Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davanın sözleşmenin feshi ve konutun tahliyesi yönünden kabulüne, diğere talepler yönünden bu taleplerinin atiye bırakılması nedeniyle bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile sözleşmeye uygun olarak kendi üzerine düşen edimleri ifa etmesine rağmen davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiası ile sözleşmenin feshi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesinin yanı sıra ecr-i misl,sebepsiz zenginleşme ve sözleşmeye dayalı zarar tazmini talebiyle eldeki davayı açmıştır.davacı taraf, yargılama devam ederken sözleşmenin feshi ile taşınmazın tahliyesi dışındaki talepleri yönünden davayı atiye bıraktığına dair dilekçe sunmuş, duruşmada da aynı talebini yenilemiştir. Bilindiği gibi HMK'nın 123. maddesine göre davanın geri alınabilmesi için davalının açık muvafakatına ihtiyaç vardır....

    Mahkemece keşif yapılmasına karşın dava konusu taşınmazın dava tarihi itibari ile değeri saptanmamış asıl davada müdahalenin men'i talebi yönünden eksik harç tamamlanmadan sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca el atmanın önlenmesi istemi yönünden harcın tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak-Müdahalenin men'i Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak ve müdahalenin men'i davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, alacak ve müdahalenin men'i istemlerine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin ... Apt....

      Noterliğinin 19/10/2016 Tarih ve 12163 yevmiye nolu ihtarnameleri keşide edildiğini, ancak mezkur ihtarnamalere rağmen davalının borcunu ifa etmediğini, ilk ihtarda borç miktarının belirlenen süre içerisinde ödemediği halinde satış sözleşmesinin ''sözleşmenin feshedilmesi'' başlıklı 9. maddesinin 2. Fıkrası uyarınca sözleşmenin feshedilerek tahliye işlemlerine başlanacağı hususlerinın, ikinci ihtarda sözleşmenin 9....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 05/11/2008 tarihinde imzalanan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin "Sözleşmenin Feshedilmesi" başlıklı 9.1. maddesinde; “ Alıcı Sözleşmeden veya yasalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse ve İDARE'nin yazılı ihtarına rağmen ihtar tarihinden itibaren 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirmezse veya 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirse bile bu durum bir takvim yılı içinde iki kez tekrar ederse İDARE işbu Sözleşmeyi feshedebilir....

      DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle fesih ve taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 05/11/2008 tarihinde imzalanan Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin "Sözleşmenin Feshedilmesi" başlıklı 9.1. maddesinde; “ Alıcı Sözleşmeden veya yasalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmezse ve İDARE'nin yazılı ihtarına rağmen ihtar tarihinden itibaren 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirmezse veya 20 (yirmi) gün içerisinde yerine getirse bile bu durum bir takvim yılı içinde iki kez tekrar ederse İDARE işbu Sözleşmeyi feshedebilir....

      KABUL VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; sözleşmenin feshi ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkin olup, istinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

      Dava, dava konusu bağımsız bölümlerin işyeri olarak kullanılmasının önlenmesi, kiracıların tahliyesi, ortak kullanım alanına müdahalenin meni istemine ilişkindir. 634 sayılı KMK'nın ... . maddesinin 2. fıkrasında "Anagayrimenkulün, kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve emsali gibi eğlence ve toplantı yerleri ve fırın, lokanta, pastahane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri ve imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi yerler, ancak kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği kararla açılabilir." hükmü düzenlenmiştir. Bu madde gereği mesken olarak kullanılan yerlerin istisna dışında dükkan olarak kullanılamayacağı açıktır. Ne var ki taşınmazın niteliğinin meskenden dükkan haline dönüştürülmesine karşın ... .......

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, zilyetliğe vaki tecavüzün önlenmesi ile taşınmazın tahliyesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğe dayalı müdahalenin önlenmesi davası olup davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacının zilyetliğin devri yolu ile iktisap ettiğini taşınmazı davalının haksız olarak işgal ettiği iddiasıyla zilyetliğe vaki tecavüzün önlenmesinin ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....

          GEREKÇE: Dava; davacı akaryakıt dağıtım şirketi tarafından üçüncü şahıs taşınmaz malikinden kiraladığı,tapu kaydına konulan kira şerhi ile kiraladığı taşınmazda bulunan istasyondan ,bayilik sözleşmesinin eki protokol ile işletilmek üzere alt kira sözleşmesi akdettiği bayii tarafından bayilik sözleşmesinin feshi sonrası ; davalının kullanımında olan istasyondan, davalının baylik sözleşmesini feshi sonucunda sözleşme ilişkisi kalmadığı nedeniyle haksız müdahalesinin önlemesine ilişkindir. Dava, 26.04.2018 tarihinde açılmış olup 15.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7101 sayılı yasa m.61 ile değişik TTK m.4 gereğince basit yargılama usulüne tabidir. Eldeki dava ilk derece mahkemesince her ne kadar müdahalenin önlenmesi olarak nitelendirilmiş ise de kiralananın tahliyesi olarak değerlendirilerek Harçlar Kanunu m.17 gereği taşınmazın 1 yıllık kira bedeli toplamı olan 244.200-TL üzerinden harç ikmali ile basit yargılama usulüne göre yargılama yapılarak sonuçlandırılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu