Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 18.03.2015 Tarih 2014/1160 Esas, 2015/639 Sayılı Karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.04.2016 Tarih, 2015/15728 Esas, 2016/6419 Karar Sayılı ilamında belirtilen, “Dava, İİK'nın 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak, menfi tespitine hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırı olup mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçelerle hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre, davalının takip tarihi itibariyle 479,55 TL, dava tarihi itibariyle 17.002,19 TL davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, zaman aşımına ve faize itiraza dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

    Menfi tespit davasına konu alacak bonoya dayanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 776 ve devam maddelerinde bono düzenlenmiştir. Anılan kanunun 3. maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 5. maddesinde tüm ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı bildirilmiştir. Davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 776 ve devam maddelerinde düzenlenen bonoya dayalı alacaktan kaynaklanmış olmasına göre uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davanın konusu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bu sözleşmeye dayalı verilen çeklerden ötürü borçlu olunmadığına ilişkin olup, davadan önce arabuluculuğa başvuru şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından, TTK’nın 5/A maddesi ve HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, TTK'nın 5/A maddesi ve 6325 sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE, Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 21.859,20 TL'den mahsubu ile artan 21.589,35 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE, Dair, Tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/34 Esas KARAR NO : 2023/474 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/01/2023 KARAR TARİHİ : 14/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu vadesi gelmiş senet için arabuluculuğa başvurduklarını ancak senedin ödenmemiş olması nedeniyle dava konu senedin icraya konu edilme ve ciro edilme tehlikesi karşısında arabuluculuk sürecinin ve neticelenmesinin zaman alacağı için taraflarınca İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin......

          Davacı, tavzih dilekçesi ile, dava dilekçesinde bahsi geçen 1.000,00 TL tutarındaki menfi tespit isteminin ocak/2022 ve Şubat/2022 dönemine ilişkin olduğunu, bu dönemlere ilişkin fatura bedellerinin davalıya ödendiğini, esasen bu döneme ilişkin fatura bedelleri ödendiğinden menfi tespit istemlerinin bulunmadığını, asıl talebinin dağıtım bedeli katkı payındaki artışın yasalara ve sözleşmeye uygun olup olmadığının tespiti ile adil bir katkı payı miktarının ne kadar olması gerektiğinin tespitine ilişkin olduğunu, fazla ödeme tutarının tespitine ilişkin talebin de asli talep niteliğinde olmadığını ifade etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi hakime aittir. Dava dilekçesi ile tavzih dilekçesi bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davanın tespit isteminden ibaret olduğu anlaşılmaktadır....

            Ege Otelcilik'in diğer davalının yetkili bayiisi olduğunu bu husustaki delillerinin toplanmadığını, davalıların ticari kayıtlarını ibrazı sağlanarak bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, sözleşmede, ödeme yapılacak senetlerin sıra numaralarının, vadelerinin ve tutarlarının tamamının açıkça belirtildiğini, takibe konu edilen tüm senetlerin de, sözleşmede belirtildiği sıra, bedel ve tarih ile birebir uyumlu olduğunu Senetlerin işbu sözleşme gereğince verildiğinin ve sözleşme numarasının sözleşmeye yazıldığını, menfi tespit davasında ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, davalılar tarafından borcun ispatı gerektiğini, baştan geçersiz olarak kurulmuş olan sözleşmenin feshine karar verilmiş olmasına karşın, menfi tespit davasının reddinin isabetsiz olduğunu beyanla kararın menfi tespit talebi yönünden kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. sunmamış oldukları anlaşılmıştır....

            ya ödeme emrinin davacının adresinde tebliğ edildiğini, ayrıca B.K.nun 179. maddesi gereğince işletmeyi devralan kişinin devreden kişinin borçlarından sorumlu olacağından takibin usul ve yasaya uygun olduğunu bildirerek davanın reddiyle % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre alacağın mahiyeti gereği abonelik sözleşmesinden kaynaklanması ve davacı ile davalı arasında takibe konu alacağın tahakkuk ettiği dönemde abonelik sözleşmesinin bulunmadığı, abonelik sözleşmesinin davalı ile ... arasında olduğu hususları dikkate alınarak davalı vekilinin itirazlarına itibar edilmediği, arasında sözleşme bulunmayan davacıdan sözleşmeye dayalı alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı banka tarafından kredi kartı alacağına dayalı olarak aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin usulsüz tebliği ile takibin kesinleştiğini, kendisinin davalı bankadan kredi kartı da almadığını, kimlik bilgileri kullanılarak başkası tarafından kredi kartı alındığını, bankadan para çekildiğini, bu konuda ....Cumhuriyet Savcılığı'na sahtecilik suçundan şikayette bulunduğunu belirterek, icra takibi dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile davalı banka aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Verilen önceki hükmün bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğü’nün 2004/4911 esas sayılı icra takip dosyasına konu senetlerden dolayı davacının dava tarihi itibari ile 370 TL asıl alacak 1.940,98 TL islemiş faiz olmak üzere toplam 2.130,98 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK’nun 74....

                  Asliye Ticaret ve ... 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesi sebebiyle davacı satıcının borçlu tarafından davalı alıcı, alacaklı aleyhine satış bedelinin ödenmesi için verilen bonolar hakkında satış sözleşmesinin feshi sebebiyle menfi tespit talepli olarak açıldığı, davanın bonoların kıymetli evrak vasfına ilişkin olarak açılmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının bono olması ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapılması nedeniyle mutlak ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu