İcra Müdürlüğü'nün 2010/18041 E. sayılı dosyasında söz konusu taşınmaz üzerine, 15.09.2011 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, 04.09.2012 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, ... 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2003/93 talimat sayılı dosyası incelendiğinde ise; 11.10.2010 tarihinde satış kararı alındığı, satış ilanı tebligatının borçlu Kittaş Kayalıoğlu vekili olarak Av. ...'e gönderildiği, tebligatın muhatabın adliyede olması nedeniyle daimi çalışanı ... imzasına 18.10.2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Bu halde takip dosyası içeriği itibariyle şirket, değişik tarihlerde birden fazla vekille temsil edildiğine göre, satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle görevli vekillerden birine satış ilanının tebliğ edilmesi gerekirken, istifa eden vekile yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür....
Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, hukuki niteliği bakımından bir ön akit olup bu sözleşme ile; taşınmaz mal mülkiyetinin başkasına geçirilmesi ve başkası adına tescili değil, sadece o taşınmaz malın ileride satışına ilişkin bir sözleşme yapılması borçlanılmaktadır. Bu nedenle, satış vaadine konu taşınmazın sözleşmenin düzenlendiği sırada vaad edenin mülkiyetinde bulunmaması sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aynen yerine getirilmesi mümkündür ancak, satış vaadinde bulunan, geçerli bir satış vaadi sözleşmesine rağmen akdi yerine getirmez ise, vaad edilen; vaad olunan satış aktinin yerine getirilmesi hususunda dava açabilir. Zira, satış vaadi sözleşmesi, satış sözleşmesinin yapılmasına tarafları icbar eder. Mahkemenin hükmü de bu satış aktinin yapılmasına ilişkindir. Bir başka deyişle mahkeme hükmü satış aktinin yerini tutar ve Türk Medeni Kanunu'nun 716....
satış avansının kabulüne talep ettiğini, icra müdürlüğünce de 09/07/2018 tarihli tensip ile talebin kabulü ile satış hazırlanmasına karar verildiğini, ardından son olarak 01/07/2019 tarihinde 1.000,00 TL satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, bu talebe karşılık icra müdürlüğünce 02/07/2019 tarihli tensip ile daha önce 900,00 TL satış avansı talep edildiği, bu avansın 15 gün içerisinde yatırılmadığını, yasal sürelerin geçtiği belirtilerek satış talebinin reddedildiğini, icra müdürlüğünün ret kararının dayanağının İcra İflas Kanunu'nun 110.maddesi olup aranan şeyin satışın istenmesi olduğunu, icra müdürlüğünün satış avansı istendiği ve 15 gün içinde ödenmesi kararının ise taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek 02/07/2019 tarihli ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava dışı Mehmet Balaban ile davalıların murisine vekaleten İbrahim Karagöz arasında, 1326 sayılı parselde murise intikal edecek paylar konusunda 16/11/1998 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığı, Mehmet Balaban'ın da kendisine vadedilen taşınmaz paylarını 28/09/2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacı T1 satmayı vadettiği, sözleşmeye konu taşınmazların davacıya tapuda satış ve devrinin gerçekleşmediği, sonrasında Serik 1.Sulh Hukuk Mahkemesinde 2006/238 sayılı dosya ile açılan ortaklığın giderilmesi davası neticesinde sözleşmeye konu taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği, kararın kesinleşmesini müteakip aynı mahkemenin 2017/9 Satış sayılı dosyası ile taşınmazların ihale yollu satışının gerçekleştirildiği ve maliklere payları nispetince satış bedelinin ödendiği hususları uyuşmazlık dışıdır....
şerhlere yer verilmediğini, satış ilanının tapudaki tüm ilgililere tebliğ edilmediğini, ihalede aynı ilanla iki taşınmazın satışa çıkarıldığından satış bedelinin İİK'nın 129. maddesindeki bedele ulaşıp ulaşmadığının irdelenmesinin gerektiğini, taşınmazın kıymet takdirinin usule uygun olmadığını, bu nedenlerle Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2019/67 Tal. sayılı dosyasından 26/04/2021 tarihinde yapılan ihalenin feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri; Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış işlemlerinin durdurulmasına yönelik taşınmazın dava konusu olduğunu, önalım davası ayni hakka yönelik olup müvekkilinin mülkiyet hakkını ilgilendirdiğini, taşınmazın Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu'nun 2020/26 satış sayılı dosyasında cebren satılması halinde müvekkilinin önalım hakkının engellenmiş olacağını, ayni hak olan mülkiyet hakkının mutlak korunması gerektiğini, taşınmazın satılması halinde davalının payı kalmayacağından önalım davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, satış işleminin durdurulmasında müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu belirterek mahkemenin 22.09.2021 tarihli, Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu’nun 2020/26 satış sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın satış işlemlerinin durdurulması taleplerinin reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına, Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğu’nun 2020/26 satış sayılı dosyasında satış işlemlerinin önalım davası kesinleşene...
satış gününde alıcı çıkmadığından ihalenin gerçekleştirilemediği, bunun üzerine 6183 sayılı yasanın 96. maddesi gereğince satış işlemlerine devam edildiği, bu maddeye göre yapılacak olan satış ile ilgili yedi günlük ilanın davalı müdürlükçe yapıldığı, bu maddeye göre satış işlemlerine devam edilmesi halinde yasada borçluya satış ilanı tebliği zorunluluğunun bulunmadığı, buna rağmen hazırlanan satış ilanının borçluya tebliğe çıkartıldığı, davacı tarafça usulsüz olduğu iddia edilen satış ilanının bu satış ilanı olduğu ve aynı konutta oturan kardeşi imzasına 16/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin bir an için usulsüz olduğu kabul edilse dahi, 6183 sayılı yasanın 96. maddesi gereğince satış işlemlerine devam edilmesi durumunda borçluya satış ilanı tebliği zorunluluğu bulunmadığından, bu durumun ihalenin feshini gerektirmeyeceği, bunun dışında ihalenin feshini gerektirir bir sebebin de bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinde bir...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; ihalenin feshini talep eden şikayetçi müflis şirketin şikayet dilekçesinde usulsüz tebligat olgusuna dayanmış ise de hangi tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ayrıca ve açıkça belirtilmediği, mahcuzun iflas masasına dahil olan mallardan olması nedeni ile satış ilanının, iflas idaresi yanında müflise de tebliğinin zorunlu olmadığı (Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2014/13711 esas 2014/17706 karar sayılı kararı), bu nedenle, boçlu müflis şirkete satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının açıklandığı üzere ihalenin feshi nedeni yapılamayacağı, satış kararında satış ilanının iflas idare memuruna ve rehin alacaklısına tebliğine karar verilmiş olup, iflas idare memuru Hülya Yıldırım'a satış ilanının tebliğ edildiği, süresinde -şikayetçinin satış ilanında iddia ettiği husular yönünden- satış ilanına itiraz edilmediği, davacı ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasında bulunmuş ise de; bir iddianın soyut veya genel hatlarıyla ortaya konulmasının yeterli...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı vasisi, ...’ın 3 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 02.06.2008 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini,...un da temlik aldığı payı davalı ...’ya devrettiğini, Ali’nin temlik tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını, kendisine satış bedelinin de ödenmediğini, ayrıca davalı ...’ın ...’ın mirasbırakanı ...’ı kandırarak aldığı vekaletname ile 3 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, ...’nın da temlik aldığı payları davalı ...’e devrettiğini, satış bedelinin mirasbırakana verilmediği gibi vekâletname ve satış tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline, olmadığı takdirde satış bedelinin vekilden tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ...’ın ölümü ile davaya mirasçıları...