WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kiracı tarafından kiralanan işletmenin devredildiği kişiye karşı açılan müdahalenin önlenmesi ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece ...nun 4.maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin ... mirasçılarından 01.04.2004 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladığı restorantın kiracıya devir yetkisi veren sözleşmenin 7.maddesi gereğince davalı şirkete devredildiğini, davalının devir sözleşmesiyle kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, devir sözleşmesinin 5/B maddesi gereğince davalı şirketin devredilen restorantı işletmeye hakkı olmadığının tespiti, işletmeye yaptığı müdahalenin önlenmesi, sözleşmeyle kararlaştırılan davacı borçlarının ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsilini istemiştir....

    Bu doğrultuda dava ilk derece mahkemesince her ne kadar müdahalenin önlenmesi olarak nitelendirilerek intifa değeri üzerinden harç ikmali yapılarak vekalet ücreti ve yargı giderinin bu miktara göre hesaplanması doğru görülmemiştir. Ticari ilişkinin bayilik sözleşmesine bağlı kira sözleşmesi olduğu belirlenmekle kiralananın tahliyesi olarak değerlendirilerek Harçlar Kanununun 17. maddesi gereği taşınmazın 1 yıllık kira bedeli toplamı üzerinden harç alınması ve dava değerinin bu tutar olarak kabulü gerekmektedir. Bu durumda kira akdine kıyasen taşınmazın davalı tarafça kira bedeli olarak kayıt düşülen, davacı tarafça da istasyon işleticilik ücret bedeli olarak faturalandırılan aylık 10.620-TL'nin bir yıllık toplamı olan 127.440-TL üzerinden harç alınması ve bu tutarın dava değeri olarak kabulü ile davalı aleyhine bu tutar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmelidir....

      Dava, davalı taraf ile yapılmış olan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi'nin feshi nedenine dayalı Müdahalenin Önlenmesi ve Taşınmazın Tahliyesi talebine ilişkindir. Konu ile ilgili benzer mahiyette bulunan Yargıtay 3. HD.'nin 2022/6303 Esas, 2022/7969 Karar, 19/10/2022 tarihli ilamı "...Davacı, davalıların murisi ile aralarında 12.08.2008 tarihli konut satışına ilişkin sözleşme bulunduğunu, dairenin teslim edildiğini, taksitlerin zamanında ödenmediğini sözleşmenin 9. maddesi uyarınca temerrüt ihtarı gönderildiğini, borç ifa edilmediğini ileri sürerek sair hakları saklı tutularak davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, müdahalenin men'i, taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davada görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş olan anataşınmazdaki bodrum katta bulunan ortak alana yapılan müdahalenin men'i, taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil bedelinin tahsili istenilmiş, mahkemece uyuşmazlığın hizmet sözleşmesi ve İş Kanunu hükümlerinden kaynaklandığından, iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 1-El atmanın önlenmesi ve tahliye davası yönünden uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

        Dava, sözleşmenin feshi ile taşınmaza vaki müdahalenin men’i ve cezai şartın tahsili isteğine ilişkindir. Davada tahliye nedenine dayalı bir istek yoktur. Bu nedenle ve dava olunan miktara göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Öyle ise mahkemece işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Dava dilekçesinin belirtilen gerekçeyle görev yönünden reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA11.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi'nin 02/06/2021 tarih, 2021/784 Esas, 2021/816 Karar sayılı ilamı "Davacı tarafın istinaf dilekçesinde de belirtildiği gibi, taşınmazın mülkiyeti davacıda olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece eldeki dava ile taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık halledilmeyeceğinden uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa'nın 73/A-1.d maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı sınırlı olarak sayılan "tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar" niteliğinde bulunmadığı görülmüştür....

          Hukuk Dairesi'nin 02/06/2021 tarih, 2021/784 Esas, 2021/816 Karar sayılı ilamı "Davacı tarafın istinaf dilekçesinde de belirtildiği gibi, taşınmazın mülkiyeti davacıda olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) taleplerine ilişkin olup, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece eldeki dava ile taşınmazın aynıyla ilgili uyuşmazlık halledilmeyeceğinden uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa'nın 73/A-1.d maddesindeki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı sınırlı olarak sayılan "tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar" niteliğinde bulunmadığı görülmüştür....

          Kiralayan tarafından düzenlenen tek taraflı feshi ihbar ile kira sözleşmesinin sona erdirilmesi ve buna bağlı olarak davalı alt kiracının fuzuli şagil olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir. Davacı kendi kiracısına yönelik akdin feshi ve tahliye davası açtığından veya sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğinden bahsetmemiştir. Bu durum karşısında alt kiracı olan davalının kullanma hakkını yitirdiğinden söz edilemeyeceğinden davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru değildir. Öte yandan, kabul şekline göre de davalı aynı zamanda taşınmazın ¼ paydaşı olan dava dışı Hızır Hacasüleymanoğlu’nun da kiracısı olup davalının bu paya yönelik kiracılığının devam ettiğinin nazara alınmaması da doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

            Davacı taraf kira sözleşmesine konu kantinin 6570 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğu ve bu kanun hükümlerine göre sözleşme devam ettiği halde sözleşmeye aykırılık davranıldığı gerekçesi ile kira sözleşmesinin iptal edildiği ve yeniden ihaleye çıkılmasına ve tahliyesine karar verildiğini bildirerek muarazanın meni ve müdahalenin menine karar verilmesini talep etmiştir.Dava sırasında davacının idari yoldan tahliyesi sağlanmıştır.Davacı vekilinin 23.11.2009 tarihli dilekçesinde idari yetki ile tahliye edilmeleri nedeniyle müdahalenin meni davasının konusuz kaldığını ancak müdahalenin meni talebi yönünden davalarının devam ettiğini 2011/4628-12681 beyan etmiştir.Davacı tarafın kiralanan taşınmazın 6570 sayılı kanununa tabi olduğu,bu yüzden kira sözleşmesinin devam ettiğini iddia etmiş,davalı taraf ise taşınmazın 2886 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğunu savunduğuna göre ve buna göre kira sözleşmesinin iptali ile yeniden ihaleye çıkılmasına karar aldığına göre dava konusu kira sözleşmesi...

              gerektiği, bu durumda, mahkemece, 7, 8, 9 ve 12 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarına ve ikamet edenlere karşı müdahalenin önlenmesi ve kal istemli dava açması için davacıya süre verilmesi, dava açılması halinde iş bu dava ile birleştirilmesinin sağlanması, bu kişilerin varsa savunma ve delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan taraf teşkilinin yapılmaması doğru olmadığı gibi, imara aykırı olduğu belirlenen inşaatın bu durumunu devam ettirecek şekilde müdahalenin önlenmesi ve kal isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu