı ödeme yapıldığı da göz önüne alındığında kalan 94 gün için izin ücret alacağı bulunduğu kabul edilmiştir....

            Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan arta kalan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. İş sözleşmesinin işverence feshedilmesi halinde 17. maddede belirtilen yasal ya da arttırılmış bildirim önelleri ile 27. madde uyarınca işçiye verilmesi gereken iş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe girmez. Kanundaki bu düzenleme karşısında işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde bildirim öneli ile yıllık izin süresinin iç içe girebileceği kabul edilmelidir. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Sözleşmenin feshi anı, yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak Kanunda belirtilmiştir....

              Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan arta kalan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz. İş sözleşmesinin işverence feshedilmesi halinde 17. maddede belirtilen yasal ya da arttırılmış bildirim önelleri ile 27. madde uyarınca işçiye verilmesi gereken iş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe girmez. Kanundaki bu düzenleme karşısında işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde bildirim öneli ile yıllık izin süresinin iç içe girebileceği kabul edilmelidir. Kanunda, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. Sözleşmenin feshi anı, yıllık ücretli izin hakkının ücrete dönüşmesi, bir başka anlatımla izin ücretine hak kazanma zamanı olarak Kanunda belirtilmiştir....

                Bey'in yanına giderek izin yok demiştiniz ama davacı izin aldığın söylüyor dedim, ... Bey bana izin vermediğini yine ... Bey'in kesin talimatı olduğunu söyledi, daha sonra Uğur'a tekrar sorduğumda gene bana izin aldığını söyledi, normalde izine ayrılacak işçinin izin talep formunu 1. ve 2. vardiya amirlerine imzalatarak bir nüshası iş yerinde bir nüshası talepte bulunanda kalır, kurban öncesi eğer bir kişiye izin verilseydi, birçok kişi tatili birleştirmek için talepte bulunacaktı, o yüzden izin verilmemiştir. Sorduğunuz üzere izin formlarının izin kullanıldıktan sonra geçmiş tarihli olarak doldurulması şeklinde bir uygulama yoktur, ben de şuan mahkemeye gelirken form doldurarak geldim. Davacıya ayrılmadan önce bayramın 4. gününü zorunlu mesai olduğunu sözlü olarak bildirdik, kendisi izin aldığını ve gelmeyeceğini söyledi. Davacıyla biz aynı vardiyada çalışıyoruz, bahsettiğimiz konuşmaların olduğu vardiye çıkışında ben ve ......

                  (7) İzin başlangıç tarihi; izin olurunda izin başlangıç tarihi belirtilmemiş ise izin olurunun verildiği tarihtir. İzin süresinin tamamen veya kısmen uzatıldığı izinlerde izin başlangıç tarihi ilk iznin verildiği tarihtir....

                    UYAP Entegrasyonu