9.3 maddesinde siparişin iptalinin düzenlendiği, bu durumda davalının uygulamaya koyacağı haklardan birininde cezai şart olduğu, sözleşmenin 11....
Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli bulunduğu ancak cezai şart miktarının fahiş olduğu gerekçesiyle, cezai şarttan indirim yoluna gidilmiş, KDV ücretine yönelik talebin ise reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 31.03.2007 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 5.7 maddesinde; “satıcının, işbu sözleşmenin 5.1, 5.3, 5.4, 5.5, ve 5.6 maddelerindeki taahhütlerini yerine getirmemesi halinde Davacı şirkete üçüncü maddede taşınmazın satış bedeli olarak belirtilen meblağın(%3+%3) %6 sına denk düşen 13.200,00 YTL + KDV =15.576,00 YTL cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmünü içermekte olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar yerel mahkemece; “Davacı Cezai şart+KDV talebinde bulunmuş ise de; Katma Değer Vergisi verilen bir hizmet ya da mal alımı nedeniyle söz konusu yani talep edilebilir olup, talep cezai şart alacağıdır. Bu nedenle bu şart geçerli değildir.”...
Uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde taahhüde aykırı davranış nedeniyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince(ihtirazi kayıt) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olup bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla ilişkin cezai şart talep edilemez. Somut olayda davalı tarafından asgari alım taahhüdüne uyulmaması nedeniyle sonraki yıllarda mal tedarikine devam edilmiş olmasından dolayı sözleşme hükmüne dayanılarak önceki yıllara ait cezai şart isteminde bulunulamaz. Ancak son yıla ilişkin cezai şart isteminde bulunulabilir. İstinaf mahkemesince son yıla ilişkin cezai şart istenebileceği yönündeki kabulü yerinde ise de buna ilişkin olarak “ Kural olarak sözleşme tarafların yasasıdır. Ve taraflar sözleşme hükümleriyle bağlıdır....
itibaren yıllık %19,20 oranında faiz işletilmesine,cezai şart alacağı sözleşmenin 9.2....
Böyle bir cezai şart hükmü, Borçlar Kanunun 325 inci maddesine göre talep konusu yapılabilecek olan sözleşmenin kalan süresine ait ücret isteğinden farklıdır. Bu durum, konuya dair yasal düzenlemenin tekrarı mahiyetinde de değildir. Gerçekten tarafların iradesi özel biçimde cezai şart düzenlemesi yönünde ortaya çıkmış olmakla, iradeye değer verilmeli ve cezai şart hükümlerine göre çözüme gidilmelidir. İşçinin bakiye süre ücreti ölçüt alınarak kararlaştırılmış olan cezai şarttan başka, sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin de Borçlar Kanununun 325 inci maddesine göre talep edilip edilemeyeceği sorununa değinmek gerekir ki, koşulların varlığı halinde sözleşmenin kalan süresine ait ücretlerin ayrıca talep edilebileceği kabul edilmelidir. Gerçekten, Borçlar Kanununun 158/II maddesine göre, borcun belli zaman ve yerde ifa edilmemesi hali için cezai şart kararlaştırılmışsa, alacaklı hem ifa hem de cezai şartı talep edebilecektir....
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeni ile cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi ... ve ...'...
GEREKÇE:Dava, sözleşmenin haksız feshi ve ariyetlerin iade edilmemesi nedeniyle kararlaştırılan cezai şartın tahsili davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasındadır.Taraflar arasında, 01/09/2015 tarihinde akaryakıt satışına automatic sözleşmesi imzalanmıştır.Bu sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ihtilaf konusu değildir.Davacı tarafından, sözleşmenin feshine bağlanan cezai şart ile automaticten çıkılması durumunda ödeneceği kararlaştırılan tutarların ödenmesi davalıdan ihtarla talep edilmiştir.Davacı tarafça, cezai şart ve ... ve standart kart için kararlaştırılan ücretlerin davalıdan tahsili istemiyle eldeki dava açılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme süresiz olarak imzalanmıştır. Sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte hangi tarihte feshedildiği dosya kapsamıyla belli değildir....
Sözleşmenin Özel Şartlar başlıklı 7. maddesinin 3. fıkrasında "İşbu sözleşmenin düzenlenmesinden sonra sözleşme süresi içinde öğretlen ve diğer görevliler tedavisi mümkün olmayan bir rahatsızlık ve maluliyet gibi mücbir sebepler dışında görevine gelmez, başka bir göreve atandığından bahisle işi bırakır veya haklı bir neden olmaksızın sözleşme süresi bitmeden önce sözleşmeyi feshederse sözleşmenin ait olduğu öğretim yılında aldığı veya alacağı maaş ve diğer ödemeler kadar işveren kuruma cezai şart ödemekle yükümlüdür." aynı maddenin son fıkrasında ise "İşveren kurum da sözleşme süresi bitmeden haklı bir neden olmaksızın sözleşmeyi feshederse sözleşme taraf öğretmen veya diğer görevlilere sözleşmenin ait olduğu öğretim yılında aldığı veya alacağı maaş ve diğer ödemeler kadar cezai şart ödemekle yükümlüdür." düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı işçi, resmi kuruma tayin olması gerekçesi ile iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmişse de fesih haklı nedene dayanmamaktadır....
Mahkemece benimsenen 31.12.2007 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle kardan mahrum kaldığı miktarın 5.514,24 YTL olduğu, ancak davacının zararının cezai şart miktarını aşmadığı , davalının haksız rekabet içine girmesinden dolayı sözleşmenin 27. maddesine göre davacıya 50.000 USD cezai şart ödemesi gerektiği,, TTK' nun 24. maddesi uyarınca ticari ilişkinin boyutu ve davalının ekonomik gücü dikkate alındığında cezai şartın % 40 oranında indirilmesi gerektiği, davacının yeni bir telefon numarasını müşterilerine kolaylıkla duyurabileceğinden bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, 30.000 USD cezai şart alacağının dava tarihindeki değeri olan 41.607 YTL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin cezai şart, kar mahrumiyeti ve telefon kullanım hakkının devrine ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş...
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alan cezai şartın geçersiz olduğunu, karşılıklı edimlerin yerine getirilerek sözleşmenin mutabakata varılarak feshedildiğin, müvekkiline atfedilecek kusur ile davacı uğrattığı zararının bulunmadığı, cezai şart olarak talep edilen rakamın fahiş olduğunu, davacı eski çalışanlarıyla, davacı firma ile iş akitleri feshedildikten sonra çalışmaya başladıklarını savunarak davanın reddini istemiştir....