Davacı, davalının Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurarak kredi kartlarından 1999-2008 yılları arasında kesilen toplam 120,50TL kredi kartı yıllık üyelik ücretinin iadesini istediğini, Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin talebi kabul ederek bundan sonra da alınmamasına karar 2011/940-9608 verdiğini, kararın yanlış olduğunu ileri sürerek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalı tüketicinin 1999 yılından 2008 yılına kadar olan döneme ilişkin üyelik aidatlarının kesildiğini bilmesine rağmen yıllar sonra 2010 yılında talepte bulunduğu dikkate alındığında BK.nun 66.maddesi gereğince 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin şikayetin reddine karar vermesi gerekirken kabulüne karar vermesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Mahkemece, tüketici hakem heyetinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 68/1.maddesine göre; Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre, büyükşehir statüsünde bulunan illerde il tüketici hakem heyetleri 2000 TL’nin altındaki ve 3000 TL’nin üstündeki uyuşmazlıklara bakmayacaktır....
Dava, 6502 Sayılı yasanın 70. maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkindir. 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesinin birinci fıkrasında; “Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurunun zorunlu olduğu, bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamayacağı” düzenlenmiş, 4.fıkrasında ise “bu maddede belirtilen parasal sınırların her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılarak uygulanacağı” açıklanmış...
Hukuk Dairesinin 12.02.2016 tarihli ve 2015/40110 E., 2016/4074 K. sayılı kararı ile ; “…1- 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68.maddesine göre; "Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz". Bu madde uyarınca değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketicinin tüketici hakem heyeti kararına itirazına ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi üzerine bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacının Zonguldak İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 25.02.2021 tarih ve 1365 sayılı kararına itiraz ettiği anlaşılmaktadır 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 70. maddesinin üçüncü fıkrasında bulunan “Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir.” şeklindeki maddesi ile tüketici hakem heyeti kararlarına karşı itiraz yolunda özel bir düzenleme öngörülmüştür....
Tüketici Mahkemesince, "... hakem heyetinin kararının iptali talebi, hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinden talep edilebilir. Söz konusu yetki kuralı, kanunla belirlenmiş özel yetki kuralı olduğundan re'sen nazara alınır. İptali istenilen karar ... İlçe Tüketici Hakem Heyeti tarafından verildiğinden, mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Antalya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Antalya 2. Tüketici Mahkemesince ise, "... hakem heyetinin kararının iptali talebi, hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinden talep edilebilir. Söz konusu yetki kuralı, kanunla belirlenmiş özel yetki kuralı olduğundan re'sen nazara alınır....
Av. ... ile davalı ..., aralarındaki hakem heyeti kararına itiraz davası hakkında Korgan Asliye Hukuk Mahkemesi’nden (Tük. Mah. Sıf.) verilen 2015/69 esas ve 2015/103 karar sayılı ve 30.04.2015 tarihli hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanunun 70. maddesi gereğince değeri 2.000 TL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetinin, 3.000 TL'nin altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetinin vereceği kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemelerine itiraz edebilir. İtiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar ise kesindir. Tüketici Mahkemesince verilen 30.04.2015 tarihli karar kesin olduğundan davalının temyiz isteminin reddi gerekmiştir....
Başka bir deyişle davacı doktor ile davalı arasında sözleşmenin varlığının kanıtlanması durumunda aralarındaki ilişkinin vekalet akdine dayalı olduğu kabul edilmeli 4077 sayılı Tüketici Yasası değil ve Borçlar Kanununun vekalet akdine dair hükümleri uygunlanmalıdır. vekalet akdine ilişkin ihtilaflar da ise hakem heyetinin yetkisi ve görevi bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, ihtilaf konusu olayda hakem heyetinin yetkili ve görevli olmadığı kabul edilerek hakem heyetinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Hakem heyetinin kararına karşı yapılan itiraza ilişkin davada Ankara 3. Tüketici ve 10. Sulh Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Ankara Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 26.01.2010 tarih ve 451 sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davacı ile davalı arasındaki kredi talebinin dükkan alımı için yapıldığı ve ticari olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; tüketici hakem heyeti kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Kanunun 68. maddesinin 1. fıkrasında; "Tarafların İcra ve İflas Kanunundaki hakları saklı olmak kaydıyla; değeri 4.570,00 TL altında bulunan il tüketici uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine 4.570,00 TL ile 6.860,00 TL arasındaki uyuşmazlıklarda ise il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur", düzenlemesine yer verilmiş, aynı Kanunun 70. maddesinin 3. fıkrasında; "Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Tüketici Hakem Heyetinin bulunduğu yerdeki Tüketici Mahkemesine itiraz edilebileceği, aynı maddenin 5.fırkasında ise; Tüketici Hakem Heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine Tüketici Mahkemesi tarafından verilen kararların kesin olduğu" belirtilmiştir....