Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Dosyada bulunan 01.09.2010 tarihli bilirkişi raporuna göre suça konu aile cüzdanının bütünüyle sahte olarak oluşturulduğu, sahteliğin aldatma kabiliyetine haiz olduğununun belirtilmesi, mahkemece gerekçeli kararda bahsi geçen bilirkişi raporuna dayanılarak sahteliğin aldatma kabiliyetinin bulunduğunun kabul edilmesi ve aslı dosya arasına getirtilen suça konu belge üzerinde heyetimizce yapılan gözlemde; suça konu tamamen sahte olarak oluşturulan aile cüzdanında yapılan sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olduğunun gözlemlenmesi nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; T.C....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davacıya ait taşınmazın kamulaştırma işlemleri sırasında tanzim edilen kıymet taktir tutanağı ve raporlarındaki sahteliğin tespit edilmesi ve bu belgelerin iptali davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 31.01.2012 günü aleyhine temyiz olunan davalı idare vekili Av....'ın yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden, temyiz eden davalının yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp, davalı idare vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....

      Asliye Ticaret Mahkemesine devredilerek 2014/430 esasını alan dosyada 27 Mayıs 2013 tarihli ara karar doğrultusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verildiğini, bu doğrultuda oluşturulan heyetten rapor alındığını, anılan raporda gerekçeleri de belirtilerek ve gösterilerek imzaların Nuriye Demirci'ye ait olmadığı kanaatine varıldığını, bu kanaat üzerine huzurdaki istinafa konu olan sahteliğin tespiti davası açıldığını, Gerek ilk menfi tespit davası açılırken gerekse de huzurdaki istinafa konu sahteliğin tespiti davası açılırken müvekkilenin hiç imza atmadığı değil, bilakis sadece bir imza attığı ve fakat diğer imzaların özellikle kefalet ile alakalı kısımdaki imzaların müvekkiline ait olmadığı yönünde beyanda bulunduklarını, Huzurdaki dava için Adli Tıp Kurumundan gelen raporun özensiz ve gerekçesiz nitelikte olduğunu, İlk rapordaki bilirkişi görüşlerini çürütecek hiçbir gerekçe ileri sürülmeden imzanın aynı el mahsülü olduğuna dair verilen raporun bilimsellikten uzak olduğunu...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya arasında bulunan suça konu nüfus cüzdanının heyetimizce incelenmesi neticesinde ; belgenin lamine ile kaplanmış olduğu, lamine üzerinde bulunan soğuk mühür izinin fotoğraf üzerine de gelecek şekilde var olduğu, sahteliğin ilk nazarda ve kolaylıkla dikkati çekmeyeceği cihetle, aldatma yeteneğinin bulunduğunun tespiti ile yapılan incelemede; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre; sanığın resmi belgede sahtecilik suçunun sübutu kabul, suç vasfı tayin, takdiri indirim nedeninin niteliği takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, T.C....

        bakımından, suça konu çekin aslının getirtilip incelenerek kambiyo senedi vasfında olup olmadığının tespiti, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığına ve sahteliğin ne şekilde yapıldığına yönelik bilirkişi raporu alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında menfi tespit istem gerekçesi olarak da ileri sürüldüğü, işbu davada HMK 208. maddesi gereğince sahteliğin tespiti isteminde davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili istinaf etmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı ...'nun İstanbul 16....

            gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2- Sanık ... ile ilgili yapılan incelemede; Sanığın UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kaydında, hükümden sonra 18.03.2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Noterliği'nin 02.06.2007 tarih ve 1367 yevmiye sayılı sanığın şirketi temsiline dair vekaletnameye müştekinin herhangi bir itirazının bulunmadığı, 21.03.2008 tarihinde şirketteki hisselerinin tamamını sanığın eşine devrettiği, vekaletnamedeki imzanın sanığa ait olup sahteliğin söz konusu olmadığı, iki ortak yerine sadece sanık tarafından imzalanmasında, şekli yönden eksiklik söz konusu ise de müştekinin bilgisi bulunan vekaletnamede herhangi bir sahteliğin bulunmaması nedeniyle yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı cihetle; sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, 2-)Kabul ve uygulamaya göre de; a-)TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya...

                bakımından, sanıkların suça kon uyeşil kartları usülüne uygun olarak aldıkları ve yeşil kartlar üzerindeki sahteliğin yaptırılan vizeye ilişki olduğunun anlaşılması karşısında, sanıkların suç tarihinde yeşil kartlarına vize yaptırıp yaptıramayacaklarının tespiti ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri verilmesi, b-Sanık ...’ın hükümden sonra 24/11/2010 tarihinde, öldüğünün UYAP'tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş katılan vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  San. ... olarak görünen keşideci imzası sahte olan çeki aldığı sütlere karşılık katılan ...’a verip resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; mahkeme tarafından çekin sahte olduğunun kabul edildiği ancak sahteliğin ne sebepten kaynaklandığının tamamen üretilmiş sahte bir çek mi yoksa keşideci imzası sahte olan bir çek mi olduğunun anlaşılamaması karşısında, çek üzerinde keşideci olarak görünen...şirketi yetkilisinin dinlenmesi, imza yazı örnekleri alınarak çekin üzerinde inceleme yaptırılması, ilgili bankadan bu çek hakkında kayıp çalıntı ihbarında bulunup bulunulmadığının, çekin bankaları tarafından basılan gerçek bir çek olup olmadığının sorulması, ayrıca davaya konu çekin mahkeme huzuruna getirilip iğfal kabiliyeti olup olmadığı yönünden tespit yapılmamış olması karşısında bu çekin getirilip mahkeme heyeti tarafından incelenip zapta geçirilmesi, bunun dışında sanığın bu çeki...

                    UYAP Entegrasyonu