Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, taraflar arasında imzalanan distribütörlük sözleşmesinin 7.7. maddesi uyarınca sözleşme süresinin 15.12.2007 tarihinde sona erdiği, davacı tarafça faks ile bildirildiği iddia edilen fesih ihbarına değer verilemeyeceği, kaldı ki bu bildirimin sözleşme hükümlerinde yer alan süre ve niteliğine de uygun bulunmadığı, sözleşmenin davacının aldığı ürünleri iade edebilme hakkı vermediği, ürünlerin ancak yenisiyle değiştirilebilme olanağı tanındığı, ürünlerin satımı yönündeki öngörüyü davacının önceden basiretli tacir sıfatıyla tespit etmesi ve satımı gerçekleştirebilme yönünde tedbirlerini alması gerektiği, sözleşmenin belirlenen süre bitiminde sona erdiği ve bu tarihten sonra sözleşmenin feshinin talep edilmesinde davacının hukuki menfaatinin olmadığı, iade koşulu ile verilmeyen ürünlerin elde kalanlarının bedellerinin istirdadı talebinin de sözleşme hükümleri gereğince haklı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf...

    Davalı vekili;....Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/160 E. sayılı dosyasında sözleşmenin feshinin tespiti ve malın iadesi davası açıldığını, bunun üzerine dava dışı kiracı şirketin talebi ile taraflar arasında 24.04.2007 tarihli protokolün imzalandığını ve sözleşmenin feshinin kabulüne yönelik fesih ve ibra beyanı alındığını, ancak dava dışı şirketin bu protokole uymaması nedeniyle müvekkilinin yasal işlemlere devam ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava dışı şirketin finansal kiralama borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğü, ipotek borçlusu sıfatıyla davacı kefil hakkında......

      Davacı, davalılarla imzaladığı bila tarihli “gayrimenkul satış sözleşmesi”nden, devir sırasında tapu kaydı üzerinde ipotek bulunması nedeniyle, haklı olarak caydığını ileri sürerek, sözleşmenin iptaliyle, teminat senedinin iadesini istemiş; davalılar, tapu kaydı üzerindeki ipoteğin kayden mevcut olduğunu, aslında bir borcun bulunmadığını, zaten sözleşmenin 3. bendi uyarınca da, dairenin 19.12.2013 tarihinde borçsuz olarak teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, bu nedenle davacının feshinin haksız olduğunu savunmuş; mahkeme ise, sözleşmenin feshinin tespiti ile birlikte davalının haksız fesih savunmasına itibar ederek, davacının davalılara komisyon ücreti borcu bulunduğuna karar vermiştir. Taraflar arasında yapılan bila tarihli “gayrimenkul satış sözleşmesi” tüm maddeleriyle birlikte incelendiğinde, ipoteğin, gayrimenkulün satışını engelleyecek haller arasında ayrıca belirtildiği, 3. maddenin başkaca borçlar için düzenlendiği görülmektedir....

        olan ön sözleşmenin devamını sağlayacak biçimde sözleşmenin feshinin geçersizliğine ve sözleşmenin devam ettiğinin tespitine karar verilmesinin mümkün bulunmamasına göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 315,00 TL para cezası ile bakiye 17,70 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine, 30.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, distribütörlük sözleşmesinin feshinin geçerli olmadığı iddiasıyla tek satıcı tarafından ana dağıtıcı aleyhine açılan sözleşmenin feshi konusundaki muarazanın men’i ile yoksun kalınan kârın tazminini talebine ilişkindir....

            (...) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı arsa sahibi vekili tarafından 02.06.2003 tarihli ıslah dilekçesinde dava dilekçesinin sonuç bölümü değiştirilerek 04.04.2001 tarihli sözleşmenin feshinin de istenmiş bulunmasına mahkemece verilen tapu iptal tescil kararının, sözleşmenin feshi sonucunu da doğuracağının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 202,50 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... (...)’den alınmasına, 29.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"... 18.Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davacıya teslim edilen hazine arazisine sözleşme gereğince süresinde ağaç dikim işinin yapılmaması nedenine dayalı sözleşmenin feshinin haksızlığının tespitine ilişkin olup, tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın eser sözleşmesi niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 15.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, taraflar arasında ilaç temini amacıyla yapılan sözleşme uyarınca belirlenen cezai şarta ilişkin işlem ile sözleşmenin feshinin iptali istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2013 NUMARASI : 2010/51-2013/487 Taraflar arasındaki dava, sözleşmenin feshinin iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 19/07/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bilirkişi raporunda sözleşmenin devam ettiği süre içinde davalı bayiinin bulunduğu Trabzon'a yapılan nakliye maliyetinin davacı tarafından karşılandığı,faturalarda nakliye maliyeti düşüldükten sonra kalanın %90 ının davalı bayiye ait olacak şekilde düzenlendiği beyan edilmiştir. Tarafların bir protokol yaptıktan sonra protokole ne anlam yüklediği, uygulanmasında ne şekilde davrandıkları sözleşmenin yorumunda hakime ışık tutabilir. İki yıllık süreçde protokolün ne şekilde uygulandığı net bir biçimde ortaya konulmalıdır. Bilirkişi raporundan bu husus anlaşılamamaktadır. Protokolün fesihden evvel ne şekilde uygulandığı; nakliye bedelinin kar paylaşımından evvel maliyete katılıp katılmadığı belirlenerek sözleşmenin süresinden evvel tek taraflı yapılan davalı feshinin haklı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu