Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacılardan ... ile davalı banka arasında, diğer davacıların kefaletiyle imzalanan sözleşmenin Genel Kredi Sözleşmesi olup, tüketici kredisi olmadığı, davacı yana ticari kredinin nakit olarak kullandırıldığını, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmayıp, uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözüldüğünü, sözleşmede kredinin kullandırılış şekli ile borçluların sorumluluklarının belirlendiğini, bankanın davacılar ile dava dışı şirket arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir sorumluluğu bulunmadığı, kaldı ki bahse konu aracın davacı ... adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, kredi sözleşmesinin imzalanması sırasında davacılardan teminat olarak senet alınabileceği gerekçesiyle davacıların traktör alım satım sözleşmesinin ifa edilmemesinden kaynaklanan zararlarından dolayı davalının müteselsil sorumluluğuna dair davalı bankaya davacıların borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebi ile senedin iadesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

    Davacı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince; Satış vaadi sözleşmeleri; Türk Borçlar Kanununun 237.maddesi, Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri gereğince; noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen, kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir. Satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez. Bu bağlamda satış vaadi sözleşmesi geçerli olmakla birlikte, davalı yüklenici vaat olunan taşınmazın maliki olmadığından aynen ifa mümkün değildir. Bu durumda vaat alacaklısı davacı, aynen ifa yerine davalı yükleniciden tazminat talep edebilir. Burada talep edilecek tazminat, davacı alacaklının müspet zararının karşılığıdır. Müspet zarar; aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine karar verilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Satım vaadi sözleşmesi gibi temlik borcu doğuran sözleşmelerde satış konusu olan malın sözleşme yapıldığı anda mevcut olmasına ya da satıcının mal varlığında bulunmasına gerek yoktur. Bu itibarla ilerde yapılacak üretilecek hasıl olacak şeyler de satışa konu olabilir. Bununla birlikte satım vaadi sözleşmesinde şekil şartı aranacaktır. Geçersiz sözleşmelerde ise taraflardan her biri diğer tarafın ifa ettiği edimi iade etmekle yükümlüdür. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ifadan bahsetmek için ilk önce sözleşmenin ifa olanağı bulunup bulunmadığının tespiti gerekmektedir. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkansızlık sebebi ile borçtan kurtulan borçlu karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder....

        DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/11/2022 KARAR TARİHİ : 09/10/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 09/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkili ve davalı şirket arasında imzalanmış olunan sözleşmeye göre 40 fitlik ... Konteynerının (28.000 USD) değerinin %40'ı olan 11.200,00 USD ödeme yapılmış ancak müvekkilinin ödeme yapmasına rağmen sözleşme konusu malın teslim haklı bir sebep olmamasına rağmen ifa edilmemesinden kaynaklı olarak sözleşmeyi feshetme haklarının olduğu ve davalı şirkete ödenmiş ödenmiş olunan 11.200,00 USD 'nin iadesi ve sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı olarak müvekkilinin uğramış olduğu 2.000,00 USD 'lik müspet zararın ödenmesini talep ettiklerini, müvekkili ... - (PN:07301021) ile davalı şirket ... Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ....

          Noterliği tarafından tanzim edilen 31.01.2022 tarih 01580 yevmiye no'lu ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnamenin davalı tarafa ulaşması neticesinde davalı tarafından müvekkiline kaparo olarak verilen 1.500 $'ın iade edildiğini ancak cezai şart olan 50.000,00 TL'nin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin, söz konusu evi satın alamadığı için büyük mağduriyet yaşadığını, gayrimenkul satış sözleşmesinin ifa edilememesi hususunun müvekkilinden kaynaklanan herhangi bir sebepten ötürü meydana gelmediğini beyanla, 50.000,00 TL cezai şart bedelinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Buna göre, temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun aynen ifasını ve gecikme yüzünden uğradığı zararın giderilmesini ( B.K.md. 125/1 ), borcun aynen ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini isteyebilir (B.K. md. 125/2 ) veya borcun aynen ifasından vazgeçerek sözleşmeden dönebilir. (B.K.md.125/2 son)Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Sözleşmeye bağlılık (ahde vefa, pacta sund servanda) ilkesi gereğince borçlunun sözleşme koşullarına aynen uyması, borcunu sözleşmeye göre ifa etmesi gerekir. Bu ilkenin temeli dürüstlük kuralları olup, bir hakkın ileri sürülmesi de ancak MK.2. maddesindeki iyiniyet kuralları çerçevesinde mümkündür....

            Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı, dava konusu 194 parsel sayılı taşınmazın maliki olan kök muris Yusuf Durmaz’ın mirasçıları olup satış vaadi sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmıştır. Satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

              İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve bundan kaynaklı zararın tazmini talebine ilişkindir....

              HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, taraflar arasında imzalanmış satış sözleşmesinin davalı tarafından ifa edilmemesinden kaynaklı olarak sözleşmenin feshi ve ödenmiş olan paranın iadesi ve sözleşmeden doğan müspet zararın tazmini taleplerine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile dava konusu 11.200,00 USD para alacağı yönünden davalının borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3....

                UYAP Entegrasyonu