Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi 29/05/2023 tarihli tensip tutanağının 25 nolu ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir taleplerinden, satışın durdurulması, cebri icra ile satışa engel olunması ve taşınmazlara yeni takyidatların konulmasının engellenmesi sair talebinin reddine karar verdiği, verilen iş bu red kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize geldiği anlaşılmıştır....

İcra Müdürlüğü 2011/9724 E. sayılı dosyasında satışın durdurulması yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığı, iş bu kararın 14/11/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, 12/11/2020 tarihli gerekçeli kararın 19/12/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilince sunulan 29/12/2020 tarihli istinaf dilekçesiyle Erzurum 1. İcra Müdürlüğü 2011/9724 E. Sayılı dosyası üzerinden satışın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmıştır. Davacının üyesi olduğu anlaşılan dava dışı T9 Koop.'ne karşı üyelik kaydı kapsamında Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/22 E. 2019/226 K. Sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu tapu iptal ve tescil istemli davasının kabul edilerek kesinleştiği, Erzurum Palandöken Harput Mah....

Davacı vekili 12.01.2021 tarihli dilekçesinde ise davalı T3’nın diğer davalı T5 aleyhine Antalya Gayrimenkul satış İcra Dairesi’nin 2020/607 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, mahkemece 20.05.2019 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de bunun cebri satışı engellemeyeceğini belirterek cebri satışın dava sonuna kadar durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

İstinaf incelemesine konu karar, niteliği itibarıyla satış talebinin sürüncemede bırakılmak suretiyle satışın durdurulması işlemine yönelik olup, bu karar yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca kesindir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarih, 2018/9271 esas ve 2018/5123 karar sayılı ilamı ve 12.06.2019 tarih, 2018/7894 esas ve 2019/10065 karar sayılı ilamı, 02/03/2020 tarih, 2019/13969 esas ve 2020/2033 karar sayılı ilamı, 01/06/2021 tarih, 2021/5075 esas ve 2021/5826 karar sayılı ilamı). Bu nedenle davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

Bu nedenlerle bu işlemlerin iptaline ilişkin talepler ve buna bağlı olarak öncelikle satış işleminin tedbiren durdurulması talepleri hakkında yargılama yapma yetkisi takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesi olan ... Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 14. İcra Mahkemesince de İİK'nın 4. maddesi gereğince yetkinin kamu düzenine ilişkin olması resen gözönüne alınması gerektiği anlaşıldığından İİK'nın 360. maddesi gereğince, mahkemenin yetkisizliğine, ... İcra Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamında davacı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2014/785 talimat sayılı dosyasında alınan satış kararının usulsüz olduğu belirterek satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İcra İflas Kanununun 160. maddesi “haczedilen mallar başka bir yerde bulunduğu takdirde satış istinabe suretiyle yapılır....

    .-2016/20 K. sayılı dava dosyasında; icra müdürlüğünce satışın durdurulması talebinin reddine dair işlemin iptalini istedikleri, şikayetin reddine karar verilmesi üzerine 04.02.2016 tarihinde kararı temyiz ettikleri, görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, İİK.nun 365. maddesine göre, temyizi kabil olmayan bir şikayete dayalı olarak satış dahil hiçbir icra muamelesinin durmayacağı düzenlemesi karşısında, icra müdürlüğünün 04.02.2016 tarihli satışın devamına ilişkin kararı yerindedir. O halde borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre: Türkiye’de ev eşyalarının tapuya teferruat olarak kaydedilmesinin yaygın bir uygulama olmadığı, borçlu ve üçüncü kişi arasında yapılan işlemlerin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlem niteliğinde bulunduğu, takibin durdurulması kararı verildiği için tazminata ilişkin koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İİK’nun 97/13. maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ya da satışın ertelenmesine karar verilmesi gerekir....

        Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, borçlu tarafından yapılan taşınmazın satışı için taraflara yetki verilmesi talebinin ve satışın durdurulması talebinin reddine dair memur işleminin iptaline ilişkin olup, her iki şikayet yönünden de anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 19/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, satışın durdurulması işleminin iptali talebine (satışa hazırlık işlemine) ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 28/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi. HK/S.A....

            İcra Dairesinin 2013/393 talimat sayılı dosyası arasındaki satışın durdurulması ve yeniden bilirkişi değerinin hesaplanmasına ilişkin açtığı Kartal 3. İcra Mahkemesinin 2012/557 esas ve 2013/50 esas sayılı dosyalarında, karşı taraf vekili ile samimi olduklarını ve vekilin istediği gibi Hâkimin aleyhine karar verdiğini, yeniden açtığı aynı davada yine vekilin istediği gibi karar vereceğinden tarafsızlığından şüphe duyulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim ...'ın, "davacının tarafsızlığından şüphe duyması ve dilekçedeki hakaret içeren ifadeler nedeniyle şikayetçi olması ve manevi tazminat davası açması söz konusu olduğundan karar vermesinin doğru olmadığından davadan çekildiği" görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından, hâkimin reddi isteminin reddine, hâkimin çekilme isteminin kaldırılmasına ve reddi hâkim talebinde bulunanın HMK'nun 42/4. maddesi gereğince 500....

              UYAP Entegrasyonu