Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesin haklı bir sebeple sonlandırdığını, beyan ederek kıdem tazminatı, ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Mahkemece davacının 25.5.2005-31.08.2012 tarihleri arasında çalıştığı, iş akdinin istifa etmek suretiyle sona erdiği kabul edilerek kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....
Kira sözleşmenin yapıldığı tarihte kiralanan 829 ada 6 parsel tapuda 1/2’şer pay olarak davacı ile kira sözleşmesin yapanların miras bırakanı Burhanettin Adanalı adlarına paylı mülkiyet rejimine tabi olarak kayıtlıdır. Görülüyor ki, taşınmaz paylı olarak kayıtlı olduğu halde tüm paydaşların katılımı olmaksızın üstelik elbirliği mülkiyeti maliklerinden bir kısmı tarafından kiralanmıştır. Kiralama işlemi Türk Medeni Kanunun 692.maddesi uyarınca olağanüstü tasarruflardan sayıldığından burada bütün paydaşların oybirliği şartı aranmalıdır. Bundan ayrı 1.11.1996 günlü kira sözleşmesi birden çok paydaş varken sadece iştirakçi maliklerin bazıları tarafından yapıldığından 27.11.1946 tarih 28/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince geçersizdir....
Koop-İş Sendikası arasında imzalanan 15.03.2012– 14.03.2015 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinde, devir tarihi olan 02.01.2011 tarihinden önce çalıştığı işyeri (belediye) ile Hizmet-İş Sendikası arasında imzalanan 15.02.2009–14.02.2012 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesine göre "sosyal haklar" konusunda aleyhe olacak şekilde fark bulunduğundan bahisle, söz konusu farkın tazminat olarak ödenmesini istediği, bu itibarla dava doğru tarafa yöneltildiğinden davalının taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi isabetli değil ise de, davacının, 6111 sayılı Kanunu'nun 166/6. maddesinin birinci cümlesine göre, devir tarihinde de yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklı mali ve sosyal haklardan sözkonusu toplu iş sözleşmesinin yürürlüğünün sona erdiği tarihe kadar yararlandırıldığı, 15.03.2012–14.03.2015 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesinden de toplu iş sözleşmesinde öngörülen haklara göre yararlandırılmaya başlandığı, 14.02.2012 tarihinde sona eren toplu iş sözleşmesin...
a satılan ancak devri yapılmayan taşınmazlar dışında başka taşınmazı bulunmadığı şeklinde kendilerini hileye düşürerek miras taksim sözleşmesi yapılmasını sağladığını, miras taksim sözleşmesin de edimler arasında aşırı oransızlık bulunduğunu, davalı ...'na davalı ...'in önerisi ile ...'a devri gereken 710 ada 5 ve 546 ada 13 parsellerin satışı için vekalet verdiklerini, ancak davalı ...'un vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazları davalı ...'e temlik ettiğini, kendilerine satış bedeli verilmediğini ileri sürerek, taşınmazların tapusunun iptali ile miras payları oranında adlarına tescil ve miras taksim sözleşmesinin iptalini istemişlerdir. Davalı ..., davanın zamanaşımına uğradığını, miras taksim sözleşmesinin geçerli olduğunu, sözleşmenin fiilen uygulandığını, davalı ..., davacıların kendisine mirasbırakanın sağ olduğu dönemde . ..'...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı üye işyeri sözleşmesin imzalandığı ve davalıya POS cihazı verildiğini, ancak davalıya ait işyerinden sahte kredi kartı ile harcama yapıldığını ve bedelin müvekkili tarafından karşılandığını oysa sözleşme uyarınca sorumluluğun davalıda olduğunu, bu nedenle girişilen takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi uyarınca davacı bankaca, davalıya kredi kartı POS cihazı verildiği, ancak davalının işyerinden kredi kartı ile yapılan harcamalarda gereken dikkati göstermediği ve sahte kartla harcama yapılmasına sebep olduğu bu nedenle davacı bankaya karşı sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacının yöneticisi olduğu FRM Şubesi (Farmasi Firmasına hizmet verdiği dönemde Marmara Kurumsal Şubesi) işleyişinde operasyonel açıdan birçok uygunsuzluğun mevcut olması, FRM personeli tarafından yapılan ve şirket zararına sebebiyet veren fazla sayıda şüpheli / uygunsuz işlemin yapılması suretiyle yüksek tutarda şirket zararına yol açtığının tespit edilmesi şeklindeki davranışının İş Kanununun 25- II fıkrasına göre, davacı işçinin iş sözleşmesine aykırı davranışının biçimi, ağırlığı ve sonuçlarına göre iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir hal oluşturduğundan söz edilebilirse de, dosya genelinden çıkan zararın salt davacının eylem ve davranışlarından kaynaklandığının somut olarak ortaya konulamadığı ve bu durumda davacının eylem ve davranışının iş akdinin tazminatsız olarak feshini gerektirecek ağırlıkta olduğunun ispatlanamadığı, ancak, taraflar arasındaki güven ilişkisinin onarılamaz şekilde bozulduğu ve iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez...
Kemal Şenocak, İş Kanunu Şerhi Cilt 2, Legal 2008, 345- 347) Davacıya İş Kanununun 25 II-e bendine göre, davacı işçinin iş sözleşmesine aykırı davranışının biçimi, ağırlığı ve sonuçlarına göre iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir halden söz edilebilirse de, Davacının davranışlarını yönlendirici (veya engelleyici) nitelikte ve yeterlilikte yazılı şirket içi belgelerin (izin yönetmeliği vb) davacıya tebliğ edilmemiş olması sebebiyle, bu durumun davacının tazminatsız iş akdi feshini gerektirecek ağırlıkta olduğunu söylemenin ölçülü olamayacağı, davacının eylemlerinin haklı fesih derecesinde olmadığı görülmüştür. Ancak taraflar arasındaki güven ilişkisinin onarılamaz şekilde bozulduğu ve iş sözleşmesin sürdürülmesinin işveren bakımından beklenemez bir hale dönüştüğü anlaşıldığından davacının iş akdi feshinin geçerli nedenle yapıldığı kanaatine ulaşılmakla" davanın reddine karar verilmiştir....
İhale sözleşmesin de dosya kapsamına sunulmasının gerektiği, ancak söz konusu işin sözleşmesi görülmediğinden yüklenici firma tespit edilememiş olup kusur oranının da %70 olduğu, söz konusu oranının davalıya veya hususunun Sayın Mahkemenizin varsa Takdirinde olduğu, Meydana gelen hasarın KDV dahil 1.015,64 TL ve 36,06 TL faiz olmak üzere toplam 1.051,17 TL hesaplandığı, davacı 030 oranında 1.051,17 TL x%30= 315,51TL, davalı ...'nin yüklenicisi konumunda ve işin sözleşmesi sunulmadığından firma tespit edilememiş olup %70 oranında 1.051,17TL x %70=710,61 TL tutarında sorumlu olduğu, ... İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN ......
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işçilik alacaklarının ödenmediğini belirterek iş sözleşmesin feshettiğini beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesin aynen ifası ile binadan 1/8 arsa payına isabet eden bağımsız bölümlerin tesbiti, fazla yapılan inşaattan verilmesi gereken %25 oranındaki payın davacı adına tescili istemiyle açılmıştır. Davalılar reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulü ile (3) nolu bağımsız bölümün %25 oranındaki arsa payının davacı adına tesciline karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir....