Eldeki davada taşınmazın mülkiyeti davacıda olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve eldeki dava taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık bulunmadığından uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa'nın 73/A-1.d maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı sınırlı olarak sayılan "tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar" niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK'nın 114/2. maddesinin atfı ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 73/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 maddeleri uyarınca davanın özel dava şartı yokluğu" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir....
dahi bulunulmadığını, yıkılacak binadaki davacı kiracılarının çıkarıldığı, 08.09.2013 tarihli protokole göre davacının evini tahliyesi için yazılı bildirim yapılmadığını, 200.000 TL'lik senedi iadeye hazır olduklarını, belirterek 22.08.2013 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshi ile dava konusu taşınmazın tapusunun iptâli ile davacı adına tesciline ve 03.12.2012 tarihinden dava tarihine kadar 3 dairenin kira kaybından doğan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 04.10.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiği, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenlerle taşınmaza el atmanın önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istedi. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı idare, 01.06.2012 tarih 1449430 no ve 12.09.2012 tarih 23810 nolu ihtarnameler ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, fesih hükümlerini düzenleyen 9.1 ve devamı maddelerinde yazıldığı şekilde usulüne uygun olarak tebliğ etmiş ve sözleşmenin fesih şartları gerçekleşmiştir. O halde mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Somut olayda davaya dayanak yapılan 10/01/2020 tarihli "Ticari Kira Sözleşmesi"nin incelenmesinden; konusunun, taraflar arasında sözleşmede adresi yazılı taşınmazın 10 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin olduğu ve tadilata ilişkin özel şartlar taşıdığı, bu haliyle sözleşmenin TBK'nın 299.vd. maddelerinde düzenlenen "Kira Sözleşmesi" niteliğinde olduğu; özel şartlarda kararlaştırılan hükümlerin, davacı tarafın ileri sürdüğü eser ve hizmet sözleşmesinin unsurlarını taşımadığı; dolayısı ile eldeki davanın kira sözleşmesinden kaynaklı kiralanan taşınmazın tahliyesi ile sözleşmenin ihlali iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4.maddesi gereğince tarafların sıfatına bakılmaksızın aralarındaki uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirme ve uyuşmazlığı çözme görevinin Sulh Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmış olup, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....
a karşı açılan davanın husumetten reddine, sözleşmenin geriye etkili feshi talebinin kabulüne, yıkım talebi ve diğer taleplerin reddine, birleşen 2011/659 Esas sayılı davada, sözleşmenin feshinin tespitine ilişkin ayrı bir dava olduğundan aynı konuda karar verilmesine yer olmadığına, arsa vergisi talebinin reddine karar verilmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2019 NUMARASI : 2018/1437 ESAS - 2019/1453 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Mersin 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/10/2019 tarih ve 2018/1437 Esas, 2019/1453 Karar sayılı hükmüne karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı ile davalı arasında imzalanan 01/04/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden iş yeri niteliğindeki taşınmazın davalıya kiraya verildiğini, davalı şirketin bir kısım aylara ilişkin kira bedellerini ödemediğini, ödemelerde temerrüde düşmüş olması nedeniyle Mersin 2.Noterliği'nin 07/03/2018 tarih ve 7556 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin yenilenmeyeceğinin ve taşınmazın tahliye edilmesinin davalı tarafa bildirildiğini, davalının karşı ihtarname ile taşınmazı tahliye etmeyeceğini bildirdiğini, bu nedenle davalı hakkında kira alacağının tahsili ve taşınmazın tahliyesi talepli olarak Mersin 5.İcra Müdürlüğü'nün 2018/6208...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın tahliyesi ve eski hale iadesi istemine ilişkindir. Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kira sözleşmesinin feshi ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi ise uyuşmazlığın haksız işgalden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Noterliği'ne ait 28/08/2017 tarih ve 23570 yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek, taşınmazın kira dönemi sonu olan 01/09/2017 tarihinden itibaren yenilenmeyeceği, bu nedenle tahliye ederek teslim edilmesinin talep edildiği, ihtarnamenin "adreste Devrim Yıldız oturuyor" gerekçesi ile bila tebliğ iade edildiği görülmüştür. Davacı tarafından dava konusu taşınmazın 3. Kişiye kiralanması nedeni ile akdin feshi ve davalının kiralanandan tahliyesi talep edilmiş ise de; kira sözleşmesinin yapıldığı tarihte davalının evli olup, bilahare Mersin 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeni iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Kanununa tabi süresiz kira sözleşmelerinde feshi ihbar süresi bu kanunun 262.maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince süresiz sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (üç) ay önceden kiracıya feshi ihbar tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen feshi ihbar ancak bu dönem sonunda dava açma hakkı verir. Bu feshi ihbar sonraki dönem için kullanılamaz....
A.Ş'nin 23.02.2011 tarihinde 01.04.2011 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalılara ait 2 adet yanyana işyerini kiraladığını, sözleşmede taşınmazın 3. kişiye devri yada satılması halinde kiracının sözleşme süresince tahliye edilmeyeceğinin, sözleşmenin tapuya şerh edileceğinin ve kiracının muvafakat aranmaksının taşınmazı alt kiraya verebileceğinin düzenlendiğini, davacı şirketin kira sözleşmesine konu taşınmazları 09.03.2011 tarihli alt kira sözleşmesi ile dava dışı .... şirketinden kiraladığını, kiralanan taşınmazların sözleşmeye göre birleştirildiği ve çok büyük bir tadilat yapıldığını, davalı tarafından kira sözleşmesine konu taşınmazın satıldığını, yeni malik tarafından Didim 1. Noterliğinin 19.07.2011 tarihli 7439 Nolu ihtarnamesi ile, taşınmazın tahliyesi aksi halde 6 aylık süre sonunda iktisap ve ihtiyaç nedeni ile tahliye davası açılacağının ihtar edildiğini.... Gıda... AŞ.'...