Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/388 Esas KARAR NO : 2022/358 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/06/2021 KARAR TARİHİ : 12/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ... AŞ tarafından dava dışı ... AŞ aleyhine ... 9.İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosya kapsamında on bir adet bono ve ... 16 Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiyeli Fesih ihtarnamesine dayalı olarak 18.369.676,00 Euro asıl alacak iddiası ile ve ... 10. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosya kapsamında ipotekli taşınmazlara finansal kira sözleşmesinin ... 16. Noterliğinin ... tarih ev ... yevmiyeli fesih ihtarnamesine dayalı olarak icra takibine geçtiğini, müvekkili davacıların finansal kiralama sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından ... 9. İcra Müdürlüğünün ......

    İcra Müdürlüğü'nün 2015/... sayılı dosyasında yürütülen icra takibine esas olan 08/04/2014 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılan traktör kredisi için 36.000,00 TL asıl alacak, hasat kart için 3.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 39.000,00 TL asıl alacaktan davacının sorumlu olduğu, bu nedenle 39.050,34 TL'den borçlu olmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı verilebilmesi için menfi tespit davası açılmasına sebep olan takibin haksız ve kötüniyetli olması gerektiğinden ve iş bu olayda davacının kısmen borçlu olduğunun anlaşılması karşısında kötü niyetin varlığından söz edilemeceğinden (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1407 Esas 2018/2716 Karar) davacının kötü niyet tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın kısmen kabulü ile; Adana 12....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine dayanak senetteki imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, menfi tespit davasının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 600.00 TL. icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklı) BİRLEŞEN ...12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/613 E.SAYILI DOSYASINDA DAVACI : 1.... DAVALI :.......

          Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşme, resmi şekilde düzenlenmiş olmadığından, şekil şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile mükelleftirler. Sözleşmede bahsi geçen cayma tazminatı Borçlar Hukuku anlamında cezai şart niteliğinde olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 179- 182 arasında düzenlenmiştir....

          Davacı-karşı davalı alt bayinin 27.05.2008 tarihinde üretici davadışı Korusu A.Ş'den mal aldığı tespit edilmiştir. Bu durumda davalı-karşı davacı şirket sözleşmenin 5/d maddesi uyarınca sözleşmeyi fesihte haklıdır. Fesih tarihi itibarıyla davacı-karşı davalıya verecek malının bulunmaması feshin haklılığını ortadan kaldıran bir durum olarak kabul edilemez. Mahkemece, fesih nedeniyle davalı-karşı davacının alacaklı olduğu miktar saptanıp davacı-karşı davalının açtığı menfi tespit, davalı-karşı davacının açtığı alacak davasının karara bağlanması gerekirken bu yönler gözetilmeden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davalı-karşı davacının kısmen alacaklı olduğu kabul edildiği halde sözleşme ilişkisinin teminatı olarak verildiği anlaşılan senedin tüm bedelinden dolayı davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah.sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, eser sözleşmesine dayalı alacak ve tespit isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 1.7.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Zira dava İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında dava tarihindeki borçluluk durumu saptanıp borçlu olunmayan kısım varsa o tutar üzerinden borçlu bulunulmadığının tespiti biçiminde hüküm kurulmalıdır. Somut olayda mahkemece menfi tespit davasının niteliğiyle bağdaşmayacak şekilde hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. " şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacıların dava tarihindeki borçluluk durumu saptanmış ve borçlu olmadıklarına kanaat getirilmiş ve bu şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davacı vekili kötüniyet tazminatı talep etmişse de bu tazminat takibin haksız olarak açılması hallerinde açanın kötüniyeti de varsa hükmedilen bir tazminattır. Oysa olayımıza takibin açılmasında haksız bir durum olmayıp, bakiye ----- ödemeyle takipten sonra 16/10/2020 tarihinde kapanması nedeni ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu