"İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, sıra cetvelinin düzenlenmesi sırasında 6183 sayılı Yasanın 21. maddesinin birinci fıkrasının dikkate alınmadığı iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra mahkemesince yasal 7 günlük süreden sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA 10.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un alacağının muvazaalı şekilde sıra cetvelinde öncelikli hale getirildiği iddia edilmiş ise de bu hususun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı ve muvazaalı oluşturulduğu iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu ve davalının bu alacağın varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerektiği tartışmasızdır. Ne var ki, davacının iddiası gerçek bir alacağın bulunmadığına değil de, alacağın bulunduğu ve fakat sona erdirildiği noktasında ise, kural olarak ispat külfetinin yer değiştirdiği kabul edilmeli, bir diğer ifade ile ödeme gibi sebeplerin varlığını ispat yükü davacıya yüklenmelidir. (Bkz., Deynekli, A....
KARAR Davacı vekili, sıra cetvelinin ilk sırasındaki davalı alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek 08.12.2017 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince, davalının sıra cetvelinde yer alan alacağını ispat edemediğinden bahisle davanın kabulü ile davalı alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin yaptığı istinaf başvurusunu inceleyen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi, başvurunun esastan reddine karar vermiştir. 1-Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir....
Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı alacaklı alacağının varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş ve üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikte olan usulüne uygun, birbirini doğrulayan yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Senetler ve çekler ancak tarafları ve onların cüz'i ve külli halefleri yönünden kesin delil niteliğinde olup, temel ilişkinin ve kambiyo ilişkisinin dışında kalan davacı üçüncü kişi bakımından bu nitelikte bir ispat vasıtası olarak kabul edilemez. Öte yandan, alacağın miktarına göre diğer tarafın açık muvafatı bulunmadığı sürece tanık dinlenemez ve tanık beyanını dayalı olarak hüküm kurulamaz....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İzmir 10.İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılardan Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü, Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğü , T.Halk Bankası vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava sıra cetvelinde üçüncü sıraya alınmış bulunan davalıların alacaklarına tanınmış bir imtiyaz olmadığı iddiasına dayalı olarak açılan sıra cetveline itiraz davasıdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 235 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre, bir başka alacaklının sıra cetvelindeki sırasına itiraz, terkin davası niteliğinde olup davanın Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerekir. Görevsiz İcra Mahkemesi'nce davanın sürdürülüp sonuçlandırılması bozmayı gerektirmiştir....
Muvazaa iddiasına dayanan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalı alacaklıdadır. Davalı alacağın varlığını ve miktarını, takipten önce düzenlenmiş, birbirini teyid eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır. Davalı yargılama aşamasında, daha evvel takip dosyasına sunulmayan ve her zaman düzenlenmesi mümkün bulunan bir bono sunmuş, 14.09.2007 günlü oturumda ise toplanacak başkaca delilinin olmadığını bildirmiştir. Bu durumda davalı ile borçlu arasındaki avans ödemesine ilişkin iddianın ispatlandığı kabul edilemeyeceği gibi, davacının muvazaa hukuki nedenine dayandırdığı iddianın kanıtlanması amacıyla, muvazaanın tarafı olduğu düşünülen kişinin tanık sıfatıyla verdiği beyana itibar edilmesi de kabul edilemez....
maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Bu durumda mahkemenin İlçe Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. ../.. S.2. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında olduğu gibi ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın bu ilkelere göre çözümlenmesi doğru olmamıştır. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26,30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....
Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. İİK'nın 355. maddesi uyarınca düzenlenen ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek olduğunu ispat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup bu davalarda genel ispat kuralları geçerlidir. Bu durumda mahkemece, davanın genel muvazaa davası olarak kabul edilip, ispat yükünün de davacıya yüklenerek uyuşmazlığın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş genel muvazaa ilkelerine uygun olarak çözümlenmesi gerekirken ispat yükünün davalıya yüklenmesi suretiyle sonuca gidilmesi doğru olmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/74 ESAS DAVA KONUSU : Sıra Cetvelindeki Sıraya İtiraz KARAR : İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/02/2020 tarih 2020/74 Esas sayılı ara kararına karşı, davacı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2018/11163 esas sayılı dosyasından alacaklarına ilişkin maaş haczi yazısına başka bir dosyadan ilk sıradan kesinti yapıldığını, bu dosya alacağının esasına itiraz ile sıra cetvelini bu doğrultuda düzenlenmesine, davalı lehine konulmuş haciz sırasının iptalini talep etmiştir. Dosya içeriği, iddianın ileri sürülüş biçimi, davacının dava dilekçesinde açıkca davasının "muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz" olduğunu belirtmesi ve Yargıtay 23....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır. Davalı vekili müvekkilinin, borçlunun kızı ... ile evli olduğunu, borçlunun çevreye olan birçok borcunu ödediklerini ve alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ile dava dışı borçlunun akraba olduğu, gerek iş bu dava dosyasında ve gerek...'ın alacaklı olduğu 2006/8057 sayılı takip dosyasında ...'ın vekâleti ile dosyada mevcut icra dosyalarında davalı ...'...