Eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi veya Kanunun 10. maddesinde düzenlenen sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davasını bu iki yer mahkemesinden birinde açabileceği gibi, tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması kaydıyla HMK'nın 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi ile kararlaştırdıkları yerde de açabilir. Davacı vekili dava dilekçesinde 29/03/2021 tarihinde sözleşme yapıldığını akabinde ise işveren firma tarafından inşaat işlerinin gecikmesi ve buna bağlı olarak elektrik işlerinin gecikmesi ve iş artış ile sözleşme bedel farklarının arttırılmasına yönelik olarak 30/03/2022 tarihinde zeyilname ile ek sözleşme hükümlerinin yürürlüğe konulduğunu, davalı vekili 19/04/2023 havale tarihli dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 19....
-KARAR- Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan satış vaadi sözleşmesinin feshi, tapu iptal, tescil ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 15.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararın tespiti, sözleşmenin feshi, dairelerin tescili istemine ilişkindir. İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10. Tüketici Mahkemesi ise taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi (l) bendi "Gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini" tüketici işlemi kapsamına almıştır....
Sayılı sözleşmenin feshi ve menfi tespit davasında verilen kararla bu husus tespit edilmiş olup, davacı yüklenici malzeme bedelinin tahsili istemli iş bu davayı 27/02/2017 tarihinde açmıştır. Sözleşmenin feshi tarihi ile dava tarihi arasında TBK 147/6. Maddesinde öngörülen zaman aşımı süresi dolmuş olup, davacı yüklenici zaman aşımının kesildiğini veya durduğunu da ispatlayamamıştır. ... ATM'de açılan dava sözleşmenin feshi ve menfi tespit davası olup iş bu dava malzeme bedellerine ilişkin talep yönünden zaman aşımını kesen bir dava değildir. Davalı iş sahibi süresinde zaman aşımı itirazında bulunduğundan " iş aletleri için istenilen tazminat talebi zaman aşımı nedeniyle reddedilmiştir. Manevi tazminat isteğinin yasal dayanağı, dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK'nın 58. maddesidir. Bu madde gereğince kişisel hakları (çıkarları) hâleldar olan kimse manevi tazminat isteyebilir....
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacı iş sahibi tarafından açılan asıl dava, sözleşmenin feshi nedeni ile ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkâr tazminatının tahsili, yüklenici tarafından açılan karşı dava ise bakiye alacağı için başlatılan iflas yolu ile takibe yapılan itirazın kaldırılması ve iş sahibinin iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, depo kararı üzerine takip konusu alacak ödendiğinden ve dava konusuz kaldığından karşı davanın esası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar davacı karşı davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/750 DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Samsun 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/750 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında alacak (eser sözleşmesinden kaynaklanan) talepli davada verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa Ekrem ÇİFÇİ, Samsun İli İlkadım İlçesi Kılıçdede Mahallesi 823 ada 74 parsel numaralı taşınmazın maliki olduğunu, Müteveffa Ekrem ÇİFÇİ ile müvekkil şirket arasında Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiği ancak inşaatın tamamen bitirilmediği, muteveffa tarafından inşaat sözleşmesinin feshi için açılan davada sözleşmenin feshine karar verildiği, Ekrem Çiftçi'nin vefat ettiğinden davanın yasal mirasçılarına açıldığını...
Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :31.10.2013 Numarası :2011/167-2013/679 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin gereği gibi ifa edilmemesi ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshi istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı iş sahibi kooperatif vekilince temyiz edilmiştir. Davada, 13.08.2008 ve 26.09.2008 tarihli sözleşmelerin feshine karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece işin esası incelenmek suretiyle fesih isteminin reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında yapılan sözleşmenin bedel konusunda tenkisi ve sözleşme bütünlüğü içerisinde haksız şart oluşturan bilimum maddelerin feshi ve geç teslimden kaynaklanan kira kaybı nedeniyle doğan zararın tahsili istemine ilişkindir. ... 1. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işlemiyle ilgili olmadığı, davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığa konu sözleşmenin ... ile tüketici sıfatındaki davacı arasında imzalandığı, davada, tüketici mahkemesinin görevli olacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan doğan dava ve bu ilişkiden kaynaklanan alacaklarla ilgili icra takiplerinde HUMK’nın 9,10 ve 22. maddeleri ile ilâmsız icra takiplerinde icra dairesinin yetkisini düzenleyen İİK’nın 50. maddesine göre, genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri, akdin ifa yeri ve kararlaştırılmışsa sözleşmede belirtilen yer mahkeme ya da icra daireleri yetkilidir. Davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak için “İş Makinası Kira Sözleşmesi” karşılıklı tarihsiz belgeyi ibraz etmiştir. Sözkonusu sözleşmenin “Diğer Hususlar” başlıklı bölümünün 3. bendinde ihtilâfların çözümünde ... ve ... Mahkemeleri ile icra daireleri yetkili kılınmıştır. Sözleşme ilişkisinin geçerli olarak kurulduğunun anlaşılması halinde konulan yetki şartı geçerli olacağından ... İcra Daireleri ile mahkemelerinin icra takibi ve davaya bakmakta yetkili olduklarının kabulü gerekecektir....
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi davalı tarafından düzenlenen .... Yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedilmiştir. Sözleşmenin feshi sonrası davacı çalışma alanından çıkarıldığı için bu aşamdan sonra mahkememizin feshin haklı nedenle yapılıp-yapılmadığından başlamak üzere taraflar arasındaki iki adet eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığı tasfiye ile sonuçlandırması gerekmektedir. Bu kapsamda her iki sözleşmenin hangi işleri içerdiği, davacının sözleşmeye dahil ya da sözleşme dışında fakat davalının talebi üzerine yaptığı imalat olup-olmadığı, davacı imalat alacağının ne kadar olması gerektiği, teminat kesintilerinin iadesi gerekip-gerekmediği, davacının mahrum kaldığı kar kaybı olup-olmadığı, davalı tarafından yapılan ödeme ya da ödeme yerine geçen mahsup edilmesi gereken giderleri olup-olmadığı, sonuç olarak davacının davalıdan alacağı var ise miktarının ne kadar olması gerektiğinin belirlenmesi gerekmektedir....