"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı tarafından düzenlenen yabancı dil kursuna müracaat ettiğini ve düzenlenen 17.8.2004 tarihli sözleşme sonrası 15 gün kursa gittiğini, ancak daha sonra kursa devam etmeme kararı alıp bunu davalıya bildirdiğini, ne var ki davalının bunu kabul etmediğini, sözleşmenin bir örneğinin kendisine verilmediği gibi, sözleşme hükümlerinin haksız şartlar içerdiğini ve bu haliyle sözleşmenin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshini, ödediği 2.250.00 YTl.nın tahsili ile düzenlenen senedin iptalini istemiştir....
Noterliği’nin 02759 yevmiye 31.01.2013 tarihli işlemiyle aracı 25.300,00 TL bedelle satın aldığını, ancak aracın tramer kayıtlarının incelenmesinde pert olduğunun, mevcut haliyle kasko sigortası yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, gizli ve kabulü mümkün olmayan bu ayıbı yeni öğrenmesi nedeniyle sözleşmeden caydığını ihtarname ile davalıya bildirdiğini, bu nedenle zarar veren davalı davranışı karşısında sözleşmenin feshi ve ödenen 25.300,00 TL ve 185,71 TL noter masrafının iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
gibi bir durum olmadığını, bu güne kadar tesise gelipte konaklamak istediğini söyleyen ve konaklayamayan bir üyenin olmadığını, taşınmazın tamamlandığını ve faaliyette olduğunu, sözleşmenin öngördüğü tüm şartları taşımakta olduğunu, davacının, konaklama yapmadığı için, sözleşmeden her zaman cayabileceğinin kabulü, hukuka aykırı olacağını, yukarıda arz ve izah olunan nedenler ve resen nazara alınacak nedenlerle, yerel mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasını, haksız davanın usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, bedel iadesine ilişkindir....
Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/339 Esas sayılı dosyasında 28/02/2017 tarihli duruşmada 2 numaralı ara kararı ile davanın itirazın iptali ve sözleşmenin feshi talepli olarak açıldığı, bu durumda sözleşmenin feshi davasının ayrı bir esasa kaydedilmesi gerektiği gerekçesiyle, sözleşmenin feshi talebinin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş ve gerekçeli tefrik kararı da oluşturularak, aynı mahkemenin 2017/165 Esas sayılı dosyası üzerinden sözleşmenin iptali talepli dava da yargılamaya devam olunmuştur. İlk derece mahkemesince; hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar verilmiş ve bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Maddesi gereği) müvekkilinin iade talebi için sözleşmenin feshi aranacak olduğunda bu sözleşmenin feshedilmiş olduğunun da kabul edilebileceğini, zaten davalının keşide ettiği 29.01.2018 tarihli ihtarnamede "10.08.2016 tarihli maden ruhsat sahasının devrine ilişkin sözleşmenin feshi ihbarıdır" başlığını kullandığı gibi ihtarname içeriğinde de buna uygun beyanda bulunduğunu, bu durumda sözleşmenini feshedildiği kabul edilerek müvekkilince yapılan ödemelerin iadesi gerektiğini, yerleşik yargı uygulamasına göre müvekkili tarafından edimlerin iadesi yönünde açılan bu davanın fesih iradesi olarak yorumlandığını, nitekim bilirkişi raporunda müvekkiline iade edilmesi gereken miktarın belirlendiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir....
Maddesi gereği) müvekkilinin iade talebi için sözleşmenin feshi aranacak olduğunda bu sözleşmenin feshedilmiş olduğunun da kabul edilebileceğini, zaten davalının keşide ettiği 29.01.2018 tarihli ihtarnamede "10.08.2016 tarihli maden ruhsat sahasının devrine ilişkin sözleşmenin feshi ihbarıdır" başlığını kullandığı gibi ihtarname içeriğinde de buna uygun beyanda bulunduğunu, bu durumda sözleşmenini feshedildiği kabul edilerek müvekkilince yapılan ödemelerin iadesi gerektiğini, yerleşik yargı uygulamasına göre müvekkili tarafından edimlerin iadesi yönünde açılan bu davanın fesih iradesi olarak yorumlandığını, nitekim bilirkişi raporunda müvekkiline iade edilmesi gereken miktarın belirlendiğini ileri sürerek açıklanan bu ve re'sen gözetilecek nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir....
hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, sözleşmenin feshi ve taşınmazların iadesi istemine ilişkin olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesince de karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.08.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Finansal kiralama konusu mal 6361 sayılı Kanun 18 ve 23. maddeleri gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. 6361 sayılı Kanun 24/1.maddesi hükmü gereğince de kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 sayılı Kanun 30.maddesi sözleşmenin sona ermesi, 31.maddesi sözleşmenin ihlali (finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşme), 33.maddesinde de sözleşmenin feshinin sonuçları düzenlenmiş ve 23.maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde aynı yasanın 24 ve 25.mad. gereğince ve 6361 sayılı Kanunun 33/1.maddesinde de sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde (ve yine 30/2.maddede öngörülen “kiracının tasfiye sürecine girmesi gibi” hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracının finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek/ teslim etmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir....