Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, görev ve yetki itirazında bulununarak, davanın usulden, ve ayrıca dava konusu sözleşmenin alacağın temlik sözleşmesi değil borcun nakdi sözleşmesi olduğunu bu nedenle borcu devralan şirketin sahip olduğu itiraz ve defiileri ileri sürebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/... sayılı icra takip dosyası, 24/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava; Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi gereğince sözleşme bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili talebi ile Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2017/......
Davacının noter tespiti yaptığı ve ihtarname tebliği de yaptığı dosya kapsamı ile sabittir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki Menfi tespit olmadığı taktirde alacak davasında Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, araç satışı nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti olmadığı taktirde alacak istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince ,dava değerinin 7950, 00 tl olduğu ve dava tarihine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Noterliği'nin 05.12.2008 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ihbarında bulunduğunu, fesih ihbarı üzerine davalı işyerinde görev yapmak üzere istihdam edilen personelin kıdem tazminatının müvekkil tarafından ödenerek sözleşmenin 4. maddesine göre davalıya fatura edildiğini, davalının faturayı ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, sözleşmenin 6. maddesi uyarınca ... mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin yetkili kılındığını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ......
Kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Ancak faiz başlangıcı açısından tahsil amaçlı belirsiz alacak davasından farklı bir durum vardır. Kıdem tazminatı dışındaki alacaklarda, davadan önce temerrüt olmadığı taktirde davaya konu edilen miktarlar için faiz başlangıcı olarak dava tarihi kabul edilmelidir. Dava dilekçesi ile alacağın kalan kısmının sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarına ilerde talep edildiği tarihten itibaren faiz yürütülmesine karar verilmelidir....
Dairemizin 09.07.2021 tarih ve 2020/1297 Esas, 2021/929 Karar sayılı kararında özetle; "...Her ne kadar ilk derece mahkemesi belirtilen gerekçe ile hüküm kurmuş ise de, gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçmişe etkili feshi, gerekse sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin terkini davaları nispi harca tabi davalardır. Davacı, dava açarken toplam değerini 80.000,00 TL olarak göstermiş, bunun 70.000,00 TL'sinin tazminat davası olduğu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti veya geçmişe etkili feshi ile şerhin terkini istemine ilişkin dava değerinin 10.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Tüm bu nedenlerden ve davaya konu ihtilaf hukuki değerlendirme yapmak dışında başka bir inceleme yapılmasını gerektirmediğinden taraflar arasında düzenlenmiş olan 25/01/2019 tarihli sözleşmenin 5 ve 6. maddelerinin 6098 sayılı TBK m.237 kapsamında şekil şartına aykırı olması nedeniyle geçersizliğinin tespitine karar vermek gerekmiştir....
İmar durumu, konut yapılamya müsait olmayan bir arsa ile ilgili olarak yapılan sözleşme başından itibaren geçersiz olduğundan mahkemece sözleşmenin geçersizliğinin tespitine kararı verilmesi gerekirken sözleşmenin feshine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 nolu bendine yer alan "Feshine" kelimesinin hükümden çıkarılarak, yerine "geçersizliğinin tespitine" kelimelerinin yazılması sureti ile HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir. ../.. S.2....
Eldeki davada da yüklenici sözleşmenin geçersiz olduğunu da savunmaktadır. Kural yukarıda açıklandığı gibi olmakla beraber, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.09.1988 tarih, 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı ilamı gereğince tapu devrinin gerçekleştirilmesi veya yapılan imalatın seviyesinin önemli oranda olması halinde sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi iyiniyetli kabul edilemeyecektir. Somut olayda sözleşmenin kooperatif genel kurulunda benimsenmiş olması onun geçerli olduğunun kabulü için yeterli değildir. Dosyada yer alan tapu kayıtlarına göre yükleniciye tapu devri yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında inşaatın seviyesinin tespiti için alınan bilirkişi raporu ise hatalı olup, denetime elverişli bulunmamaktadır....
ye yetkili müdürü olduğunu, yetkili müdür olmasına rağmen şirketin tek malvarlığı olan markanın devrine dair müdüre özel bir yetki verilmediğini, yetkisini aşarak ve kötü niyetle yapılan marka devrinden 2008 tarihinde haberdar olunduğunu, haberdar olunana kadarda markayı fiilen kullanmaya devam ettiklerini ileri sürerek "...." konulu sözleşmenin yoklukla malul olduğunun tespiti ile bu markanın halihazırda davalılardan ..... adına olan tescilinin terkinine, mümkün olmadığı takdirde söz konusu sözleşmenin muvazaalı marka devri nedeniyle iptali ile tescilli markanın terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....