Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesine rağmen satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının kararda gösterilmemesi ve karar tarihi itibariyle Harçlar Yasası Genel Tebliğinin (1) Sayılı Tarifesine göre, taşınmazların satış bedeli üzerinden “binde 11,38” nispi karar harcı alınması gerekirken, yazılı şekilde “binde 9,9” oranında harcın tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, Kilis İcra Müdürlüğü'nün 2012/18 E. sayılı dosyasında hazırlanan sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan alacaklı bankanın, hacizden sonra ön satış avansı yatırmak suretiyle satış talebinde bulunduğunu, ancak daha sonra satış talebini yenilemediği gibi kıymet takdirinin de yapılmayıp satış avansının da tamamlattırılmadığını, bu nedenle haciz ve satış talebinin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunan bankaya düşen payın müvekkiline ödenmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkili tarafından haciz tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde satış talep edilerek satış avansının yatırıldığını, bakiye satış avansının her zaman tamamlattırılmasının mümkün olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Cüz’i de olsa satış avansının yatırılmış olması, usulüne uygun bir satış talebinin bulunduğu anlamına gelir. Yatırılan masrafın yetmeyeceği sonradan anlaşılırsa, bunun tamamlanması istenebilirse de, masraf hiç yatırılmamışsa geçerli bir talebin varlığından söz edilemez. Kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılmamakla birlikte, kıymet takdiri yapılmadan da satış istenebilir. Diğer bir anlatımla, kıymet takdirinin yapılmaması sadece satışın yapılmasına engel olur. İcra Müdürünün ret kararının ayrıca İcra Hakimliği'nce iptalinin talep ve dava edilmesine gerek dahi olmadan mahkemece re'sen nazara alınması anılan madde hükümlerine uygun olacaktır. Şikayet olunan M.. B..'un satış talebi, yukarıda belirtilen ilke çerçevesinde usulüne uygun bir satış talebi olup, avansın kıymet takdiri aşamasında kullanılmasının sorumluluğu alacaklıya yüklenemeyeceği gibi, eksik masraf avansının İcra Müdürlüğü'nce her zaman tamamlatılması da esasen mümkündür....
yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde satış ilanında gösterilen KDV oranı ile ilgili şikayet konusu yapılmadığı, satış ilanının 50.000 tirajın üzerinde satış yapan gazetede ilan edilmediği, taşınmazların niteliklerinin satış ilanına ve satış şartnamesine yeterince aydınlatıcı biçimde yazılmadığı iddia edilmişse de kıymet takdiri göz önüne alındığında taşınmazların çok değerli olmayışı ve satış ilanı ile satış şartnamesinde taşınmazların temel bilgilerinin yazılı olması nedeniyle bu husustaki itiraza da değer verilmediği anlaşıldığından davanın reddine, İhale bedelinin %10'una isabet eden 17.660,00- TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar verilmiştir....
Ticari ve İktisadi Bütünlüğü kapsamında ihale yoluyla satışı kararlaştırıldığını, işbu Satış İlanı ile bu satış ilanına konu ihale yoluyla satış kararının iptali ile ihtiyati tedbir kararı verilerek satış işleminin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, iptali talep edilen satış ilanı ile bu satış ilanına konu ihale yoluyla satış kararı usul ve yasaya aykırı olup, satışın gerçekleşmesi halinde müvekkilinin hak ve alacaklarını tahsil etme ihtimali büyük ölçüde ortadan kalkacağından ve müvekkilinin telafisi imkânsız zararlara uğrayacağından işbu huzurdaki davayı ikame etme zarureti doğduğunu, idari makamlar tarafından tesis edilmiş olsa bile, özel hukuk hükümlerine tâbi olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğunu, satış ilanı ve satış ilanına konu ihale yoluyla satış kararının iptali talep edilmesi nedeniyle TTK ve TMK hükümleri uygulama alanı uyuşmazlığın çözümünde adli yargı merci olan Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli...
Satış günü 25.12.2019, 2. Satış günü 09.01.2020, 25 adet marka için 1. Satış günü 08.01.2020, 2. Satış günü 23.01.2020, 21 adet marka için 1. Satış günü 15.01.2020, 2. Satış günü 30.01.2020 olarak belirlendiğini, satışı yapılacak olan markalar için 1.ve 2....
, satış fiyatının emsal alınması gerektiği belirtilerek ocak başı satış fiyatının 2010 yılı için 20.96 TL üzerinden revize edilmesi gerektiği; 2011 yılı için, 14.356.38 ton üretim ve satış beyan edildiği 5,5 TL üzerinden oluşan Devlet hakkının yatırıldığı, 14.356.38 ton üretimin yanı sıra dışardan malzeme alımı yapıldığı toplam 169.650 ton ekte örneği sunulan kesin mizanın incelenmesi sonucu gelirler toplamı/giderler/tonaj= 2011 yılı satış fiyatının emsal alınması gerektiği ve ocak başı satış fiyatının 20,96 TL üzerinden revize edilmesi gerektiği; 2012 yılı için, 14.373 ton üretim ve satış beyan edildiği ve 6,5 TL üzerinden oluşan Devlet hakkının yatırıldığı, 14.373 ton üretimin yanı sıra dışarıdan malzeme alımı yapıldığı toplam 61.375 ton ekte örneği sunulan kesin mizanın incelenmesi sonucu gelirler toplamı/giderler/tonaj = 2012 yılı için satış fiyatının 20.96 TL olduğunun tespit edildiği ve son olarak 2013 yılı için, 15.622 ton üretimin yanı sıra dışardan malzeme alımı(82.170 ton) yapıldığı...
Davacıların dava dilekçesinde kıymet takdiri tebliği ve satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik bir şikayeti bulunmadığı, her ne kadar taşınmazın nitelikleri ve özelliklerinin ve KDV oranının hatalı gösterildiği iddiası ile ihalenin feshini talep etmişler ise de, davacıların satış ilanı tebliğ tarihi olan 19/04/2022 tarihinde satış ilanından haberdar oldukları ve satış ilanına ve satışa hazırlık işlemlerine yönelik bir başvuruda bulunmadıkları, bu sebeple satış ilanına yönelik şikayetlerinin ihalenin feshi davasında incelenmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; satış talebinde tarih olmamasının talebi geçersiz hale getirmeyeceğini, böyle bir durumda satış talebinin en geç satış avansının yatırıldığı tarihte yapıldığının kabul edilmesi gerektiğini, satış talebinin olmadığı düşünülse dahi satış avansını yatıran müvekkili bankanın satış talebinde bulunmuş olduğunun da kabul edilmesi gerektiğini, 29/05/2014 tarihinde icra dosyasına taşınmaz ayrımı yapılmaksızın 500,00TL satış avansı yatırdıklarını, bu durumda hem satış talebinin hem de satış avansının hacizli tüm taşınmazları kapsadığını, alacaklının, satış talebinden sonra ve satış avansını yatırmadan önce icra dairesinin nereye ne talimat yazdığını takip etmek zorunda olmadığını, satış avansının da yetersiz olmasının haczin düşmesini gerektirmeyeceğini, icra dairesi tarafından Mut İcra Dairesine yazılan talimata cevap verilmediği gibi Mut İcra Dairesine herhangi bir havalenin de gönderilmediğini belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini...
T4 de satış gününün elektronik tebligat ile 02/07/2019 tarihinde bildirildiğini, Av. T4 02/07/2019 tarihinde satış tebligatı elektronik posta ile tebliğ edilmesine rağmen ihaleye katılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/18 satış sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İhalenin yapıldığı 10/01/2020 tarihinden itibaren 7 gün sonunda ihalenin feshi davasının davacı tarafça süresinde açıldığı, davacının arttırmaya hazırlık aşamasında usulsüzlük yapıldığını iddia ederek fesih talebinde bulunduğu, taşınmaz mal ihalesinde, İİK'nın 127. maddesi hükmü uyarınca ilgililere satış ilanının tebliğinin zorunlu olduğu, satış ilanının trajı 50.000 üzeri ve Ülke genelinde yayın yapan gazetede ilan edildiği, satış ilanının taşınmaz hissedarlarına usulüne uygun çıkarıldığı, davacı Hasan Ünal ve diğer hissedar vekili Av....