Mahkemece iddia,savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;davalı şirketin davacı şirkete yapmış olduğu fesih ihtarnamesinin davacı şirkete tebliğ edilemediği,dolayısıyla sözleşmenin yenilendiği,ayrıca davalının beyanında hizmetin fesihten sonra da devam ettiğine ilişki ikrarı,davalının davacının hizmet vermesini engellememek suretiyle sözleşmeyi fiilen uzattığı, davalının davacıya bir bildirimde bulunmadan hastane binasının tadilat inşaatını başlatmış olması da sözleşmenin 15.5....
2 cezai şartla birlikte davalılardan tahsiline, sözleşmenin 10.3 maddesinde düzenlenen cezai şarta ilişkin olarak şimdilik 10.000 Euro'nun davalılardan faiziyle birlikte tahsiline, sözleşmenin haksız feshedilmesi nedeniyle uğranılan zararlara istinaden şimdilik 10.000 Euro'nun faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslahla davacının sözleşme uyarınca hak etmiş olduğu alacağa karşılık sözleşmenin 6.2 maddesinde “proje finansmanı yönetim temsilcilik hizmetleri” ücreti için 566.400 Euro, sözleşmenin 6.3 maddesinde “kiralama hizmet bedeli” ücreti için 92.400,76 Euro olmak üzere toplam 658,890,76 Euro’nun, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zarar için 570.469 EURO, sözleşmenin 6.4. maddesinde “işletme dönemleri raporlama hizmetleri” ücreti için 10.000 USD, sözleşmenin 6.3 maddesinde düzenlenen “işletme yönetim hizmet bedeli” ücreti için 10.000 Euro olmak üzere 1.239.359,76 Euro ve 10.000 USD alacağın faizi ve sözleşmenin 10.3 maddesi uyarınca aylık...
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 01/02/2011 tarihli sözleşme gereği, davalı şirketin sözleşmenin 4.1 maddesinde belirtilen malları alıcı tarafça istenildiğinde en geç bir gün içinde teslim etmeyi, müvekkilinin de sözleşmenin 7.1 maddesindeki çekler ile ödeme yapmayı kabul ve taahhüt ettiklerini, sözleşme gereği müvekkilinin altı adet çeki keşide ederek davalıya teslim ettiğini, davalının istenilen malları tam ve zamanında teslim etmediğini, sözleşmenin 8.2 maddesi gereği feshedilince davalının çekleri iade edeceği ve cezai şart ödeyeceğini, ... 1....
Başka bir ifadeyle uyuşmazlığın sözleşmenin 26.maddesine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aynı sözleşmenin 37.maddesinde ise bu sözleşmenin uygulanmasından doğan her türlü ihtilafta tarafların öncelikle sulh yoluna gidecekleri sulh olunmaması halinde tahkim yoluna gidileceği hükme bağlanmıştır. Uyuşmazlık, sözleşmenin 26.maddesinin uygulanmasından kaynaklandığına göre mahkemece aynı sözleşmenin 37.maddesi hükmü gereğince ihtilafın tahkim yoluyla halli gerektiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken anılan sözleşme hükmünün yorumunda hata yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.7.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 23.05.2011 tarihli sözleşmenin 1.maddesinde sözleşmenin yürürlük tarihi 23.05.2011 olarak gösterilmiştir. Sözleşmede, sözleşmenin iki yıl süreli olduğu ve iki yılın dolması üzerine tarafların karşılıklı olarak anlaşması durumunda sözleşmenin takip eden iki yıl için aynı koşullarda yenileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Sözleşmenin 9. maddesinde sözleşmenin feshi halinde davacının rekabet etmeme yasağına uyması durumunda davalı işverenin, davacı çalışana, son net aylığının yarısını 6 ay boyunca her ay karşılamakla yükümlü olduğu karar altına alınmıştır. Sözleşmenin 12. maddesinde sözleşmenin haksız feshi hallerinde karşılıklı cezai şart öngörülmüştür. Dosya içerisinden davalı işverenin iş akdini 31.06.2013 tarihinde haksız nedenle fesh ettiği görülmüştür....
Taraflar arasındaki ön sözleşmenin de TBK'nın 29/2. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılması gerekli iken adi yazılı şekilde yapılan ön sözleşme geçersizdir. Bu durumda, mahkemece 29.05.2013 tarihli ön sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi gerekli iken ön sözleşmenin tarafları bağlayacağı ve geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi hatalı olmuş, hükmün davalılar yararına bozulması gerekmiştir....
Bu anlatımlar ışığında somut olaya gelindiğinde; sözleşmenin 8. maddesinde İZSU ile Karşıyaka Belediyesi arasındaki sözleşmeden kaynaklanan ihtilaf nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin uygulanamaması halinde cezai şart hükümlerinin uygulanacağının kararlaştırıldığı, Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/13264 Esas 2014/4945 Karar sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere ihtilafın çıkma sebebinin İzmir İl Özel İdaresinin dava konusu kaynak suyu üzerinde tasarruf hakkı bulunduğunu iddia etmesi olduğu ve neticede bu sebeple sözleşmenin ifa olanağının kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus dikkate alındığında İZSU ile Karşıyaka Belediyesi arasındaki ihtilaf nedeni ile sözleşmenin uygulanmaması söz konusu olmadığından sözleşmenin 8. maddesinde belirtilen cezai şartın koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır....
Mahkemece sözleşmenin 7.1.1. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmişse de, gerek dosyada alınan bilirkişi raporunda saptanan olgular gerekse sözleşmenin 15. maddesi ve İdari Şartnamenin 24. maddesi ile sözleşmenin yürürlüğü sırasında vergi yükümlülüğünden kaynaklanan artışlarda davacı yüklenicinin sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Davanın her iki tarafı da tacir olmakla, sözleşme özgürlüğü kapsamında karşılıklı yükümlülüklerin açıkça belirlendiği durumlarda sözleşmenin aksine bir yorumla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Her ne kadar mahkemece sözleşmenin 7. 1. 1. maddesinin yine sözleşmenin 15. maddesinin istisnası olduğu belirtilerek sonuca gidilmişse de, 15. maddede açıkça 7.1.1. maddesinin istisna olduğu belirtilmediği gibi, eldeki dava açısından açıkça bir düzenleme olması nedeniyle bu hükmün uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
Davacı tarafından---- nolu ihtarnamesi ile; Bu nedenle işbu ihtarname ile sözleşmenin derhal fesih edildiği ve sözleşmenin ----------- ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. Davacının, bu cihette ----- işyerinin kapatılmasının sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, bu cihette sözleşmenin feshinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir. Uyuşmazlık konusundaki hesaplamalar noktasında bilirkişi raporları aldırılmıştır. ---- tarihli bilirkişi raporunda, sözleşmenin özel hükümlerinde dava dışı şirketin---- alma taahhüdü bulunduğu, ancak sözleşmenin fesih tarihine kadar --- olduğu, davacı tarafından ödenen ---------olarak hesap edildiği, belirtilmiştir....
Davalı vekili, davacının sözleşmede belirlenen peşinatı geç ödediğini, öte yandan hem ihraç kayıtlı satış ile ilgili gümrük çıkış beyannamelerini düzenlememesi hem de kur farkından doğan borcunu ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü, sözleşmenin taraflarca yürümeyeceğinin anlaşılması üzerine alacak ve borçların sıfırlandığını, davacının alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, yanlar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, davalı yanca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ispat edilememiş ise de, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle zarara uğradığını ispat edemediği, kur farkından doğan bir alacağının belirlenemediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....