Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Verilen karara karşı duruşmada yer almayan Mustafa Tülü isimli şahsın dahili davalı sıfatı ile dilekçe sunarak, dahili davalı olarak dosyaya katılması ve ayrıca Adana 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/108 esas sayılı dosyasında görülmekte olan mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden mirasçılık belgesi verilmesi istemli dosya neticesinin beklenmesi talebinde bulunduğu, kararı istinaf eden davalı vekilinin ise istinaf dilekçesinde; verilen kararın isabetli olmadığı, Adana 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/108 esas sayılı dosyasında görülmekte olan mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden mirasçılık belgesi verilmesine dair açılan derdest dosya neticesinin beklenmesi talebinde bulunduğu, taleplerin incelenmesi sonucu dahili davalı sıfatı ile karardan sonra dilekçe sunan Mustafa Tülü'nün davanın tarafı olmadığı, yargılama süresince usule uygun şekilde duruşmaya müdahale de etmediği anlaşılmakla talebinin istinaf talebi niteliğinde olmadığı ve bu nedenle talep hakkında herhangi bir karar verilmesine...

Sulh Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/04/2018 tarih ve 2018/65-2018/522 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacıya ait 21 adet müşteri çekinin çalındığını, çek iptali davaları açılarak ödeme yasağı kararı alındığını ancak dava konusu çekte ödeme yasağının sehven farklı bir çek numarasına konulduğunu ve çekin banka tarafından ödendiğini, çek arkasındaki cirolardan sahteliğin anlaşıldığını ileri sürerek, çek bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davasında davalı şirket tarafından delil olarak sunulmuş, davacı tarafından da bu ibranamenin geçersiz olduğu, hile ile alındığı savunulmuştur. O halde davacının bu iddiaları anılan dosyada incelenecek olup bu durumda davacının ayrıca sahteliğin tespiti için dava açmakta hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar, dava şartı olup mahkemece resen gözetilmelidir. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMUK’un 436. maddesi hükmünce kararın az yukarıda izah edilen şekilde gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

      ın 30.09.1996 tarihinde vefat ettiğinde davalı şirkette 20.194 adet hissesinin bulunduğunu, söz konusu hisselerin mirasçılık sebebi ile müvekkiline ve çocuklarına geçtiğini, müvekkilinin vefat eden eşinin evlilik dışı kızı olan davalı ...'in 1998 tarihi öncesinde alınmış veraset ilamı ile işlem yaptığını, bu verasetin iptali için dava açtığını, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15/07/1998 tarihli ve 1998/982-926 Esas, Karar sayılı kararı ile veraset ilamının iptaline karar verildiğini, ancak müvekkilinin Karşıyaka 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde hisselerin yarısının kendisine ait olduğunun tespiti için açtığı davada, muristen kalan 20.194 adet hissenin 1/2'sinin davacı müvekkiline ait olduğuna dair karar verildiğini, bu karara rağmen davalı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : TCK'nın 158/1-f, 62, 52/2, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet TCK'nın 204/1, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın sahte çek tanzim ederek katılana ayakkabı alışverişi karşılığı verdiği ve vadesinde çekin karşılığının bulunmaması üzerine başlatılan soruşturma ile bu sahteliğin ortaya çıktığı, sanığın böylece haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda; Sanığın, çek hesabının sahibi olan Emrah ile kardeş olduğu ve ortak iş yaptıkları, ayrıca katılanla olan alışverişi de kabul ettiği, çeki de Emrah'ın bilgisi dahilinde verdiğini savunduğu, katılanın ise; sanıktan birden fazla çek aldığını ve olaya konu çekin ödenmediğini, bir kısmının ise ödendiğini belirttiği nazara alındığında...

          Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 07.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            ./2013 gününde verilen dilekçe ile HMK 208. maddesi gereğince sahteliğin tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen .../.../2015 günlü karar ve temyiz talebinin reddine dair verilen 08/04/2016 tarihli ek kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle ek kararın temyizine ilişkin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hükmü temyiz eden tarafa kararın tebliğ edildiği tarih ile temyiz dilekçesinin mahkemeye verildiği tarih arasında yasada öngörülen temyiz süresi geçmiştir. Mahkemece bu yön belirlenmek suretiyle verilen temyiz isteminin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              ın belirlenen mirasçıları ile pay oranlarının birbirlerinden farklı olduğu belirtilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesi'nin kadastroya özgü olarak veraset uyuşmazlıklarını çözme ve veraset ilamı düzenleme yetkisi bulunmakta ise de, ayakta olan diğer veraset ilamlarını iptal yetkisi bulunmadığından, söz konusu veraset ilamlarındaki çelişkinin giderilmesi için davacı tarafa hasımlı olarak verasetin iptali davası açmak üzere süre verilmesi ve dava sonucunda belirlenen miras paylarına göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu ... İli ... İlçesi ... Köyü 101 ada 8, 109 ada 39, 132 ada 2 131 ada 1, 124 ada 4 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile bu taşınmazların 138.240 pay kabul edilerek payları oranında ... ve müşterekleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar davacı karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalının karşı davada verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının reddedilerek onanması gerekmiştir. 2-Asıl dava ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; Davacı yüklenici asıl davasında icra takibine konu olan bono altındaki imzanın şirket yetkililerine ait olmayıp sahte olduğunu ileri sürerek sahteliğin tespiti ile takibin iptâline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  dan olma 01.07.1909 doğumlu ... ile yaptığını bu evlilikten ... ...,... isimli üç çocuğu olduğunu, ... ve... kızı eşi ...'nın ölümünden sonra ...kızı ...'dan olma 1926 doğumlu ... ile İkinci evliliğini yaptığını bundan da ..., ... ve ...adlı çocuklarının dünyaya geldiğini, davacının babaannesi ...kızı 1926 doğumlu ...'nın ölümünden sonra alınan veraset ilamında diğer ...'dan olan çocukların da mirasçı gösterildiğini sözü edilen yanlışlıkların düzeltilmesi için açtıkları bu davada 1911 doğumlu...un çocuklarından ... ... ve...nin 01.07.1909 doğumlu ... ve...'dan olma ...'dan doğduklarını, ... ...ve ...'nın ise...un ikinci eşi ...ve ...dan olma 1926 doğumlu ...'dan doğan çocukları olduğunun tespitini ve bu şekli ile kayıtlara işlenmesini istemiştir. Mahkemece miras paylarının verasetin ipt...davası ile düzeltilebileceğinden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istemi, davacının dedesi ... ...'un çocuklarının eşlerinden hangi ...'...

                    UYAP Entegrasyonu