Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe: 1-4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda,davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur....

    Gerekçe: 1-4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda,davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur....

      Gerekçe: 1-4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse Aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz. Somut olayda,davalı tarafça, davacıya iş sözleşmesinin feshinin yazılı fesih bildirimi ile tebliğ edildiği ancak davacı tarafından fesih bildirimini tebliğ almaktan imtina edildiği savunulmuş buna dair de dosya içerisine tanık imzaları içeren tutanak sunulmuştur....

        Yargıtay bozma ilamında; mahkememiz kararının gerekçesinde, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı fesih yetkisi veren maddesi de değerlendirilmeden, sözleşmenin feshinin haklı veya haksız olduğunun tespitinin gerekçelendirilerek sonuca göre karar verilmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın esası sözleşmenin davalı tarafa verilen tek taraflı gerekçesiz fesih hakkının kullanılması halinde, bu durumun hakkın kötüye kullanılmasına yol açıp açmayacağı, gerekçe ileri sürülmeksizin veya gösterilmeksizin tek taraflı feshin davalı tarafça kullanılıp kullanılmayacağı, gerekçesiz fesih halinde tazminat talebinde bulunulup bulunulamayacağı noktalarında toplanmaktadır. TBK 26.maddesine göre taraflar sözleşme serbestisi ilkesi gereğince hareket ederek, sözleşme içeriğini ve maddelerini özgürce belirleyebilirler....

          Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir. İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler....

            gelecek dönem sözleşmesinin YMM odasından alınacak matbu sözleşme olacağına, odadan alınarak imzalanacağına, düzenlendiğini, maddede süresinde fesih yapılmaz ise hem eski sözleşmenin geçerli olduğu hem de yeni dönem için yeni sözleşmenin imzalanacağının kararlaştırıldığını, çelişki nedeni ile maddenin uygulanma imkanının bulunmadığını, davalı müşavirin Haziran ayı itibariyle sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirilmesi nedeni ile ücret talep edilemeyeceğini, hakem kararının 3 nolu gerekçesinde sözleşmenin 5.2 maddesine göre mali tabloların beyan edileceği aydan önceki 3 ay içinde sözleşmenin fesih edilemeyeceği belirtilmiş ise de, sözleşmenin fesih edilmesinin mali tabloların müşavir tarafından görülmesine engeli bulunmadığı, bu maddenin ihlali ile müşavirin haklarının ihlal edilmediği, kararın 3 nolu gerekçesinde sözleşmenin madde 5.2'de yapılan fesih geçersizdir dedikten sonra 4 nolu gerekçesinde davacının yeni dönem için hazırlanan sözleşmeyi imzalamasının sözleşmenin feshi anlamına geleceği...

            Mahkemece hükümde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesinde atfettiği sözleşmenin 8.6. maddesinde belirtilen fesih sebepleri mevcut hali itibari ile ancak davacı tarafa fesih hakkı tanıyabilir. Mahkemece bu husus ters yorumlanmıştır. Davacının fesih ihtarına cevaben verdiği karşı ihtarda feshin haksız olduğu belirtilmekle birlikte feshin gerçekleşmesi halinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kendisine hak tanıyan diğer maddelerine de dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, sözleşmenin açık hükümleri ve karşılıklı ihtarlar üzerinde durulmaksızın, kazanç kaybı ve cezai şarta ilişkin eksik incelemeye dayalı davanın reddine dair hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

              ile kendilerine fesih bildirimi gönderilmediğinden sözleşmenin bir yıl uzadığını ve sona erme tarihinin 01/03/2021 olduğunu, teknik şartnamede yapılacak değişikliklerin uygulanmasına imkan bulunmadığını bildirerek müvekkili şirket ile sözleşmenin geçerlilik süresinin uzatılması hususunda mutabakat sağlanamadığını, Müvekkili şirketin ilgili yazısında fesih beyanında bulunmadığını, 01/03/2020 tarihinde geçerlik süresi dolacak olan sözleşmenin 31/03/2020 tarihine kadar uzatılmasını teklif etmiş ve bu konuda davacı şirketin mutabakatını istediğini, sözleşmenin fesih konusunda yazılı veya fiili hiçbir girişim olmadığını, dava konusu edilen 31/01/2020 tarihli yazıdan fesih iradesinin ortaya konduğuna dair hiçbir ibarenin de mevcut olmadığını, davacı şirketin 05/02/2020 tarihli cevap yazısında, 31/01/2020 tarihi itibarıyla taraflarına yazılı olarak herhangi bir fesih bildirimi gönderilmediğini bildirerek fesih beyanı bulunmadığını kabul ettiğini, yazının devamında sözleşmenin geçerlik süresinin...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı olduğunu, 2009 yılı Nisan, Mayıs, haziran dönemine ait reçetelerde sahte küpür bulunduğundan ayrıca hasta ifadelerine göre reçete arkası imzaların hasta veya yakınına ait olmadığı gerekçeleri ile sözleşmenin 6.3.19 ve 6.3.3 maddeleri uyarınca 2 yıl süreyle sözleşmesinin fesih edildiğini, ve 88542,21 TL idari para cezası uygulandığını, haksız ve tek taraflı fesih işlemi ile para cezasının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin haklı nedenlerle Feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/494 KARAR NO : 2023/844 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/06/2022 KARAR TARİHİ : 08/11/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davacı vekili dava dilekçesinde ; taraflar arasında elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirketin elektrik enerjisi kullandığını, davalı şirketin yetkilileri olan davalı şahısların aynı zamanda kefil olduklarını, sözleşmenin 36 ay süreli olarak düzenlendiğini, davalıya elektrik satışının 01-08-2019 tarihinde başladığını, sözleşmenin 36 ay sonra 01-08-2022 tarihinde hitam bulacağını, ancak davalının herhangi bir bildirimde bulunmadan 01-03-2022 tarihinde tedarikçi değişikliği yapmak suretiyle sözleşmeyi süresinden önce feshettiğini, sözleşmenin 9.3’üncü maddesinde sebepsiz fesih halinde son iki aylık faturaların bedellerinin ceza-i şart olarak ödeneceğinin...

                    UYAP Entegrasyonu