Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı vekili, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında trafik kazasında malül olan üçüncü kişi için ödenen bedelin, aracın ehliyetsiz sürücüye kullandırıldığı iddiası ile sigortalıdan rücuan tahsilini talep etmiş olup dava, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 13.05.2015 tarihinde açılmıştır. Davacı ile davalı arasında sigorta sözleşmesi mevcuttur. Davalı 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca "tüketici" olup, sigorta sözleşmeleri aynı Kanunun 3/1-(l) maddesi kapsamında "tüketici işlemi"dir. Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlık, 6502 sayılı Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesi tarafından çözümlenmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, sağlık sigortası nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tedavi giderlerinin davalılardan sorumlulukları nisbetinde rücuen tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, dava dışı sigortalının 29/03/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına binaen poliçe kapsamında davacı tarafından ödenen 81.044,00 TL tedavi giderinden kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 2918 Sayılı KTK'nın 98. maddesi ile SUT kapsamında davalıların ne oranda sorumlu tutulacağı konularında toplanmaktadır. Eldeki davada talep her bir davalı yönünde ayrıştırılmak suretiyle, 81.044,00 TL'nin SUT'a göre 2.732,01 TL tutarlı kısmı ...'dan, aşkın 78.311,96 TL tutarlı kısmın ise kazaya karışan ... plakalı aracın trafik sigortacısından tahsili istenilmiştir....

      Sayılı ilamı ile, Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinden kapsamında ödenen tedavi giderinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasa- nın 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güven- cesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tara- fından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükle- rinin sona ereceği" öngörülmüştür. 2918 sayılı K....

        Şayet bir vatandaşın konumu, 60. maddede belirtilen bentlerin hiçbirine girmiyor ve o kimse başka bir ülkede sağlık sigortası yardımlarından yararlanamıyorsa genel sağlık sigortalısı sayılır. Amaç, hiç kimseyi genel sağlık sigortası kapsamı dışında tutmamaktır. O nedenle ülkemizde “herkes genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır” diye bir sonuca varılabilir....

          Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapmış oldukları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı açılan rücu davalarından, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yargılaması devam edenler bakımından ek 18 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca karar verilmek üzere Mesleki Sorumluluk Kuruluna başvurması için davacıya iki aylık süre verilir. Başvuru yapılmaması hâlinde dava usulden reddedilir. Bu durumda yargılama gideri taraflar üzerinde bırakılır ve davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmez.” hükmünü haizdir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, "Grup Sağlık Sigortası Sertifikası" kapsamında trafik kazası nedeniyle karşılanan tedavi giderinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Bilirkişi tarafından düzenlenen 11/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; 18.10.2016 tarihinde meydana gelen kazada, kazaya karışan, ... sevk ve idaresindeki ... plakalı araç sürücüsü kaza tespit tutanağına göre asli ve tam kusurlu olduğu, ... Hastanesi tarafından düzenlenen 24.10.2016 tarihli faturada yapılan sağlık harcamaları 6.616,49 TL olduğu ve sağlık sigortası kapsamında ... ... AŞ tarafından karşılandığı, Sağlık Sigortası Genel Şartları madde 11'e göre "Sigortacı ödediği tazminat tutarınca sigortalının sosyal güvenlik hukuku kapsamında olanlar dahil tüm haklarına halef olur. Sigortacı ödediği tutar için rücu hakkını, yükümlülere karşı kullanabilir." ifadeleri yer aldığından, ... ... AŞ'nin ......

              Dava, trafik sigortası kapsamında üçüncü kişiye ödenen tazminatın, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda, malik konumundaki dava dışı ... Finansal Kiralama A.Ş. aracını davacı şirkete sigorta ettirmiş olup, davalı ise aracın kiracısıdır. Davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, açıklanan bu değişik gerekçeyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan kararın ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 17.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı Alman Emeklilik Sigortası olup, Türkiye ile Almanya arasında yapılan 01.11.1965 tarih 12121 sayılı sözleşme uyarınca sözleşmeye taraf ülkelerden birinin mevzuatında ödeme yapan sosyal güvenlik kurumunun bu ödeme dolayısıyla 3. kişilere rücu olanağının olması halinde bu imkanın diğer taraf ülke tarafından da tanınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun uygulanmasına ilişkindir....

                  Bu şekilde yapılan sözleşmelerde (sigorta akdinden doğan borç ve yükümlülükler kapsamında) prim ödeme yükümlülüğü de sigorta ettiren işverene ait bulunmaktadır. Bu durumda özel sağlık sigortasından amaçlanan ise, (Sosyal Güvenlik Kurumunca sağlanan sağlık yardımlarına ek olarak) sigortalılara özel sağlık kuruluşlarından da sağlık desteği teminidir. İşveren tarafından özel sağlık kuruluşlarından, poliçe kapsamında yararlanabilmek amacıyla yaptırılan özel sağlık sigortasına ilişkin primlerinin sigortalı (ücret) geliri kapsamında değerlendirilmesi, özel sağlık sigortasının sağlık hizmeti biçimindeki (ayni) niteliği dikkate alındığında da isabetli bulunmamaktadır. Kaldı ki, özel sağlık sigortası primleri karşılığında teminat altına alınan sağlık yardımları nedeniyle oluşan ve özel sigorta şirketlerince karşılanan giderlerin Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden "karşılanmayan sigorta riski" nedeniyle gider azaltıcı nitelikte bulunduğu da unutulmamalıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı alt yüklenici tarafından çalıştırılan işçilerin prim ödemelerinin davacı üst işveren tarafından yapıldığı iddiasına dayalı ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 23. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu