A.. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili olan davalıya getirilen vekaletnameye dayanarak satış işleminin gerçekleştiğini, satıştan önce vekalet düzenleyen noter aranarak, vekaletin teyit edildiğini, araç satış sistemine girilerek araç bilgilerinin kontrol edildiğini, belgedeki sahteliğin çıplak göz ile görülmesinin mümkün olmadığını ve olayda davacının müterafik kusurunun bulunduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.177.40 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
nin sorumlu müdürü olduğu; diğer sanıkların ise çalışan olarak görev yaptıkları; adı geçen şirket ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan anlaşma uyarınca merkeze müracaat eden sigortalı hastaların tedavi görmedikleri halde buna dair sahte fatura düzenleyerek bedelini tahsil ettikleri böylece sahtecilik ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçlarını işlediklerinden bahisle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda; 1-Tedavi merkezi ile kurum arasında imzalanan sözleşme gereğince hakediş ödemesi yapılabilmesi için kuruma ibrazı gereken tetkik ve tedavi evrakı, hekimlerce düzenlenmiş rapor, epikriz ve faturanın ekinde hastaya uygulanan fizik tedavi seansının takibine ilişkin ve seans sonrası hastaya imzalattırılması gereken tedavi takip formunun eklenmesi gerektiği, bu hali ile kuruma fatura ile sunulması sözleşme gereği zorunlu olan evraklarda yapılan sahteliğin özel belgede sahtecilik suçunu diğer sanık H.. Ö..'...
Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin şekli ve sınırlı olduğu, sahteliğin yargılama sırasında belirlenebileceği gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiş, kararı muteriz vekili temyiz etmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265,I hükmü uyarınca borçlu ihtiyati haczin dayandığı sebeplere itiraz edebilir. İhtiyati haczin dayandığı sebepler, sadece İİK’nın 257’nci maddesindeki ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarına ilişkin değildir....
in çek verildiği tarihte şirketle ilgisi bulunmadığı yönündeki savunmaları, katılan beyanları, alınan ekspertiz raporu, katılana ait şirket tarafından kesilen fatura ile tüm dosya kapsamına göre; suça konu çekin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çek olması, herhangi bir sahteliğin bulunmaması, çekin vadeli çek olup, sanık ... tarafından keşide edilmiş olması, keşide tarihi itibariyle sanık ...'nın şirketi temsile yetkili olması, çekin önceden doğan borca karşılık verilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
şirketteki hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, buna rağmen sanığın geçersiz olduğunu bildiği halde 18/05/2007 tarihinde tek imza ile 8.500 TL değerinde çek keşide ederek şikayetçi ...Yapı İnşaat Malzemeleri Limited Şirketinden aldığı mal karşılığında verdiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edildiği olayda; sanığın atılı suçlamayı kabul etmeyerek ... ile ... şirketini çift imza ile temsile yetkili olduklarını ...' in ...Firmasından sürekli alış veriş yaptığını beyan edip, 18.05.2007 tarihli 8.500,00 TL bedelli çeki imzalamasını istediğini ancak muhasebeye teslim ederken ...' in de bu çeki imzalaması gerekirken imzalamadan verdiğini belirtmesi, tanıkların beyanları, ticaret sicil müdüdrlüğü yazıları ve dosya kapsamına göre; sanığın ortağı ve bir dönem yetkilisi olduğu şirket ile müşteki şirketi arasında uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki bulunduğu, suça konu çekin usulüne uygun olarak bankadan alınmış gerçek çek olması, her hangi bir sahteliğin...
a vererek Milli Piyango idaresinden parasını almasını istediğinde Kadir'in müracat ettiğinde kurum ilgililerinin incelemede biletteki sahteliğin tespit edilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, bileti sanığa getiren kişinin kimliğinin tespit edilememesi ve sanığın sahteliği yaptığı ve bilecek durumda bulunduğuna dair somut delil olmadığından dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22/09/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ltd. şti'nde kaldığı, ihbar üzerine kamu ihale kurulunca yapılan inceleme sonucunda ihale şartlarından birisi olan iş deneyim belgesinin sahte olduğunun belirlendiği, sahteliğin Fırat Üniversitesi Fırat Tıp Merkezi Başhekimliği yazısı ile teyit edildiği anlaşılan olayda: sanıkların ihale kazanmak için kullandıkları sahte belgenin iğfal kabiliyeti bulunmadığı mahkemece tespit edildiğinden sanıkların unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraatlarına ilişkin kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Konsolosluğu tarafından doğrulandığı, yurtdışı giriş ve çıkış kayıtları ile ceza dosyasının süreci ile maddi vakalar nazarında sahteliğin olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmişi ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. . Zira, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu dikkate alınmamıştır. O halde mahkemece, söz konusu ceza dava dosyası sonucu beklenilmesi dahi irdelenmeli, o dosyada delil olabilecek hususlar özellikle değerlendirilmeli, diğer taraftan, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu gözetilerek, davacının ...’daki çalışması mümkün ise ...’daki resmi kurumlardan sorularak belirlenmeli, yurtdışı kayıtları nazarında Kurum müfettişinin yaptığı tespitler ile davacı delilleri ve yurtdışı kayıtları dikkate alınıp soncuna göre hüküm kurulmalıdır....
Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından çekler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 04.08.2010 tarihli ekspertiz raporunda da; tüm çeklerin sahte olduğu, sahteliğin aldatma kabiliyetine sahip olduğunun belirlendiği, anlaşıldığından dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan neticeten 3 yıl 1 ay 15 gün ve dolandırıcılık suçundan ise 3 yıl 7 ay 22 gün hapis cezası verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik ceza tayini aleyhe temyiz talebi bulunmadığından bozma nedeni olarak değerlendirilmemiştir. TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür....
davacılardan ait olmadığı tespit edilmiş ise de, bu sahteliğin, davacı koca veya banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetkilisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacılar bunun böyle olduğuna ilişkin bir delil getirmemiştir. Davalı banka iyiniyetli olduğu yönünde savunmada bulunduğuna göre bunun aksini ispat yükü davacılara düşer.Davacılar bankanın iyiniyetli davranmadığını kanıtlayamamıştır. Bu durumda banka iyi niyetlidir. Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh de olmadığına göre, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince bankanın kazanımı korunmalıdır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup, davalı bankanın temyizi bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bozulması, bozma nedenine göre de davacıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı gerektiği düşüncesiyle çocuğunluğun onama kararına katılmıyorum....