Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in satışlarının arttığının tespit olunması nedeniyle davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği bunun üzerine davacı tarafından Franchise Sözleşmesinin haksız Feshedildiğinin tespiti ve uğranılan zararın giderilmesi amacıyla iş bu tazminat davası açılmıştır. Ankara .... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından 6769 sayılı SMK bağlamında taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan bir sınai mülkiyet hakkının bulunduğundan söz edilemeyeceği, taraflar arasında mevcut franchise sözleşmesinin, davacının sözleşme hükümlerine aykırı eylemleri nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği, haksız fesih halinde, davacı tarafın maddi zarara uğrayıp uğramadığı ve bunun bedeline ilişkin olarak açılan davayı görmeye mahkememizin kanunen görevli olmadığı şeklinde gerekçe ile görevsizlik kararı verilerek iş bu dava mahkememize gönderilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan Franchise Sözleşmesinin haksız feshedildiğinin Tespiti ve haksız fesihten kaynaklı maddi tazminat davasıdır....

    Noterliği, ... yevmiye nolu ihtarname ile her iki sözleşmenin de haksız feshi nedeniyle oluşan müspet zarar (yoksun kalınan kar) ve araç değer kaybı bedelini talep ettiğini, davacının ise ihtarnameye karşı ... tarihli, ... 41.Noterliği, ... yevmiye nolu ihtarname ile, ......

      GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi tazminat ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında 01/01/2017 tarihinde davacı tarafından bayi sıfatıyla ... markası altında ...'nın belirlediği ürünlerin satış ve pazarlamasının yapılması, sözleşmelerin kurulmasına aracılık edilmesi konusunda belirsiz süreli sözleşme akdedildiği, sözleşmenin 13/1. maddesiyle taraflardan her birine herhangi bir zamanda iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, sözleşmenin 13/4 maddesinde ise sözleşmenin feshine neden olan veya sözleşmeyi haklı neden olmaksızın fesheden tarafın, diğer tarafın zararlarını tazmin etmekle ve ayrıca 50.000-TL ceza bedeli ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, sözleşmenin 13.1 maddesindeki fesih hakkında dayalı olarak 05/10/2017 tarihli noter ihtarnamesi ile 2 aylık süre tanınmak suretiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirmiştir....

        Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının 14.04.2009 tarihli belirli süreli iş sözleşmesi çerçevesinde davalı işyerinde yönetici personel olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesine rağmen 25.06.2009 tarihinde işine son verildiğinin telefonla bildirildiğini iddia ederek ihbar tazminatı, ücret, sözleşmenin erken ve haksız feshinden dolayı hak kazandığı 6 aylık ücret, masraf, prim ve manevi tazminat alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Davalı vekili taraflar arasındaki sözleşmenin 4054 sayılı yasa ve 2002/2 sayılı tebliğe aykırı bir çok hükümler içerdiğinden geçersiz olduğunu, sözleşmenin adı geçen tebliğin 1.maddesine uygun hale getirilmediğini, sözleşmenin belirsiz süreli rekabet etmeme yükümlülüğü kapsamında olup tebliğin koruması altında bulunmadığını, müvekkilinin feshinin haksız değil, usulsüz fesih olduğunu, davacının bu nedenle mahrum kalınan kâr talep edebileceğini, zaten davacı şirketin sözleşmenin feshinden 15-20 gün sonra başka kişilere bayilik verdiğini, davacının cezai şart talebinin haksız olduğunu, davacının depozito bedelini talep ettiği tüpleri müvekkiline teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, bu tüplerin bedelinin davacı tarafa ödendiğini, bu nedenle isteyebileceği bir bedel de bulunmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/812 Esas KARAR NO :2022/956 DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:24/02/2022 KARAR TARİHİ:30/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasında; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Erkale firmasının haksız tutumu nedeniyle 03/10/2016 tarihli ... Bayilik Sözleşmesinin ve 03/10/2016 tarihli Ek Protokolün davalı tarafından haksız feshedildiğini, şimdilik 25.000-USD karşılığı Türk Lirası cezai şartın, şimdilik 1.000-TL kar mahrumiyeti bedelinin, 62.678-TL + KDV tutarındaki bakiye peştemaliye bedeli, ek protokol madde 2 kapsamında sözleşme feshinden kaynaklı her eksik ay için toplamda 62.500-TL + KDV, 12/12/2016 tarihli Tadil Protokolü madde 2 kapsamında eksik tonajdan kaynaklı toplamda 226.200-TL + KDV tutarındaki müvekkil şirket alacağının davalı Erkale firmasından işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yine davalı Erkale firmasının haksız tutumu nedeniyle 03/10/2016 tarihli ......

              dilekçesiyle talebini yükseltmiştir.Davalı vekili, davacının taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği, 31.07.2011-31.01.2012 arası mahrum kılınan kârın ödenmesi gerektiği, otobüs alımından kaynaklanan faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 12.350 TL gelir kaybının davalıdan tahsiline, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, servis taşıma sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 98. maddesi delaletiyle, BK’nın 44. maddesi gereğince davacı taraf da zararın artmaması için gerekli önlemleri almakla mükelleftir....

                Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmece tanınan hakka dayanarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin peyderpey tasfiye edildiğini, sözleşmenin feshinden önce davacının yaptığı işlerden dolayı müvekkili şirket yetkilileri aleyhine yüksek miktarda para cezası ikame edildiğini ve açılan davaların derdest olduğunu, açılan davanın yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Mahkemece, icra takibinde ödenmesi talep edilen alacağın sözleşmenin feshinden önceki tarihe tekabül eden ve ödenmesi gereken alacak olup, sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin bir alacak olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. maddesinde, iş bedelinin götürü usulde 299.990,00 € olarak kararlaştırıldığı ve bu miktardaki ödemelerin bir takvime bağlandığı görülmektedir. Götürü bedelli sözleşmelerde, sözleşmenin feshi halinde tarafların alacak ve borçlarının belirlenebilmesi, ancak tasfiye kesin hesabının çıkarılması suretiyle mümkün olur. Mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadan, sadece fatura konusu alacağın sözleşmenin feshinden önce ödenmesi gereken bir taksit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bu şekliyle verilen karar yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı bir karar niteliğindedir....

                    Noterliği nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı fesihnamesi ile feshedildiğini, davacı tarafın, iş bu dava ile Acentelik Sözleşmesinin haksız feshedildiğinin tespiti ile denkleştirme tazminatı talep ettiğini, ancak; acente davacının belirtmiş olduğu gibi haksız sebeple feshedilmemiş olduğundan bu davanın reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği bir zarar var ise davacı bu zararı bilebilecek ve miktarını hesaplayabilecek durumda olduğunu, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmasının da hukuka uygun ve sözleşmenin haksız feshine iddialarının geçerli olmadığını, müvekkil şirketin şirket uygulaması gereği almış olduğu karar neticesinde davacı yanın acentelik sözleşmesini 3 ay sonra etkisini doğurmak üzere feshettiğini. her ne kadar sözleşmenin haksız feshedildiği iddia edilmişse de müvekkilin kanunda belirtilen 3 aylık ihbar suresine uyarak ve haklı gerekçelerle sözleşmeyi feshettiğini, belirsiz süreli sözleşmelerin ihbar süresine uyularak tek taraflı feshedilmesinin mümkün olduğunu...

                      UYAP Entegrasyonu