Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını davalı arsa sahiplerinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararların fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL. dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsilini, birleşen 2013/152 E. sayılı davada davacı vekili, sözleşmenin tek taraflı olarak feshi nedeniyle davacı müvekkile sözleşmenin yerine getirilmesi için ifaya izin verilmesi, sözleşmeye konu taşınmaza geçici tescil şerhi konması ve sözleşmenin feshinin haklı olduğunun kanaatine varılması halinde aktin sona ermesine kadar yapılan işin bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl dava ve birleşen 2013/152 E. sayılı dosyada davalı vekili davanın reddini istemiştir....

    kurumun süresi içinde usule uygun bir fesih bildiriminde bulunup bulanmadığı belirtilerek, sözleşmenin 01/03/2021 tarihine kadar devam edeceğinin ve davalının feshinin geçersizliğinin tespiti ve evvelinde fesih işlemlerinin uygun görülecek şekilde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava dışı orman idaresi tarafından davacı köye 6831 sayılı Orman Kanununun 57. maddesine göre fıstık çamı ağaçlandırılması için yapılan tahsis işlemine dayanılarak, davalıya kiralama sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, sözleşmenin iptali ve elatmanın önlenmesi istemleri ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece 09.04.1992 tarihli kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine, çekişmeli yere davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden çekişmeli alanın fıstık çamı ağaçlandırılması için 25.02.1991 tarihinde orman yönetimi tarafından davacı köye 49 yıl süre ile tahsis edildiği, davacı köyün orman idaresine 14.03.1991 tarihli taahhütnamesindeki hükme rağmen aynı yeri 09.04.1992 tarihinde davalıya aynı amaçla kullanılmak kaydı ile kiraladığı anlaşılmaktadır....

        ---- dilekçesi ile davasını ıslah ederek söz konusu feshin sözleşmeye aykırılığının ve geçersizliğinin tespiti ile sözleşmenin devamına karar verilmesini Mahkememizden talep ettiği anlaşılmıştır....

          Aksi halde, sözleşmenin geçerliliğinden söz edilemez. Mahkemece, öncelikle sözleşme dışında kalan arsa malikinin sözleşmeye onayı olup olmadığı araştırılmalı, onayı bulunmadığı taktirde sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile yetinilmelidir. ....'in sözleşmeye onayı olduğunun tespiti halinde ise, sözleşmenin tarafı olan arsa maliki davacı ile dava dışı ...'in sözleşmenin feshi davasını birlikte açmaları ya da davaya onay vermeleri gerekirdi. Zira, TMK'nın 692. madde hükmü uyarınca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine yönelik davalar olağanüstü tasarruf niteliğinde olduğundan, tüm paydaşlar tarafından açılmalı ya da davaya onayları alınmalı, onayları alınamayan paydaşlar varsa bunlar hakkında dava açılması için davacıya süre verilmeli, dava açılması halinde bu dosya ile birleştirilmesi sağlanmalıdır. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece de re'sen gözetilmelidir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'un gelmiş olmalarıya duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              A.Ş. ile 01.01.2012 tarihinde imzaladığı yetkili servis sözleşmesine istinaden Diyarbakır ili Bismil ilçesinde hizmet verdiğini, yetkili servis olarak davalı şirketin bayilerinin satmış oldukları ürünlerin satış sonrası nakliye ve montajını yaptıklarını, tüketicilerin talepleri doğrultusunda teknik destek sağladıklarını, davalı şirketin sözleşmeyi 04.10.2016 tarihinde haksız olarak feshettiğini ileri sürerek, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğinin tespiti ile sözleşmenin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.7.2006 gününde verilen dilekçe ile kiracılık sıfatının tespiti, muarazanın men’i, hakimin müdahalesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hasılat kira ilişkisine dayalı kira sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti, kiracılık sıfatının tespiti ve müdahalenin ve muarazanın giderilmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki 15.10.2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hasılat kirasına ilişkin olup, uyuşmazlık anılan sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmış ve davacı sözleşmedeki kiracı sıfatına dayanarak eldeki davayı açmıştır....

                  Mahkemece, bu itibarla taraflar arasındaki sözleşme kurulduğu tarihte geçerli olmadığı, feshin ancak geçerli bir sözleşme için söz konusu olabileceği, geçersiz sözleşmenin feshinin dava yolu ile istenemeyeceği, bu şekilde bir dava açılmış ise çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca, böyle bir davanın sözleşmenin geçersizliğinin tespiti olarak hükme bağlanması gerektiği gözetilerek, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçeyle varılması isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile ve hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde HUMK'nın 438/.... maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle hükmün onanması gerekmiştir....

                    Bu durumda davanın konusu kira sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin ve kiracılık sıfatının tespiti istemine ilişkin olup HMK’nın 4/1- a maddesine göre davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Davacının dayandığı sözleşmenin kira sözleşmesi olup olmadığı, davacının kiracılık sıfatının bulunup bulunmadığını inceleme görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin 6100 Sayılı HMK'nin 353/1- a.6 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 13....

                    UYAP Entegrasyonu