A.Ş. nezdinde çalışmaktayken, meydana gelen iş kazasında yaralanması ve Kurumca sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış ise de, iş göremezlik oranının aslen daha fazla olduğuna dair güçlü delillerinin ve açılan tazminat davasında aldırılmış Adli Tıp raporlarının olduğu gerekçesiyle iş göremezlik derecesinin yeniden tespiti ve gelirin arttırılması amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Husumet konusu, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur....
Uyuşmazlık, davalı iş yerinde çalışan Kurum sigortalısı Adem Öztürk'ün 15/08/2005 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle Kurumca bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ile ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ve yapılan tedavi masraflarının rücuan tazminine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; " Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 1- Davacının 07/07/2007 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde oluşan sürekli iş göremezlik derecesinin %45,2 olduğunun tespitine, 2- Davacıya kurum tarafından ödenen %35,2 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden bağlanan gelirin taleple bağlı kalınarak 14/06/2013 tarihinden itibaren düzeltilerek %45,2 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden ödenmesine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından hüküm kurmaya elverişli derecede delil toplanmadığı, yeterli inceleme yapılmadığını, son celsede son sözlerinin sorulmayarak Adil yargılanma hakkının da açık şekilde ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, sürekli iş göremezlik oranının tespiti ve bu oran üzerinden gelir bağlanması talebine ilişkindir....
Somut olayda, davaya konu olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edilip edilmediğinin anlaşılmadığı ve davacının sürekli iş göremezlik derecesinin Kurum içi prosedürler izlenerek tespit edilmediği anlaşılmış olup, söz konusu hüküm bu yönleri ile usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş, Sosyal Güvenlik Kurumuna davaya konu olayın iş kazası kabul edilip edilmediğini sormak, edilmemiş ise Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kurum'a müracaatının sağlanarak ve usulüne uygun şekilde sürekli iş göremezliğinin tespitine ilişkin karar alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde yukarıda belirtilen prosedüre göre sürekli iş göremezlik derecesinin belirlenmesinin ardından oluşacak sonuca göre bir karar vermektir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıların murisi Kasım Sütçü'ye ait inşaat alanında 07.09.2013 tarihinde iş kazası geçirdiğini, kazaya bağlı iş kazası kolundan gelir bağlanması için 27.01.2014 tarihinde Kuruma talepte bulunduğunu, davalı Kurum tarafından 01.06.2015 tarihli cevabında davacının sürekli iş göremezlik derecesinin %10'un altında kalması sebebiyle gelir bağlanamayacağının bildirildiğini, Elazığ İş Mahkemesinin 2015/633 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ile Adli Tıp 2. Üst Kurulundan alınan raporlarda ise sürekli iş göremezlik derecesinin % 30 olarak belirlendiğini, alınan raporlar gereğince Kuruma 14.06.2021 tarihinde yeniden müracaat edildiğini, ancak Kurum tarafından davacının meslekte kazanma gücü kaybı oranın % 8,2 olduğuna karar verildiğinden, talebinin reddedildiğini belirterek davacının maluliyet oranının tespitini talep etmiştir. II....
Üst Kurulunun raporları ile davalı kurum sigortalısındaki sürekli işgöremezlik oranın %10,3 olarak belirtildiğinden ve bu oranın kurum yetkili organlarınca %15 olarak daha yüksek oranda belirlenen sürekli iş göremezlik oranından daha az olması nedeniyle davanın kabulü ile davalıdaki sürekli iş göremezlik oranının %10,3 olduğunun tespitine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davacı vekili ve davalılardan kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 05.02.2009 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle davalı kurum sigortalısı hakkında İstanbul T5nun 11.05.2015 tarih ve 2333 sayılı sağlık kurulu raporu ile sürekli iş göremezlik oranının %15 olduğunun tespit edildiği, davacı işverenin itirazı sonrasında ise Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun 14.02.2017 tarihli raporu ile %15 olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu 3....
İş Mahkemesinden verilen 30/12/2014 günlü ve 2012/311 Esas, 2014/897 Karar sayılı hükmün, davacı Kurum ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosyanın incelenmesinde Peşin Sermaye Değerleri Hesap tablosunda, davacının sürekli iş görmezlik derecesinin %15 olarak belirtildiği, ancak mahkemece, sürekli iş görmezlik derecesi %7,20 kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla, ilgili kuruma müzekkere yazılarak, sürekli iş göremezlik derecesindeki çelişkinin neden kaynaklandığı, eğer sürekli iş görmezlik derecesinde azalma söz konusu olduysa bunun nedeni sorulmak suretiyle, bu hususa ilişkin tüm bilgi ve belgelerin celbi ile dosyaya eklendikten sonra, dosyanın incelenmek üzere gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi (01.07.2008) itibarıyla, artan iş göremezlik oranına (% 27,2) göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan bu peşin sermaye değerli gelirden, gelir başlangıç (01.07.2008) tarihinden, sürekli iş göremezlik derecesinin yükseldiği (18.12.2010) tarihe kadar ödenen gelirin, düşük iş göremezlik oranı ile, artan iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına (%3,2) karşılık gelen miktarının mahsubu gerekecektir. Öte yandan, başlangıçtaki gelir onay tarihinin esas alınması gereği de, dikkate alınmalıdır. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, bulunacak ilk peşin değerli tutara, ilk rücu ile kesinleşen kusur uygulanmak ve ayrıca ilk rücu ile hükmedilen ilk peşin değerli tutar mahsup edilmek suretiyle kurum alacağı saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir....
Eldeki dava dosyası incelendiğinde davalının sürekli iş göremezlik derecesine yönelik itirazlarının giderilmediği anlaşılmakla, ilgili mevzuat hükümlerinde açıklanan prosedür ikmal edilerek sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi belirlenmeden ve davacı kurumun 506 sayılı Yasa'nın 10. maddesine dair herhangi bir talebi olmamasına karşın, davalının yazılı şekilde anılan yasa maddesi uyarınca da sorumlu tutulması ve bu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kurum yazı cevaplarından sigortalı Arslan Özbek'in yakalanmış olduğu meslek hastalığı nedeni ile artma kaydı öncesinde 1999 tarihinde %10 sürekli iş göremezlik oranı üzerinden bağlanan gelirin rücu davasına konu edildiği, sürekli iş göremezlik oranının artma göstermesi halinde Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 06/06/2013 tarih 2012/20994 Esas 2013/12775 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sürekli iş göremezlik derecesinin değişmesi karşısında başlangıçtaki gelirin değişen iş göremezlik oranına göre uyarlanması gerekmekte olup bu uyarlamanın gelirin başlangıç tarihi itibari ile artan sürekli iş göremezlik derecesine göre belirlenmeli ve belirlenen peşin sermaye değerli gelirden gelirin başlanğıç tarihinden artma tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarının fark iş göremezlik oranına karşılık gelen miktarının mahsul edilmek sureti ile yapılması gerekeceği anlaşılmıştır....