Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; kazazedeler adına yapıldığı belirtilen ödemenin bireysel tercihe dayanan ve prim ödenerek yaptırılan özel sağlık sigortası kapsamında olduğunu, trafik poliçeleri haricindeki diğer poliçelerden (özel sağlık sigortası poliçesi gibi) Kuruma herhangi bir prim aktarımı yapılmadığını, 2918 sayılı Karayolları Trafık Kanununun 98. Maddesi hükmü gereğince trafik sigortası poliçelerinden Kuruma aktarılan katkı payı dolayısıyla sigorta şirketinin ve ......
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki dava, karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında ödenen bedelin rücuen tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Diğer yandan ----- ----- sigortasında çifte sigorta yapılmasının mümkündür.-------- farklı olarak hem meblağ hem de zarar sigortası olarak düzenlenebilmektedir. Eğer sigortacı sigortalının hastalık sonucu ortaya çıkan tedavi giderleri hastane ve bakım masrafları ile iş görememezlikten kaynaklanan gelir kaybını karşılamayı üstlenmiş ise sağlık sigortası zarar sigortası niteliğini taşırken, hastalık halinin ortaya çıkması halinde poliçede gösterilen bedelin ödeneceği öngörülmüş ise sağlık sigortası meblağ sigortası niteliğini taşımaktadır ve zarar sigortası olarak düzenlenen sağlık sigortalarında üçüncü bir kişinin lehtar olarak gösterilmesi mümkün olmadığından ve sözleşmenin sigortalı lehine yapılması gerektiğinden( TTK 1511) ve sigortalının gerçek zararı ödeneceğinden zenginleşme yasağının sonucu olarak ikinci bir sigorta yapılmasının mümkün olmadığı, yapılması halinde geçersiz sayılacağı açıktır....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı sigorta şirketi tarafından özel sağlık sigortası kapsamında sigortalı olan dava dışı sigortalının tedavisine ilişkin ödenen bedelin ------ davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/270 Esas KARAR NO: 2022/202 KARAR TARİHİ: 16/03/2022 DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ: 14/09/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, sağlık sigortası poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen tedavi giderlerinin sigortalının yaptırmış olduğu diğer sağlık sigortası poliçesi kapsamında rücuen tahsili talebiyle başlatılmış olan icra takibine itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.Davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmakla dosya dairemize gönderilerek 2022/998 Esas sırasına kaydı yapılmış ise de; davalı Av. ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 16/03/2021 NUMARASI: 2018/568 esas - 2021/308 karar DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat) KARAR TARİHİ: 05/10/2022 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı sigorta şirketi tarafından özel sağlık sigortası kapsamında sigortalı olan dava dışı sigortalının tedavisine ilişkin ödenen bedelin % 50'lik kısmının davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 16/03/2021 tarih ve 2018/568 Esas 2021/308 Karar sayılı kararı ile 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalıya rücu etmesinde yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Ancak davacı vekili Av. ...'...
İdare Mahkemesi’nin 2006/1817 Esas sayılı dosyası ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve müvekkili kurum aleyhine hükmedilen tazminatın tahsili amacıyla Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2009/9944 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına ödeme yapıldığını belirterek, ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sigorta tarafından davadışı üçüncü kişiye ödenen bedelden davacıların kusuruna isabet ettiği iddia edilen bedelin rücuen ödenmesi için başlatılan takip dolayısıyla davacıların borçlu olup olmadığı, davacılardan önce davacıların trafik ve kasko sigortacısına başvurmasının zorunlu olup olmadığı, tedavi giderlerinden davacıların sorumlu tutulup tutulamayacağı, takip talebinin ve iptalinin yerinde olup olmadığı hususlarındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesinden (6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi) kaynaklanan ve işyeri sigortası ile sigortalıya ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; TTK'nın can ve sağlık sigortalarını düzenleyen maddelerinden sonra halefiyetin düzenlenmediği, özel sağlık sigortası yapıp sigortalısına poliçe gereği ödeme yapan davacının sigortalısının halefi olarak davalılara rücu hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sağlık sigorta poliçesi nedeniyle, trafik kazasında yaralanan sigortalısına tedavi gideri ödemesi yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı sigortalısı ...'in yolcu olarak bulunduğu aracın maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olan davalıların, trafik kazası sonucu oluşan zararlardan olan tedavi giderlerinden, zarar gören kişiye karşı sorumlu oldukları her tür izahtan uzaktır....