Kiralayan tarafından düzenlenen tek taraflı feshi ihbar ile kira sözleşmesinin sona erdirilmesi ve buna bağlı olarak davalı alt kiracının fuzuli şagil olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Davacı kendi kiracısına yönelik akdin feshi ve tahliye davası açtığından veya sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğinden bahsetmemiştir. Bu durum karşısında alt kiracı olan davalının kullanma hakkını yitirdiğinden söz edilemeyeceğinden davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru değildir. Öte yandan, kabul şekline göre de davalı aynı zamanda taşınmazın ¼ paydaşı olan dava dışı Hızır Hacasüleymanoğlu’nun da kiracısı olup davalının bu paya yönelik kiracılığının devam ettiğinin nazara alınmaması da doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
Taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinin 14.maddesinde kiralanan taşınmazın geç teslim edilmesi halinde son ödenen cari yıl kira bedelinin %1'i oranında ceza ödeneceği kararlaştırılmış olup bu düzenleme geçerlidir ve tarafları bağlar. İta Amirinin oluru ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verilmiş ise de, bu kararın her hangi bir ilama bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi durumunda kiracının tazminat ve cezai şart ile sorumlu tutulabilmesi için öncelikle feshin davacı İdare yönünden haklı nedene dayanıyor olması gerekir. Kira parasının ödenmemesi hali tek başına sözleşmenin feshi için yeterli olmayıp mahkeme kararı ile tahliye kararı alınmadığı sürece kira akdinin haklı nedenle feshedildiğinden söz edilemez ve dolayısıyla haksız feshe dayanarak davalı kiracıdan geç teslimden kaynaklanan ceza bedeli istenemez....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 2.8.1993 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli sözleşme ile davacıya ait hastanede kiracı olduğunu, hastanenin bütün teçhizat ve teferruatlarıyla birlikte kiralandığını ve hasılat kirası hükümlerine tabi olduğunu, sözleşmenin süresinin 2.8.2008 tarihinde sona erdiğini ve kiralananın tahliyesi için yasal sürede icra takibi yapıldığını, davalının tahliye emrine taşınmazın 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğunu ve bu yasada sayılı olan tahliye sebeplerinden birine dayanarak tahliye isteyebileceğini bildirerek itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili kiralananın işletme ruhsatının kiracı adına olduğunu, taşınmazın 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğunu ve davanın reddini savunmuştur. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 2.8.1993 başlangıç tarihli ve onbeş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir....
Noterliğinin 01/10/2010 tarih ve 08905 yevmiye numaralı kira sözleşmesinin düzenlendiğini, 01/10/2010 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi TBK hükümleri gereği 30/09/2012 tarihinde sona erdiğini, 01/10/2012 tarihi itibari ile belirsiz süreli hale geldiğini, 01/10/2010 başlangıçlı kira akdinde taşınmazın boş arsa niteliğinde olması nedeniyle TBK hükümleri uygulanmak suretiyle 31/03/2022 tarihinde kira akdinin sona ereceğini, sözleşmenin vekil edenler tarafından yenilenmeyeceği, akdin feshedileceği, akdin bitim tarihi olan 31/03/2022 tarihinde arsa vasfındaki taşınmazın tahliyesi ile 01/04/2022 tarihinde vekil edenlere olarak teslimini, aksi takdirde davalının aleyhinde akdin feshi ile tahliye davasının açılacağı, Bandırma 3....
Sözleşmenin Feshedilmesi başlıklı 9.maddesinde; “Alıcı, sözleşmeden veya yasalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse ve İdare’nin yazılı ihtarına rağmen ihtar tarihinden itibaren 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirmezse veya 20 gün içerisinde yerine getirse bile bu durum bir takvim yılı içinde iki kez tekrar ederse İdare işbu Sözleşmeyi feshedebilir. Bu durumda Sözleşmeye aykırılığın doğduğu tarihten itibaren hiçbir ihtara gerek kalmaksızın İdarenin faiz/tazminat talep etme hakkı saklıdır . Sözleşmenin İdare’ce feshi halinde, İdare fesih tarihine kadar alıcı tarafından yapılan ödemeleri ...... emsal kira bedeli, alıcıya ait olup da ödenmemiş olan elektrik, su, doğalgaz, ortak gider aidatları, yönetim giderleri,... ve varsa İdarece tespit edilen tahribat karşılığını düşerek Alıcı’ya iade eder. Alıcı’nın sözleşmenin feshi tarihine kadar yaptığı ödemeler için faiz tahakkuk ettirilmez....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/518 E. sayılı dosyası üzerinden alacak davası açtıklarını ve davanın devam ettiğini, davalı firmanın tasarladığı yanlış uygulama projesi ve hatalı imalat nedeniyle sözleşmenin feshi neticesinde 2018-2019 yılı içinde çevre mevzuatı ve ocak emniyeti gereği suların ocağa girişinin engellenmesi ve tahliyesi için yapılan çalışmalar sebebiyle doğan zararlarının tahsili amacıyla da ek davalar açılmış olup, açılan davaların ... 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/518 E. sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bu defa, davalı firmanın tasarladığı yanlış uygulama projesi ve hatalı imalat nedeniyle sözleşmenin feshi neticesinde 2020 yılı içinde çevre mevzuatı ve ocak emniyeti gereği suların ocağa girişinin engellenmesi ve tahliyesi için yapılan çalışmalar sebebiyle doğan 147.055,00-TL zararın, zararın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Bu kira sözleşmesinde taşınmazın niteliği "akaryakıt istasyonu ve yıkama yağlama yeri" olarak belirtilmiştir. Mahkemece taşınmazın niteliği ve üstün vasfı üzerinde durulmadan taşınmazın 6570 sayılı yasaya tabi olduğu varsayımıyla koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiştir. Taşınmazın kira sözleşmesinde açıklanan niteliğine göre musakkaf olup olmadığı Borçlar Kanunu'na mı yoksa 6570 sayılı yasaya mı tabi bulunduğunun belirlenmesi gerekir. Zira taşınmazın Borçlar Kanunu'na tabi olması halinde Borçlar Kanunu'nun 262. Maddesi gereğince akit süresiz hale gelmişse altı aylık dönemler için üç ay önce davalıya feshi ihbar tebliğ ettirmesi ve o dönemin sonunda da tahliye davasının açılması gerekir. Altı aylık dönemin birinde tebliğ ettirilen ihtar ancak o dönemin sonunda dava açma hakkını verir. Daha sonra ki dönem için hukuki sonuç doğurmaz. Borçlar Kanunu kapsamına giren yerlerin tahliyesi için koşulları taşıyan feshi ihbar yeterlidir. Başka bir sebep aramaya gerek yoktur....
nun mirasçılarının mirası reddettikleri ve müteveffanın ödemesi gereken taksitlerin ödenmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı ... ile davacı idare arasında akdedilen gayrimenkul satış sözleşmesinin temerrüt nedeniyle feshine, davalıların dava konusu taşınmaza el atmalarının önlenmesine, taşınmazın tahliyesine karar verilmiş; hüküm, dahili davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı ile davalıların murisi arasında 15.05.2006 tarihinde yapılan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 9.1. maddesi; “Alıcı Sözleşmeden veya yasalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse ve İDARE'nin yazılı ihtarına rağmen ihtar tarihinden itibaren 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirmezse veya 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirse bile bu durum bir takvim yılı içinde iki kez tekrar ederse İDARE işbu Sözleşmeyi feshedebilir....
Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen karar Dairece 27.09.2017 tarih ve 17-2378 E. 2017/12783 K sayılı ilamı ile; ''...Olayımızda; Davaya konu kiralanan davacıya defterdarlık tarafından 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiralanmış, sözleşmenin başladığı yer teslimi tarihi olan 20/05/2014 tarihinden itibaren sözleşme süresi olan 12 ay sonunda 20/05/2015 tarihinde sözleşme bitmiştir. Sözleşmede süre sonunda taraflar feshi ihbarda bulunmazlarsa sözleşmenin uzayacağına ilişkin hüküm de bulunmamaktadır. Davacı kiracı sözleşme bitiminde yasa gereği fuzuli şagil durumuna düşmüş olup sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren kiraya verilen yerin TBK'nın genel hükümlerine veya konut ve çatılı iş yeri kiraları hükümlerine tabi olup, olmadığına bakılmaksızın mahkemeden veya mülki amirden tahliyesi istenebilir. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesi ile bozulmuştur....