Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 32317 yevmiye numaralı ve 11.11.2010 tarihli vekaletname ile vekil tayin edilen ... tarafından vekaletname ve nüfus cüzdanı ibraz edilerek çekildiğini, ödemeyi yapan gişe memurunun mevzuata uygun ödeme yaptığını, iddia edildiği gibi vekaletname ve nüfus cüzdanındaki sahteliğin anlaşılabilir nitelikte olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre davalı uhdesinde bulunan davacı emekli maaşının davacının kusuru olmadan davalı idare elemanının ihmali sonucu üçüncü kişilere ödendiği, davalının olayda kusur ve ihmalinin bulunduğu, kaldı ki kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği sorumlu tutulması gerektiği, bu itibarla üçüncü kişiye yapılan ödemeden sorumlu bulunduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun ... 25....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin keşideci olarak göründüğü bonodaki imza müvekkiline ait olmayıp, bonodan davalının ödememe protestosu çekmesiyle haberdar olunduğunu, imza incelemesiyle sahteliğin ortaya çıkacağını ileri sürerek, 300.000 TL bedelli bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ve davalı hakkında%20'den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu bonoyu senet lehtarı Mehmet ...'den ciro yoluyla aldığını, iyiniyetli meşru hamil olan müvekkilinin bonodaki sahteliği bilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddi ile davacı hakkında %20'den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bankasına kırdırmak için ibraz etmesi neticesinde sahteliğinin anlaşıldığı ve bu suretle atılı suçları işlediği iddia edilen olayda; Tüm dosya kapsamına göre; sanığın sabit olan eyleminin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında çeki kimden aldığına dair çelişkili savunmalar yapması ve aldığı kişiyi ispat edememesi ayrıca bankanın 24/06/2010 tarihinde havale edilen ihbar yazısında; çekin sanık tarafından ibraz edildiğinin belirtilmiş olması nedeniyle tebliğnamedeki (1) ve (2) numaralı; ayrıca çekin bankaya ibrazı ile karşılığının çekilmeye çalışıldığı sırada çekteki sahteliğin banka tarafından farkedilmesi üzerine ödeme yapılmaması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşılmakla tebliğnamedeki (3) numaralı bozma isteyen görüşlere iştirak edilmemiştir. 1)Sanığın resmi belgede sahtecilik suçuna dair temyiz taleplerinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/10/2013 tarih ve 2010/359-2013/873 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirkete ait 21 adet muhtelif müşteri çekinin çalındığını, çek iptali davaları açılarak ödeme yasağı kararı alındığını ancak dava konusu çekte ödeme yasağının sehven farklı bir çek numarasına konulduğunu ve çekin banka tarafından ödendiğini, çek arkasındaki cirolardan sahteliğin anlaşıldığını, çek bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf yargılamaya katılmamıştır....

          olamayacak şekilde sahte bir ciro olarak düzenlendiğini, çekin sahteliğinin göz yordamıyla yapılan bir incelemenin akabinde tespit edilmesini sağlayacak emareler olduğu gibi bilhassa durumu taraflarına bildiren davalının faktöring şirketi olmasından kaynaklı kendilerine yüklenen yükümlülük gereğince keşideci müvekkilinden asıl borcun varlığına ilişkin faturayı talep etmeksizin, gerekli istihbarat çalışmalarını yapmış kabul edilemeyeceğinden sorumluluğunu yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilini zarara uğratacak konuma geldiği ve ağır kusurlu olduğu bildirilerek çekin müvekkiline iade edilmesi gerektiğini talep ettiğini ancak tüm uyarılara rağmen çekin geri verilmediğini, dava tarihi itibariyle taleplerinin yerine getirilmediğini, müvekkilinin çekin vadesinin dolması ile haksız yere ödeme yapmak veya icra tehdidi ile karşı karşıya kalmak ikileminde bırakıldığını, müvekkilinin davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü ile senet metninden anlaşılabilen lehtar imzasındaki sahteliğin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki muarazanın men'i ile kurum işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı tarafından, kendisi hakkında, 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.19 maddesinin 2012 yılı protokolündeki karşılığı olan 5.3.10 maddesinde yeralan ”eczacı ya da eczane çalışanlarınca kurumu zarara uğratmak amacı ile kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç küpürü, sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır....

              Bu itibarla, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere TTK'nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran faktoring işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken gerek 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılıp, davalının çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı, çek bedelinin istirdadının gerekip gerekmediğinin tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....

                İlçesi Mal Müdürlüğü'ne ait çek yapraklarından bir tanesini ele geçirip, doldurarak bankaya tahsili için ibraz etmesi üzerine, banka görevlilerince sahteliğin farkedilerek herhangi bir ödememe yapılmaması şeklinde gerçekleşen eyleminin, sahtecilik suçu yanında, 5237 Sayılı TCK'nın 158/1-e-f ve 35/2. maddelerine göre nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturacağı ve 5377 sayılı Yasanın 19. maddesiyle 29.06.2005 tarihinde yapılan değişiklikten önce, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-e-f. maddelerinin cezasının iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası olduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek ve gerekçe kısmında hapis cezasının alt sınırı üç yıl olarak kabul edilmek suretiyle uygulama yapılması, d....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sahteliğin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 16/02/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılmasının uygun görüldüğü, 16/02/2021 tarihli kararla belirlenen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrildiği, eksiklikler giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, aleyhine halen İstanbul 3....

                    halinde davalının sözleşme gereğince müvekkillerine olan borcunu ödemesi gerektiğini, imzanın şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı ve sahteliğin tespiti halinde ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca müvekkillerinden tahsil edilen bedelin iadesinin gerektiğini ileri sürerek, öncelikle davalı borçlunun toplam 800.000 Euro bedelindeki taşınır ve taşınmaz malları, bankalarda bulunan mevduatlarının ihtiyaten haczine, taşınmaz ve mevduatları üzerinde tasarrufta bulunmalarının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 100.000'er Euro ana para ve taahhüt edilen asgari portföy getirisi oranı % 22 üzerinden 25.666,-'er Euro olmak üzere toplam 125.666'er Euro'nun geri ödeme tarihi olan 02/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek libor+5 p.a faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkilleri ... ile ... firmalarına, 200.000,-'er Euro ana para ve taahhüt edilen asgari portföy getirisi oranı % 22 üzerinden 51.333,-'er Euro olmak üzere toplam 251.333'er Euro'nun geri ödeme...

                      UYAP Entegrasyonu