Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nden verilen 17/12/2020 tarihli ve 2020/640 Esas, 2020/1336 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere göre satışın gerçek bir satış olduğu, mal kaçırma amacını taşımadığı, davacının önceki yargılamada satışın gerçek olduğuna ilişkin beyanda bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2005 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.01.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Belediye Tüzel Kişiliğinin Satışı nedeniyle tapu iptali tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Mahkemece, davacının mülkiyet aktarılması isteği satışın yöntemine uygun yapılmadığından, bedele ilişkin talep ise zamanaşımı noktasından reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir....

      Muris tarafından sağlığında yapılan bu sözleşmenin geçersizliği veya buna benzer bir nedenden ötürü iptali için dava açılmamıştır. Davacı tanıkları yapılan satışın gerçek olduğunu, murisin ihtiyaçlarını oğlu İzzettin'in karşıladığını ve ihtiyaçları için satışın yapıldığını beyan etmişler, bu beyanları muris Celile hakkında yaptırılan 12.11.2005 tarihli ekonomik ve sosyal durum araştırması doğrulamıştır. Kaldı ki, murisin davacı mirasçılarına temlik ettiği mal varlığı dışında diğer mirasçılarına intikal edecek mal varlığı bulunduğu yapılan araştırma ile tespit edilmiş olup, mal kaçırma kastının bulunmadığı, diğer mal varlıkları hakkında temliki tasarrufta bulunmamasından anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından biçimine uygun resmi şekilde yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğini ispat edebilecek nitelikte deliller ileri sürülemediğinden ve yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı kanun uyarınca yapılan satış işlemi ile bu satışın dayanağı olan muvafa katnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalılardan Hazine yönünden idari yargı görevli olduğu gerekçesiyle reddine, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/131 E. - 2019/360 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı kanun uyarınca yapılan satış işlemi ile bu satışın dayanağı olan muvafa katnamenin iptali talebine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun dava konusu aracını 13.02.2013 tarihinde teyzesinin oğlu Salih'e devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., aracı icra takbinden önce aldığını ve satışın gerçek olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., satışın gerçek olduğunu, zaman zaman aracı kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle ... iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, önalım hakkı nedeniyle ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının 9923 parsel sayılı taşınmazda paydaş bulunduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından ...'ın 50000/393989 payını 12.07.2011 tarihinde davalıya satarak devrettiğini, satışın noter vasıtası ile davacıya bildirilmediğini öne sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır....

              Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Somut olayda, dava konusu araç borcun doğumundan sonra 08.01.2013 tarihnde borçlu tarafından davalı ...'a satılmış, 31.01.2013 tarihinde haciz için borçlu şirket adresine hacze gidildiğinde araç, adresin önünde görülmüş ve aracın tescil belgesi borçlu şirket çalışanı tarafından ... müdürüne teslim edilmiştir. Aracın halen borçlu elinde bulunma nedeni de izah edilememiştir. Bu durumda araç satışa rağmen borçlu tarafından kullanıldığına göre satışın iyiniyetli olduğundan söz edilemez....

                Mahkemece, davalı ...’ın dava konut taşınmazı satın alırken 100.000,00 TL konut kredisi aldığı,satışın kamu alacağının tahsilini imkansız hale getirmek için muvazaalı yapıldığının ispatlanmadığından ve borçlunun bir başka taşınmazının da bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesi gereğince üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile, eşeler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Somut olayda üçüncü kişi ...‘ın dosya içeriğinden kamu borçlusu ...’nın kayın biraderi yani eşinin kardeşi olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davalılar arasındaki tasarruf ivazlı veya raiç bedel üzerinden olsa bile bağış niteliğinde olup davacı alacaklıya karşı geçersizdir....

                  Şti'ye sattığını öne sürerek 6183 sayılı Yasanın 27 ve devamı maddeleri uyarınca geçersiz vekaletname ile yapılan satışın iptalini, araç elden çıkarılmış ise takdir edilecek bedelinin ödenmesini talep ettiğini,geçersiz vekaletname ile yapılan satışın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarruf olmadığını, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemeyeceği, bu durumda borçlu ... yönünden hukuken geçerli bir tasarruf bulunmadığına göre davacının alacağını tasarrufun iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının irdelenmesi, davacının hukuki yararı varsa... mirasçıları hakkında ... takibi olup olmadığının araştırılması,... mirasçıları ile ... ...’ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra tarafların delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar verilmesinin...

                    Somut olayda iptali istenen tasarruf konusu taşınmaz İstanbul ili, Silivri ilçesi, Alibey mahallesi, 120 ada 7 parselde kayıtlı 4. Kat 13 nolu çatı piyesli bağımsız bölüm davalı borçlu T4 adına kayıtlı iken 07/11/2017 tarihinde dava dışı Mümin Yonat'a tapudan satış yapılarak devredildiği, bu kişi tarafından da 05/07/2018 tarihinde davalı T3'a tapudan satış yapılarak devredildiği tapu kaydı ve satış senedinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Mahkemece davalı borçlu tarafından yapılan ilk satışın tarafı olan Mümin Yonat davaya dahil edilmeden onun tarafından yapılan satışın İİK 277 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken borçludan taşınmazı ilk devir alıp davalı T3'a devreden Mümin Yonat'ı davaya dahil etmek, delillerini sunmasını sağlamak ve usule uygun olarak sunulmuş tüm delilleri toplamak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu