Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapu iptal ve tescil davası reddedilmiş, tazminat talebi için ise bir davalı yönünden kabulüne karar verilmiş ve davalılar lehine 70.771,... TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. O halde, kabule göre, davası reddedilen tapu iptal ve tescil talebi, terditli talep olduğu halde, bu talep üzerinden davalılar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. ...)Bozma nedenlerine göre, davalı ... ve davacı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

    in Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/601 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu dava sonunda ... bağımsız bölümün ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline dair verilen kararın kesinleştiğini, taşınmaz üzerindeki haciz ve tedbirin kaldırılmasının sağlandığını ancak davalı bankanın müvekkilinin açtığı tescil davasından sonra tesis ettiği ipoteğin tüm taleplerine rağmen kaldırılmadığını, ipoteğin müvekkilinin dava tarihi olan 08.12.2004 tarihinden çok sonra 05.04.2005 tarihinde tesis edildiğini, müvekkillerinden ...'in .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/613 Esas sayılı dava dosyasında açtığı tapu iptal ve tescil davası sonunda ... mevkii kaydının iptali ile kendi adına tescili kararının verildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek, dava konusu 7 ve 9 nolu taşınmazlar üzerine tesis edilen ipotekten dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile tapu kaydındaki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Hukuk Dairesinin 17.10.2017 tarihli bozma ilamıyla hüküm taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kalıp kalmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadığı, tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ''tescil harici bırakılmasına'' karar verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında, tapu iptali ve terkin davalarında iptal kararı verilmeden doğrudan ''tescil harici bırakılmasına'' karar verilmesi mümkün olmadığı belirtilerek bozulduğu halde, Mahkemece, yine iptal kararı verilmeden sadece kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının tespiti ile bu alanın tescil harici bırakılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatife karşı üyelik yükümlülüklerini tamamen yerine getirmediği, bu sebeple tapu iptal ve tescil şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yapı kooperatiflerinde kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen, başka bir anlatımla kooperatife borcu bulunan ortakların tapu iptal ve tescil isteme hakları bulunmamaktadır. Ancak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır....

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; davacının davalı kooperatife karşı üyelik yükümlülüklerini tamamen yerine getirmediği, bu sebeple tapu iptal ve tescil şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yapı kooperatiflerinde kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen, başka bir anlatımla kooperatife borcu bulunan ortakların tapu iptal ve tescil isteme hakları bulunmamaktadır. Ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 107 ada 61 parsel sayılı taşınmazda, paydaşlardan ...'nın payını davalı ...’ya sattığını, davalıya ait payının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

              nin de paydaş hale getirildiğini; ancak idari yargı yerinde açılan dava sonucu anılan şuyulandırma işleminin iptal edildiğini ve kararın deracattan geçmek suretiyle kesinleştiğini ileri sürerek, tapu iptali ile kadastral parselin ihyası suretiyle tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın idari işlemden kaynaklandığını, kusurlarının bulunmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyası na yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır....

                Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.12.2015 gün ve... sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davalıların murisi ...tarafından davacıların murisi ....harici satış sözleşmesi ile .... bulunan 4 adet taşınmazın satıldığını ve zilyetliğin devredildiğini, tüm bedelinin ödendiğini, taşınmazları nizasız ve fasılasız olarak kullandıklarını belirterek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Avcı, davayı kabul etmiş; bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

                  Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/...-152 - 2003/125.; ....09.2010 gün ve 2010/...-386 - 2010/427; ........2010 gün ve 2010/...-618 - 2010/668 sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih, zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/.... maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle de tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Bu nedenle de tapu iptal ve tescil tarihi itibariyle taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 20.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise, tahsis edilen taşınmaz bedelinin rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, tahsisin dava dışı gerçek kişilere ait taşınmaz üzerinden yapıldığını, yasaya aykırı bu durumun saptanması üzerine işlemin iptal edildiğini, davacının yaptığı ödeme tutarı 3.091.162.TL.nin iadesi için bankaya talimat verildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu