Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ay öncesinde...” süresi dışında olması nedeniyle bu maddeye istinaden sözleşmenin fesih edilmiş sayılamayacağı, sözleşmenin 11.maddesi 4.paragrafındaki "Ayrıca, taraflardan birinin faaliyetinin sona ermesi, acze düşmesi, tasfiyesi, iflası halinde sözleşme kendiliğinden son bulur" hükmü doğrultusunda sözleşmenin sona erip ermediği takdirinin Mahkemeye ait olduğu, Mahkemece, sözleşmenin 2013 yılı için geçerli olduğunun takdir edilmesi halinde icra takip tarihi itibariyle davacının 3.772,14 TL asıl alacak, 5.923,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.695,85 TL alacaklı olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

    ay öncesinde...” süresi dışında olması nedeniyle bu maddeye istinaden sözleşmenin fesih edilmiş sayılamayacağı, sözleşmenin 11.maddesi 4.paragrafındaki "Ayrıca, taraflardan birinin faaliyetinin sona ermesi, acze düşmesi, tasfiyesi, iflası halinde sözleşme kendiliğinden son bulur" hükmü doğrultusunda sözleşmenin sona erip ermediği takdirinin Mahkemeye ait olduğu, Mahkemece, sözleşmenin 2013 yılı için geçerli olduğunun takdir edilmesi halinde icra takip tarihi itibariyle davacının 3.772,14 TL asıl alacak, 5.923,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.695,85 TL alacaklı olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

      Kök lisans sözleşmesinin fesih ile ilgili madde düzenlemesinde; tek taraflı fesih bildiriminin sözleşmenin sona erme tarihinden en geç bir ay öncesinde meslek birliğine gönderilmiş olması gerekliliği düzenlenmiş olup, Beşiktaş ... Noterliği ile gönderilen 03.12.2015 keşide tarihli, ... yevmiye nolu fesih bildirimi 7.12 2015 tarihinde meslek birliğine tebliğ edilmiştir. Ancak davalı tacir olup sözleşme hükümleri açık olup, sözleşmenin fesih bildirim yazısının, sözleşmenin bitiş tarihinden en geç 1 ay öncesinde davacı meslek birliğine ulaşacak şekilde düzenlenmesi gerektiği, bu şarta uyulmadan hazırlanan fesih bildiriminin geçersiz olduğu, bu durumda sözleşmenin aynı şartlarda yenilendiği ve 2016 yılı için sözleşmenin geçerli olduğu, fatura bedellerinin ödenmesi gerektiği, davalı yanca gönderilen fesih beyanının ancak 31.12.2016 tarihinden sonrası için hüküm doğurabileceği anlaşılmıştır....

        Davalı vekili, sözleşmenin fesih bildiriminin davacı tarafa 29/03/2013 tarihli yazı ile bildirildiğini, davacının imalatçı firmaya yapmış olduğu geç bildirimin sorumluluğunun müvekkiline yüklenemeyeceğini, imalatçı firma tarafından gönderildiği iddia edilen belgeyi kabul etmediklerini, davacının sözleşmenin feshi halinde isteyebileceği tazminatların 6. maddede sayıldığını bu nedenle davacının kar mahrumiyeti talep etmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          Her ne kadar davacı; sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunmuş ise de fesih bildiriminin 06/10/2020 tarihinde gönderildiği, takibin ise 26/12/2019 tarihinde başlatıldığı, itirazın iptali davasının takip talebine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğu, takip tarihi itibari ile sözleşme feshedilmemiş olduğundan eldeki davada feshin koşulları yönünden inceleme yapılamayacağı anlaşılmaktadır. İtirazın iptali davasında ilke olarak, alacaklının takip tarihi itibari ile borçludan alacaklı olup olmadığı incelenmelidir. Bu davanın dinlenebilmesinin koşullarından biri de davanın vaktinden evvel açılmamasıdır. Bu husus itirazın iptali davalarında takip başlatılması bakımından da geçerlidir. Bu açıklamalardan sonra eldeki dosya açısından durum değerlendirildiğinde; 06/10/2020 tarihli fesih bildiriminin davalıya 07/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, icra takibinin 26/12/2019 tarihinde başlatıldığı, sözleşmenin 7....

            Davacı ...ticari defter ve kayıtları üzerinde; Davacının icra takibinde haklı olup olmadığı, takibe konu fatura bedelinin ödenip ödenmediği, kısmi ödeme varsa bu durumun tespiti ve faiz talebinin ne kadar olduğu yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 29/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacıya ait olan resmi defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olduğu, sahibi lehine mahkemenin takdirinde olmak üzere takdiri delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında 27.03.2007 tarihli ana sözleşme ve sonrasında şube açılış - kapanış durumuna göre birden fazla ek sözleşme akdedildiği, yıllar itibariyle sözleşmelerin yenilenerek devam ettiği, davalı şirketin 27/12/2018 tarihinde noter kanalı ile davacıya tüm sözleşmeler için fesih bildiriminde bulunduğu, fesih bildiriminin işleme alınarak 2019 sonu itibariyle sözleşmenin fesih edildiği, ihtilaf konusu 2019 yılı mali hak bedelinin davacı tarafından talep edilmesi ve faturalandırılmasının sözleşme hükümlerine uygun...

              Davalı vekili, müvekkilince fesih ihbar şartına uygun olarak davacının adresine fesih bildiriminin iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, ancak davacının adresini terk etmesi nedeniyle fesih ihbar yazısının bila tebliğ döndüğünü, sözleşmeye göre sözleşmede belirtilen adreslere yapılacak tebligatların geçerli olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalı tarafın fesih ihbar yazısının davacının sözleşme adresine tebliğe çıktığı, ancak tebligat memurunun tespitine göre davacının adresinden ayrılmış olmasından dolayı davacıya tebligat yapılamadığı, bu durumda sözleşme uyarınca fesih ihbarının usulünce yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, sözleşmenin ihbarsız feshi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan bir aylık hizmet bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, fesih bildiriminin tek taraflı bir irade beyanı olduğu, muhataba ulaşması ile sonuç doğurduğu, hukuki niteliği itibariyle fesih bildirimi yenilik doğuran bir hak olduğundan beyanın karşı tarafa ulaşması ile sonuç doğuracağı, karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığı, taraflar arasında akdolunan sözleşmenin 17. maddesinde sözleşmenin feshi ve şekli kararlaştırıldığı, ancak davalının 31/01/2020 tarihli yazısında sözleşmenin feshi iradesi olmadığı, her ne kadar davacı tarafça feshin geçersizliğinin tespiti talep olunmuş ise de; fesih bildiriminde bulunan tarafın sözleşmeyi sona erdirme isteğinin bildirimden açıkça anlaşılması gerektiği, sözleşmeyi sona erdirme iradesi açıkça anlaşılmayan teklif veya soru şeklindeki beyanların fesih bildirimi sayılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  Noterliği tarafından düzenlenen 3356 yevmiye nolu ihtarname ile sözleşmenin kendileri tarafından uzatılmayacağını 13/02/2021 tarihini itibariyle sona ereceğinin bildirildiğini, taraflarca 13/02/2021 tarihinde imzalanan sözleşmenin feshi bildirimi için bildirilen 1 aylık sürenin en geç 13/01/2021 tarihin denk geldiğini, ancak davalı tarafından gönderilen ihtarnamede sözleşmede yer alan sürenin bitiminden yaklaşık 20 gün sonra çekilmiş olduğunu, davalı tarafın bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu, fesih bildiriminin hukuken geçerli olmadığını, buna ilişkin... 69. Noterliğinin 17/02/2021 tarihli 5944 yevmiye numaralı ihtarnameyi davalıya gönderdiklerini, ayrıca yaptıkları incelemede davalı tarafın çok önceden başka bir marka ile anlaşma yaptıklarının tespit edildiğini, sözleşmenin 3.11. Maddesini açıkça ihlal ettiğini, şirket ile iletişime geçilmesini içeren ihtarname çekildiğini, davalının belirtilen eylemi kapsamında... 69....

                    E) Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

                      UYAP Entegrasyonu