Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı(TBK 237.m), geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şart istenemeyeceği, davalı tarafın satış bedeline mahsuben ödediği paranın da tarafların aldıklarını iade etmeleri gerekeceğinden davalı ... Şirketine iadesi gerektiği hususu yerindedir....
İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi, Kafe devir sözleşmesinin feshi ile verilenin iadesi, bakiye bedel için düzenlenen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti, bedelsiz olmaları nedeniyle iadesi istemine ilişkin eldeki davada; Davalı, davacının ruhsat olmadığını bildiğini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Davacı yan, sözleşmenin esaslı unsurunda hataya düşürüldüğünü ileri sürerek akdin feshini talep etmektedir. Devir protokolünün 7. maddesinde işletme ruhsatının devreden adına olduğunun açıkça yazıldığı anlaşılmıştır. Bir ticarethanenin faaliyeti için çalışma izni -ruhsatının bulunması asıldır. Bu açık tekeffül sebebi ile ruhsatın varlığını araştırmak davacıya yüklenemez....
Bu sözleşmeler geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Geçersiz sözleşmede herkes verdiğini geri alır ve geçersiz sözleşme nedeniyle karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde uygulanacak temerrüt hükümleri uygulanmaz. Dolayısıyla hangi tarafın sözleşmeden döndüğü, sözleşmeden dönmede haklı olup olmadığının tespiti sonuca etkili değildir....
Parsel paydaşları ile anlaşma sağlanamadığının bildirildiği, bu haliyle sözleşmenin geçersiz olduğu ve tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilecekleri, tarafların ancak karşılıklı olarak verdiklerini geri alabilecekleri bu kapsamda davacı arsa sahibinin davalı mal varlığında artı değer sağlayan bir işlemi var ise bunu talep edebileceği, davacı tarafça dosyaya bu açıklamalarımız doğrultusunda belge, delil ibraz edilmediğinden sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının tazminat talebinin reddine.." karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, kısmen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sözleşmenin ifasında yapıldığı tarih itibariyle objektif imkansızlık bulunduğu, bu haliyle davalı ... ile 24.08.2009 tarihinde yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak 185.000,00 TL tutarında satış bedelinin taraflar bakımından hak ve borç doğurmayacağından sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davacı tarafa iade edilmesi gerektiği ancak satış bedelinin iadesi talebinin sözleşmenin tarafı olan ve davacı aleyhine zenginleşen ...'ya karşı ileri sürülebileceği, diğer davalıların satış bedelinin iadesi nedeniyle sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın alacak davası olarak kabulüne, 185.000,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 24.08.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin tüm arsa malikleri ile sözleşme imzalamadığı gerekçesiyle kat karşılığı inşaat ve arsa payı satış vaadi sözleşmesinin; TMK 692. madde gereği geçersiz olduğunun tespitiyle, davacının haklı fesih talebinin kabulüne, sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. ...-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu olan taşınmazda davacıdan başka maliklerin bulunması ve bu hissedarlarla makul süre geçmesine rağmen sözleşme yapılamaması nedeniyle sözleşme geçersizdir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazlarının reddi ile hüküm kısmındaki "sözleşmenin geriye etkili olarak feshine" ifadesinin çıkartılarak, "sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti" ifadesinin yazılarak, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ....06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözlemenin türünün birim fiyat sözleşme olduğunun tespiti,sözleşmenin haksız feshinin tespiti ile haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın tespiti ve tazmini istemine ilişkindir. Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/479 esas sayılı dosyasında görülen davada davacı sözleşme kapsamında yapılan iş ve kur farkı talep etmiş dava konuları farklı olmakla davalının derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir....
-TL olduğunun ve söz konusu sözleşmenin şekil yönünden geçersizliğinin tespitine, Gayrimenkul Satış vaadi Sözleşmesinin geçersizliği sebebiyle, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak sadece verilenler geri istenebileceğinden, şekil yönünden geçersiz; Kocaeli il Gölcük ilçesi, Yenimahalle Mahallesi,8 cilt,771 sahife,102 ada,126 parsel sayılı gayrimenkul üzerindeki ipoteğin de hükümsüz olduğunun tespiti ile, hükümsüz ipoteğin bu nedenle fekkine,3.İpoteğin hükümsüz olması/geçersiz olması sebebiyle, hükümsüz ipoteğe dayalı olarak, İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2012/842 E. ve bu dosyanın talimatı olan Gölcük İcra Müdürlüğünün 2012/600 Tal.sayılı dosyasından yapılan işlemlerin eski hale getirilmesine/yapılmamış hale gelecek şekilde işlemlerin gerçekleştirilmesine, davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre teknik şartnamede belirtilen cihazın dünyada üretilmediğini, bu durumun objektif fiili imkansızlık olduğunu, sözleşmenin baştan itibaren butlan olduğunu, sözleşmenin batıl olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesine gerek olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile imzaladığı sözleşme uyarınca dünyada üretimi olmayan cihazın teslim yükümlülügünün bulunmadığının tespiti ile sözleşmenin feshini de istemiştir. Mahkemece objektif imkansızlık nedeni ile sözleşmenin ifa olanağı olmadığını, sözleşmenin baştan itibaren geçersiz olduğu kabul edilmiş ve davalı bu hususu temyiz etmemekle bu yön kesinleşmiştir. Hal Böyle olunca sözleşmenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....