Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre taşınmazın tamamlanma oranı, eksik işler ve projeye aykırılıkların ekonomik bir değerinin olmayışı, taşınmazın hali hazırda kullanılıyor olmasına göre, davacının sözleşmenin feshi ve bununla birlikte davalılar adına olan tapunun iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı arsa sahibi ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davacı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici... arasında ... 19. Noterliği'nin 26.04.2006 tarih ve 20948 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Arsa sahibi tarafından açılan dava ile, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile birlikte, yüklenicinin taşınmazdan tapuda bağımsız bölüm devri yaptığı üçüncü kişiler üzerindeki tapuların iptali ile adına tescili talep edilmektedir....
İken müvekkilinden fahiş bir bedel talep edildiğini, bu nedenle irade unsurundan sakat sözleşmenin baştan itibaren hükümsüzlüğünün tespiti ya da edimlerin hakkaniyet ve nefaset ölçüsünde tenzilinin gerektiğini, davacı tarafın sözleşmeden doğan pek çok yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilince sözleşmenin haklı nedenle feshinin tespiti gerektiğini ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere, talimatla aldırılan bilirkişi kurulu raporu ve bilirkişi kurulu ek raporuna göre davacı-alacaklının mevcut kayıtlara göre alacak iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Satım sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup, Borçlar kanunun 106.maddesi gereğince borcunu ifa eden alacaklı taraf, edimini yerine getirmeyen borçluya uygun bir süre verdikten sonra, anılan maddede öngörülen seçimlik haklarından biri olan sözleşmenin feshini ve ödediği bedelin iadesini isteyebilir. Alacaklı davacının edimini ifası için davalı borçlu aleyhine icra takibi yapması, borçluyu ifaya çağıran bir ihbardır. Dava konusu olayda da davacı, davalıdan satın almış olduğu biçerdöverin teslim edilmemesi nedeni ile davalı aleyhine yaptığı icra takibi ile ve eldeki davadaki açıklamaları ile davalıyı teslim yükümlülüğü açısından temerrüde düşürmüştür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshinin kabulü ile tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları kuralı gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken , yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
İdare Mahkemesi nezdinde davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve konusu davacının gerçekleşen fiiline ilişkin davalı idarenin ihalelerinden 5 yıl süre ile ihale dışı bırakılmasına ilişkin cezanın iptali ile maddi ve manevi tazminat talepli olan davada, davanın reddine karar verildiği, davacı tarafça gerçekleştirilen ve idare mahkemesi tarafından da meslek ahlakına aykırı bulunan eylemin, sözleşmenin fesline haklı sebep oluşturduğu, sözü geçen idare mahkemesi kararında maddi ve manevi tazminata ilişkin kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verildiği, anılan nedenlerle, feshin haklı sebebe dayalı olduğu ve geçerli bulunduğu, bir an için aksi düşünülecek olsa dahi sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti yönünde bir hüküm kurulmasının hukuken mümkün ve hukuki yarar içeren bir talep olmadığı, feshin hukuken tek taraflı irade beyanı ile açıklanarak karşı tarafa ulaştığı anda sonuç doğuran bir işlem olduğu, davacının sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanması nedeniyle teminatın iadesi...
sözleşmenin gelişen şartlara uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı istinaf dilekçesinde; eldeki davanın eczacılık sözleşmesinin haksız feshinin iptali ve yeniden sözleşme yapma ve ... sistemine dahil olmak için açıldığını, sözleşme yapma ve sürdürme zorunluluğu olan hallerde fesih hakkının kullanılması veya sözleşme yapmaktan kaçınmanın hukuka aykırı olduğunu, somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği gereği sözleşme yapma ve sürdürme zorunluluğu olan bir durumun söz konusu olduğunu, hakkında atılı suç isnadıyla ilgili olarak adli bir soruşturmanın bulunmamasını da gözeterek, davalı Kurum ile yeniden sözleşme kurulması için yaptığı başvurunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasındaki tip sözleşmeye aykırı biçimde sözleşmenin haksız olarak feshi ile yeniden sözleşme yapmaktan kaçınmanın hukuka aykırı olduğunu, protokolün 5.1 inci maddesi hükmünce süresiz fesih ve yeniden sözleşme yapmaktan kaçınmanın hakkın kötüye kullanılması olup hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına...
ile ödediği bedelin iadesini talep ettiği, devir işleminin yapılmış olması sebebiyle sözleşmenin feshinin tapu kaydının iptalini de içerdiği, bu bakımdan HMK'nın 12/1 maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıkların taşınmazın bulunduğu yer mahallinde çözümlenmesinin kesin yetki kuralı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2....
O halde, mahkemece, davacıya devredilen tapunun sebepsiz zenginleşmeye neden olmaması ve sözleşmenin feshinin sonucu olarak davalıya iadesinin gerekmesi değerlendirilerek davacı adına tescil edilen tapunun iptali ile davalı adına tesciline karar verilmesi hususunda hüküm kurulması gerekirken, bu husus gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda (1) no‘lu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no‘lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Eczacılar Odası işbirliği ile yapılan denetim sonucunda, protokol kapsamında çeşitli kurum ve kuruluşlarının hak sahiplerine ait 16 adet ... karnesi, 92 adet reçete karşılığı bulunmayan, kime ait olduğu belli olmayan küpürü kesilmiş ilaç, 95 adet reçete karşılığı olmayan, kime ait olduğu belli olmayan ilaç küpürü tespit edildiğinden bahisle 2006 yılı tip sözleşmesinin 5. maddesinde “sözleşmenin feshini gerektiren nedenler” başlıklı bölümünün 1-İ,6,7,8. maddeleri gereğince yapılan sözleşmenin iki yıl süreyle feshedildiğini, oysa ki, sözleşmede ilaçların veya küpürlerin kime ait olduğunun ispat edilememesi halinde sözleşmenin feshedilebileceğini, söz konusu bu şartın gerçekleşmediğini ileri sürerek, davalı kurumun sözleşmenin feshine ilişkin kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davada idare mahkemesinin görevli olduğunu, davacının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin feshinin yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili cevabında, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının cezai şart talep edemeyeceğini, davacıya verilen süreye rağmen su almaması nedeniyle sözleşmeyi feshin haklı olduğunu belirterek davanın reddine, müvekkili lehine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının tek satıcılık sözleşmesi uyarınca faaliyete geçtiğini gösterir delil sunmadığı, sözleşmede konu edilen malı almak ve bedelini ödemek yükümlülüğüne uymadığı, sözleşmenin feshinin haklı olduğu, bu nedenle davacının cezai şart talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....