Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetmeliğin hukuki dayanağını oluşturan 209 sayılı Kanunun değişik 5. maddesinde, sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli personele ek ödeme yapılabilmesi konusunda Sağlık Bakanlığına yetki verilmiş olup, bu ödemenin oranı ile esas ve usullerinin, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmış, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte ek ödemenin dağıtımıyla ilgili olarak gözönünde bulundurulacak unsurlar ile personele yapılacak ek ödemelerin tavan miktarları belirlenmiştir. Yönetmeliğin 5. maddesinin, üst hukuk normuna aykırılık teşkil etmediği ve dayanak olarak alınan 209 sayılı Kanunu'nun değişik 5. maddesi hükmünü açıklar nitelikte düzenlemeye sahip olduğu görülmektedir....

    Görüldüğü gibi sigorta şirketi sözkonusu yasal düzenlemeler ve sigorta poliçesinde belirtilen hükümler çerçevesinde motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Somut olayda davacının iddiası yasal ve sigorta poliçesinden kaynaklanan zorunluluklar nedeni ile tedavi giderlerine ilişkin ödemenin yerine getirildiği ancak tedaviyi yapan özel sağlık kuruluşunun tahsil ettiği tutarın trafik kazası nedeniyle acil tedavi uygulanan kişilere 2918 sayılı KTK'nın 8/I-b-5. bendi gereğince Sağlık Bakanlığı tarifesinin uygulanması gerektiği ve sözkonusu tarifeye göre yapılan ödemenin fazla olduğudur. 6100 Sayılı HMK’nin 266. (1086 Sayılı HUMK m. 275) maddesinde, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerektiği hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu tedavilerin niteliği uzman doktor bilirkişi aracılığı ile belirlenmelidir....

      Davalılardan Anadolu Anonim Türk A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil sigorta şirketi tarafından tanzim edilmiş olan 19/06/2010- 19/06/2011 vadeli Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesinin 16/08/2010 tarihinde başlangıcından itibaren iptal edildiğini, dava konusu olay sigorta süresi içerisinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 21/06/2016 gün ve 2014/1307 - 2016/522 sayılı kararı bozan Daire'nin 26/06/2018 gün ve 2016/10842 - 2018/4832 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında inşaat bütün riskler sigorta poliçesi akdedildiği, müvekkiline ait şantiyede ölümlü iş kazası meydana geldiğini, iş kazasını davalıya ihbar ettiklerini, sonrasında ölenin yakınlarının müvekkiline tazminat davası açtıklarını, dava devam ederken davacılarla sulh olduklarını, maddi manevi tazminat, vekalet ücreti toplamı 81.500.- TL ödediklerini, yaptıkları ödemenin sigorta poliçesi kapsamında olduğunu, işbu sebeplerle davalıya takip yaptıklarını, yapılan takibe...

        Sağlık Sigorta Poliçesi ” nin vadesi içinde oluşan tedavi giderinin davalı sigortacı yanca teminat altına alınmış bir halden meydana geldiğinin davacı tarafça ispatı olunmadığı anlaşıldığından ve davalı sigorta şirketi nezdinde dava dışı ...'ın acil vakalar dışında bireysel sağlık sigorta poliçesi bulunmadığından davalı sigorta şirketinin talep olunan tedavi giderinden sorumlu olmadığı kanaati ile davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından yapımı üstlenilen inşaatın davalı ... şirketince “inşaat bütün riskler sigorta poliçesi” ile sigortalandığı, poliçe devresi içerisinde dava dışı 'un sevk ve idaresindeki aracın yaptığı kaza sonucu araçta hasar meydana geldiği, davacı şirketin %70, dava dışı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu, tarafların kusur oranları ve poliçedeki muafiyet dikkate alındığında davalı ... şirketinin davacı tarafından yapılan ödemenin 15.751,... TL asıl alacak, 567,92 TL işlemiş faizle ilgili kısmından sorumlu olduğu, ayrıca alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasına vaki itirazının 15.751,... TL asıl alacak ile 567,92 TL işlemiş faiz yönünden iptaline ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11/12/2015 gün ve 2013/749-2015/751 sayılı kararı onayan Daire'nin 22/01/2018 gün ve 2016/6888-2018/476 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında yapılan “yangın tüm riskler ve makine kırılması, üçüncü şahıslara karşı mali sorumluluk, kıyı tesisleri deniz kirliliği zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi” ve “tehlikeli maddeler ve tehlikeli atık zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi” ile müvekkiline ait tesislerin teminat altında alındığını, sigorta döneminde Irak-Türkiye ham petrol boru hattının Mardin İli Savur İlçesi Dereyanı mevkiinde 03/02/2012 tarihinde sabotaj nedeni ile meydana gelen hasarda üçüncü...

              katkı ile bizzat sonuçlandırılanlar puanlamaya dahil edilirken, hekim sorumluluğunda olsa da cihaz ve yardımcı sağlık personeli tarafından yapılan laboratuvar işlemleri gibi işlemler için tıbbi işlem puanı öngörülmediği,yönetmeliğin 5 inci maddesinin 1. fıkrasında biyokimya laboratuvar hizmetlerini yürüten eğitim görevlisi personelin ham puanlarının hesaplanmasında klinik hizmet puanı ortalamaları yerine sağlık tesisi puan ortalamalarının esas alınacağının belirtildiği anlaşılmaktadır....

                Dosya incelendiğinde davacının davalı sigorta şirketi ile sigorta poliçesi imzaladığı söz konusu sigorta kapsamında davacının bünyesinde çalışan işçisinin iş kazasından doğan vefatı nedeniyle vefat edenin murislerinin açmış oldukları tazminat davaları mahkemece karara bağlanıp söz konusu karar icra yoluyla davacıdan tahsil edilmiştir. Bu nedenle TTK ilgili maddesi gereğince sigortacı sigortalısının aksine bir hüküm yoksa sigorta sözleşmesinden kaynaklanan meydana gelen zararı neticesinde ortaya çıkan zararı sözleşmedeki şartlar ve miktar üzerinden karşılar. Yapılan incelemelerde davacının davalı ile yapmış olduğu sigorta sözleşmesinin mevcut olduğu anlaşılmış söz konusu kazanın sigorta kapsamına dahil edildiği sigortalının zarara uğraması nedeniyle ödeme yaptığı dolayısıyla davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu sözleşme uyarınca vaad etmiş olduğu limitler doğrultusunda sigorta limitleri dahilinde davacıya ödeme tarihinden itibaren ödeme yapması gerekmektedir....

                  Aktüer- sigorta mevzuatından kaynaklı hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi 04/11/2019 havale tarihli raporunda; davacının 03/02/2016- 2017 tarihleri arasında geçerli süre içinde 464249- 1 numaralı poliçe , 03/02/2017- 2018 tarihleri arasında geçerli süre içinde 464249- 2 numaralı poliçe, 03/02/2018- 2019 tarihleri arasında geçerli süre içinde 464249- 3 numaralı poliçe ile T3 tarafından bireysel sağlık sigortası poliçesi ile sigorta teminat örüntüsü içine alındığını, Sağlık Sigortası Genel Şartları Teminatın "işbu sigorta, sigortalıların sigorta süresi içinde hastalanmaları ve/veya herhangi bir kaza sonucu yaralanmaları halinde tedavileri için gerekli masrafları ile varsa gündelik tazminatları, bu genel şartlarla varsa özel şartlar çerçevesinde, poliçede yazılı meblağlara kadar temin eder"olarak belirlendiğini, dilekçede bu ameliyata dair İstanbul Florence Nightingale Hastahanesi tarafından düzenlenen 17/05/2017 tarihli fatura ile 7.603,12- TL ücretin, bu sigorta poliçesinden ödenmediği...

                  UYAP Entegrasyonu