Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 22635 yevmiye nolu 24/11/2009 tarihli vekaletnamesi ile davacı adına velayeten kendi şahsını vekil olarak tayin ettiğini, ancak işbu vekaletnamenin usulüne uygun olarak düzenlenmediğinden, vekaletnamenin sahteliğinin geçersizliğinin tespiti talep ettiklerini, sahteliğin tespitini talep ettikleri vekaletin davacı ile davalı yan olan annesi arasında şeklen bir hukuki işlem olup kanun maddesi gereğince işbu işlem için de hakimin onayı gerektiğini, bu nedenlerle Sakarya 4. Noterliğinin 24/11/2009 tarihli 22635 yevmiye numaralı vekaletnamesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

DAVA : Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sahteliğin Tespiti, Genel Kredi Sözleşmesine Konu Bono Nedeniyle Yapılan Ödemenin İadesi (İstirdat) DAVA TARİHİ : 02/11/2022 KARAR TARİHİ : 22/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2022 Mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ; Davacı ayrıntısı sunmuş olduğu dava dilekçesinde yazılı olduğu üzere, davalı tarafından bonoya dayalı olarak yapılan icra takibinde imzaya itiraza ilişkin alınan raporda dayanak bononun sahte olarak düzenlenmiş olabileceğinin tespit edildiğini, icra dosya borcuna ilişkin olarak bir takım ödemelerinin bulunduğunu belirterek ...19. İcra Dairesinin 2021/8654 esas sayılı dosyasına dayanak bononun sahte olduğunun tespitine, bononun sahte olduğunun tespit edilmesi halinde ise ödemiş olduğu bedelin iadesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    protokolün 6.3.3 maddesi gereğince davacı eczaneye verilen 10.060,53 TL cezai şart bedelinin, davacının, davalı kurum nezdinde tahakkuk etmiş alacağından mahsubuna ilişkin işlemin İptaline, davalı kurumun 08/03/2011 tarih 4.122.273 sayılı yazısına konu, taraflar arasında yapılan 2009 yılına ait protokolün 6.3.19. maddesi uyarınca taraflar arasındaki sözleşmenin 15.03.2011 tarihi itibari ile feshedilip 2 yıl süre ile yeni sözleşme yapılmasına yönelik işlemin haksızlığının tespiti ile davalının söz konusu işleminin iptaline karar verilmiş ve hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan cezai işlemin haksız olduğunun tespiti ile kurumun davacı hakkında aldığı kararın iptali ve sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

      Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, idari yollar kullanılarak sahte bir şekilde oluşturulan ve kadastro tespiti sırasında taşınmazlara uygulanan ve kadastro tespitine itiraz davalarında da mahkemelerce sahtelik iddiası dinlenmeyen tapu kayıtlarına ilişkin olarak sahteliğin tespiti davasının her zaman açılabileceğini, hukuki yararı olan herkesin bu tapu kayıtlarının sahteliğini talep etmesinin herhangi bir süreye tabi olamayacağını, davada davacıların talebinin, menfi tespit isteminden ibaret olup, 3402 sayılı Kanun md.12/3'te yer alan tutanaktaki haklara, sınırlandırma ve tespitlere yönelik bir itirazları bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkindir. 3.2....

        Bu düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; sağlık hizmeti sunucusu olan davacının, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra) nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya verilmiş ise Kurum sağlık kartı belgelerinden biri ile kimlik tespiti yapmak ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek yükümlülüğü bulunmaktadır. Dava dışı ...'nın kendisi tarafından düzenlenmiş sahte tıbbi belgelerle davacı hastanenin acil servisinde tedavi uygulandığı, kimlik kontrolü yapılmış olsa idi sahteliğin tespit edilebileceği, bunun için bir uzmanlığa gerek olmadığı, 3. kişilerin sahte nüfus cüzdanı kullanarak davacı kurum çalışanlarının iradelerinin sakatlanmasına da yol açmadıkları ve davacı kurumun kimlik kontrol etme yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı ... zarara uğrattığı tüm dosya kapsamı ile sabittir....

          Hukuk Dairesinin 2020/5943 Esas, 2021/4502 Karar sayılı emsal ilamları nazara alındığında, dava konusu çek üzerinde davacının şahsı adına atılmış herhangi bir imza bulunmadığından ve dava konusu çek sebebiyle davacı aleyhine başlatılmış bir icra takibi mevcut olmadığından huzurdaki davanın açılmasında davacının aktif husumet ehliyetinin eksik olduğu anlaşıldığından, imza incelemesi yaptırılmasına ilişkin ara karardan rücu edilerek davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinin gerektiği, dava menfi tespit istemine ilişkin olmayıp sahteliğin tespiti talebinden ibaret olduğundan ve davanın esastan değil husumetten reddine karar verildiğinden davalı lehine tazminata hükmedilemeyeceğine" karar verilmiştir....

            Şti. kaşesi üzerindeki imzanın katılanlar ... ve ... eli ürünü olmadığının belirlendiği, suça konu çekin gerçek bir çek olması, sanıkların borçlarını kabul etmeleri ayrıca sanıkların ve katılanların sahip oldukları adı geçen şirketlerin ortaklık ve ticaret açısından iç içe ve iş birliği içerisinde olmaları, her ne kadar 2. cironun sahte olduğu iddia ve kabul edilmiş ise de, sahteliğin sanıklar tarafından yapıldığının kanıtlanmadığı, kaldı ki; karşılıksız kalan çekin tahsilinde asıl sorumluluğun keşideci, lehtar, 1.ciranta, 3.ciranta olarak sanıklarda bulunması, icra takibinin de 2. ciranta hakkında durdurulmuş olması karşısında mahkemece sanıklar hakkında beraat hükümleri kurulması gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA...

              Muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de, bu sahteliğin kredi borçlusu ... ve banka yetkilisi tarafından ortaklaşa yapıldığına veya banka yetklisinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı bunun böyle olduğuna ilişkin bir delil getirmemiştir. Bu durumda banka iyi niyetlidir. Tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh de olmadığına göre, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince bankanın kazanımı korunmalıdır. Davanın reddi gerekir. Bu sebeple hükmün bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nun 158/1-f-son, 62/1, 52/2, 53/1. maddeleri mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelerek gereği düşünüldü; Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede, Sanığın tamamen sahte olarak üretilmiş çeki ciro ederek toz biber alışverişi karşılığında katılan ...’a verdiği, katılan ...’ında aynı çeki katılan ...’e verdiği, katılan ...’in çeki bankaya ibrazında çekin sahteliğin anlaşıldığı, bu suretle sanığın haksız menfaat temin edip nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;sanık savunması, katılan beyanları ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına...

                  olduğunu, suça konu küpürlerin sahte olduğunu bilmediğini, bilmesinin ve anlamasının da mümkün olmadığını, bahse konu reçetelerde yazılı tüm ilaçları hastalara verdiğini, Eczacılar Birliği'nin internette ... isimli bir sitesi olduğunu, tüm eczacıların bu siteye üye olduğunu, ihtiyaç duydukları bir kısım ilaçları bu sitede diğer eczanelerle anlaşma yaparak devir ve takas yapabildiklerini, bu şekilde ihtiyaç dışı olan ilaçları diğer eczanelerle takas ederek gerekli ilaçları alabildiklerini, küpürlerinin sahte olduğu iddia edilen ilaçların da bu şekilde takastan geldiğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin 24/03/2009 tarihli raporunda, inceleme konusu reçetelerde bulunan ilaç küpürlerinin gönderilen mukayeselerle aynı fiyat etiketli olmamakla birlikte, aralarında matbu özellikleri, mürekkep renk tonu, baskı kaliteleri bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu ilaç küpürlerinin sahte olarak basılmış olduklarının, söz konusu sahteliğin...

                    UYAP Entegrasyonu