ile 6.8.1994 tarihinde imzaladığı harici satım sözleşmesi ile taşınmaz satın alıp bedeli 4200 İsviçre Frangı ödediğini, tapusunun verilmediğini, havanın miras payına düşen miktar yönüyle başlattığı icra takibine vaki itirazında iptali isteminde bulunmuştur.Mahkemece davacının ...’nın eşinden harici sözleşme ile alınan taşınmazın tapusunun verilmemesi nedeniyle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline yönelik dava için herhangi bir delil toplanmadığı gibi bu konuda herhangi bir araştırma yapılıp değerlendirmede yapılmadığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca mahkemece davacının muris ... . harici sözleşme ile satın aldığı taşınmaza yönelik açtığı dava için taraf delillerinin toplanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken bu hususta herhangi bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....
Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali, takibin devamına ve asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,davalının taksitle satım sözleşmesi ile aldığı malların bedelini ödememesi nedeniyle aleyhine başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı davacı ile imzaladığı taksitle mal satışına ilişkin sözleşmenin altında ve sözleşmeye bağlı olarak senet bulunduğunu, senedin borcunu tamamen ödemesi nedeniyle yırtılarak kendisine iade edildiğini ve imha ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
İtirazın iptali davasından sonra davalı borçlunun iddia ve savunmalarını bu dava içerisinde ileri sürme imkânı varken, menfi tespit talebinin karşı davada ileri sürüldüğü ve mahkemece menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle karşı davadaki menfi tespit talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip hususunda itirazın iptali davası açıldığından, takip borçlusunun menfi tespit davasındaki ididalarını, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürebilecek durumda olması nedeniyle, mahkemece karşı davadaki bu talebin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuş, karşı davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Diğer yandan, takibin haksız olmasına karşın kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle mahkemece itirazın iptali davasında davalı şirket lehine kötü niyet tazminatına karar verilmemesi yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. Taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16/04/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra dosyasının incelenmesinde takibe itirazın 1 haftalık süresi için yapıldığı itirazın iptali davasının 1 yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür. Dosya basit yargılama usulüne tabi olduğundan HMK 320/1 maddesi gereğince dava dosya üzerinden ele alınmıştır. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava satım sözleşmesi çerçevesinde ödenmeyen fatura alacaklarına ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili davalın faizi ödemediğini savunmuş davalı ise müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirtmiştir. Taraflar arasında borcun varlığı ve miktarı hususunda anlaşmazlık bulunmamaktadır. Sorun davalının temerrüde düşüp düşmediği noktasındadır. Bilindiği üzere kural olarak tacirler arası temerrüt ihtarı ancak noter kanalıyla yapılır. Buna karşın kesin vadeli sözleşmelerde vade tarihi ile tacirler arası satım ve hizmet sözleşmelerine ilişkin alacaklarda teslimden itibaren 30 gün sonra temerrüt gerçekleşir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2015 NUMARASI : 2013/398-2015/200 Uyuşmazlık, taraflar arasındaki geçerli taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle, kullanılan konut kredisinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 02.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava , satım ve kira sözleşmesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca davacı tarafından satım bedelinin ödenmesine rağmen sözleşme konusu malın gönderilmediği iddiasına dayalı olarak satım bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesi ile itirazın iptalini istemiş; bilahare tam ıslah dilekçesi ile davasını alacak davasına dönüştürmüştür. Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse (yani ıslah dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise) davacının artık HMK m. 180'e göre bir hafta içinde yeni (ikinci) bir dava dilekçesi vermesine gerek yoktur. Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 19/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile açık bir şekilde davasını ıslah ettiğini belirterek itirazın iptali yönünde açtığı davadaki talep sonucunu değiştirmiş olup, alacak davasına dönüştürmüştür. Bundan sonra yeni bir dava dilekçesi verilmesine gerek yoktur (bkz. Yargıtay 13....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan gayrı resmi satış sözleşmesi kapsamında müvekkiline 10.000,00 TL ödenmek suretiyle bir adet kamyonetin davalıdan satın alınmış ise de vergi borçlarının müvekkilince ödenmesi taahhüt edilen tutardan çok fazla olması ve akabinde aracın trafikten men edilerek müvekkilinin elinden alınması üzerine müvekkilinin aracı almaktan vazgeçerek ödemiş olduğu tutarın tahsili için başlattığı takibe davalı borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satım ilişkisi kapsamında müvekkilince davalıdan satım bedelinin tahsil edilmediği gibi vergi borçlarının davacı yanca ödenmemesi nedeniyle resmi satım işleminin gerçekleştirilemediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur....