Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı kiralanana ait ödenmeyen kira bedeli ve aidat bedelinin tahsili için tahliye talepli olarak başlattığı icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TBK'nın 314 ve 315.maddelerinde kiralananın kullanıma bağlı olarak kiracının temerrüdü düzenlenmiştir. Anılan Kanun'un 314.maddesindeki düzenlemeye göre kiracı aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça kira bedelini ve gerekiyorsa yan giderleri her ayın sonunda ve en geç kira süresi bitiminde ödemekle yükümlüdür. TBK madde 315 uyarınca ''Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir....

    Taraflar arasındaki ilişki kira sözleşmesi olarak nitelendirildikten sonra mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın da bu nitelendirmeye bağlı olarak çözümlenmesi gerekir. HUMK'nın 9. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de davacının istemi kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı olduğuna göre HUMK'nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesi yetkili olduğu gibi BK'nın 73. maddesi gereğince kira borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan davacının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir. Taşınmazın bulunduğu yer ve davacının ikametgahı K... köyü Ula/Muğla olup, sözleşmenin bu adreste yapıldığı anlaşılmaktadır....

      Davacılar vekili 26/12/2017 tarihli dilekçesiyle, toplam 50.000-TL olan taleplerinin 40.000-TL'sinin kira mahrumiyeti, 10.000-TL'sinin ise taşınmazda oluşan değer kaybından kaynaklanan zarara ilişkin olduğunu belirtmiştir....

        Bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan ve mahkemece kabul edilen gecikmeye dayalı kira kaybı tazminatı miktarı usul ve yasaya uygundur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil veya alacak istemi ile açılmış ise de, davacı 15.01.2008 havale günlü ıslah dilekçesi ile istemini alacağa yönelik olarak sınırlandırmıştır. Açıklanan bu niteliği itibariyle dava sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Mahkemece geç teslim ve ayıplı imalat nedeniyle oluşan 8875,30 TL maddi tazimatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki davada davalıdan satın aldığı dairenin kendisine ayıplı olarak ve geç teslim edilmesi nedeniyle ayıp bedeli ve kira kaybı tazminatı istemiştir. Taraflar arasında düzenlenen 23.5.2006 tarihli sözleşmenin 5. Maddesinde “alıcının anahtar tesliminden itibaren bir yıl sonra ... bu sözleşmeden doğan haklarını 3. Şahıslara devredebilir. Devir alan 3. Şahıs devir edenin sahip olduğu ... bu sözleşmede yer 2011/16356 2012/9712 alan hak ve yükümlülükleri de devralır” hükmü mevcut olup, sözleşmenin bu hükmü tarafları bağlar. Davacının davaya konu daireyi 19.2.2009 tarihinde teslim aldığı ve 27.10.2010 tarihinde dava dışı şahsa devir ettiği ve eldeki davayı da 3.12.2010 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin az yukarıda açıklanan 5....

            karşılığı inşaat sözleşmesine göre davacılara ait bağımsız bölümlerin, ruhsat tarihinden itibaren 30 ay içinde bitirilerek teslimi gerekmektedir....

              raporda hesaplanan eksik iş bedeli olan 54.045,50 TL ile geç teslimden kaynaklanan 14.162,52 TL kira kaybı olmak üzere toplam 68.208,02 TL'nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesi gerektiği ..."...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....

                Değerlendirme : Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden taşınmazın geç tesliminden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde süre verilmesi 6098 s.TBK'nun 123.m.sinde,"- Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri,borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Alacaklı/Alıcı'nın,temerrüde düşen satıcı/borçludan isteyebileceği seçimlik haklar 6098.s.TBK'nun 125.m.sinde "- Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir....

                UYAP Entegrasyonu