Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; satış sözleşmesine konu aracın dava dışı 3. kişi adına tescilinin yapıldığı, böylelikle davacının tescile ilişkin talebinin ifa imkansızlığı nedeniyle kabulünün mümkün olmadığı, davacının satış sözleşmesine konu araç bakımından kullandığı kredinin bağlı kredi niteliğinde olduğu, bağlı kredinin varlığı halinde 6502 sayılı TKHK'nın 30/4 ./.. -2- maddesi kapsamında, edimin ifa edilmemesinden kredi veren ile birlikte satıcı ve sağlayıcının müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, buna karşın davacının ancak yaptığı ödemeleri talep etmesinin mümkün olduğu, yapılmayan ödeme bakımından menfi tespit talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 19.000,00 TL nin davalı ... A.Ş. için 27/07/2015 tarihinden itibaren, diğer davalılar için dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı ve davalılar ... A.Ş ve ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/603 Esas KARAR NO : 2021/1315 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 17/04/2018 KARAR TARİHİ : 07/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ------------ satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkili adına kayıtlı--------------- satış yapıldığını, bu nedenle satın aldığı yazılımın------------arz ettiğini, müvekkilinin bu amaçla davalı ile iletişime geçtiğini, davalı yana ------ satış yapmak için kiralandığının bildirildiğini, davalı tarafından müvekkiline gönderilen-------- ------------- seçeneğinin olduğunu, müvekkili tarafından----------yapıldığını, ---------- istenilen özelliklerin bulunmadığının tespit edildiğini, davalı firmanın uyarılmasına rağmen eksikliklerin tamamlanmadığını, eksikliklerin giderilmesinin ayrı bir bedel olduğunu belirterek...

      DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/12/2021 KARAR TARİHİ : 05/10/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ile aralarında yapılan anlaşma gereği davalı firmanın hesabına 1.162.500,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini, davalının anlaşma gereği önlükleri teslim etmediğini, önlükler teslim edilmediğinden 69.000,00-TL bedelin iade edildiğini, kalan paranın iadesinin gerçekleşmediğini, bunun üzerine ... ... İcra Müdürlüğünün .../......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesinden kaynaklanmaktadır.Başkanlar Kurulu Kararı ile Yargıtay Yasasının 14.Maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 23.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin, sözleşme yapıldığı tarih itibariyle ifa olanağının bulunduğu, daha sonra dava dışı ihbar olunan İhlas İnşaat Limited Şirketi ile toprak sahipleri arasındaki at karşılığı inşaat sözleşmesinin fesih edilmesi nedeniyle ifanın imkansız hale geldiği davacının ifanın imkansızlığını arsa sahipleri tarafından aleyhine İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/134 Esas sayılı dosyasında el atmanın önlenmesi ve tazminat davası açtıkları ve hükmedilen tazminatın davacı tarafından İstanbul 18. İcra Müdürlüğü'nün 2015/17945 Esas sayılı dosyasına ödediği görülmektedir. bu durumda davacının ifanın imkansızlığını bu dava nedeniyle verilen kararın kesinleşmesi ile öğrenmiştir. Sözleşmesinin ifasından önce borçlunun kusuru olmaksızın ifanın imkansızlaşması halinde sözleşmeden kurtulması ancak mücbir bir sebep niteliğini taşıyan deprem, savaş yada benzeri borçlunun sorumluluk alanı dışında kaynaklanan durumlar halinde söz konusu olabilir....

          Mahkemece; dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olup, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için sözleşmenin ifa olanağının mevcut olması gereklidir. Elbirliği ortaklığına konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin miras payını ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

            Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış sözleşmesinin yerine getirilmemesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, tüketici ile satıcı arasındaki taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Adana 2....

              Bu durumda borçlu ya borcu ifa imkanını kendi kusuru sonucu kaybetmiştir, ya borcu ifa imkanına sahip olduğu halde haklı bir sebep bulunmaksızın, ifadan tüm olarak kaçınmaktadır veya ifa etmiştir ama bu ifası noksandır, ayıplıdır, ya da borçlu ifada kusurlu olarak gecikmiştir. Kural olarak borcun ifa edilmemesi borçlunun sorumluluğu sonucunu meydana getirir ve borcun ifa edilmemesinde borçlu “kusurlu” kabul edilir. Borçlar Kanunun 96-100. maddeleri muaccel borcun ifa edilmemesi sonuçlarını düzenlemiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin herhangi bir nedenle ifa edilmemesi sonucu, vaad alacaklısı, alacağını kısmen veya tamamen elde edemez. Dolayısıyla ademi ifa nedeniyle zarara uğrar. B.K. m.96’nın “Alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği taktirde borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ... etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur” hükmü uyarınca da alacaklı zararın tazmini gerekir....

                Satış vaadi sözleşmesinin konusu da, davalının taşınmazda hak sahibi olduğu bu orandaki payın satışıdır. Dolayısıyla, satış vaadinde bulunan paylı maliklerden birisi olduğundan sözleşmenin ifa olanağı mevcuttur. Mahkemece, belirtilen husus gözardı edilerek satış vaadine konu taşınmazın ifrazının mümkün olmadığından bahisle tapu iptali ve tescil talebinin reddine reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava, tedarik sözleşmesi uyarınca davacının sipariş ettiği malların bir kısmının süresinde teslim edilmemesinden dolayı, bedeli ödenen, ancak ifa imkansızlığı nedeniyle sonradan teslim alınamayan malların bedelinin istirdatı istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu