Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sözleşmenin 4. maddesi gereğince, sözleşmenin 1 yıl süreyle geçerli olduğu, sözleşmenin bitiminden 1 ay önce taraflardan birinin sözleşmenin yenilenmeyeceğini karşı tarafa bildirmemesi halinde aynı koşullarda sözleşmenin uzamış sayılacağı, aynı maddenin 2. ve 3. paragraflarında davacının sözleşmeyi süresinden evvel feshetme hakkının olmadığının, davalının dilediği zaman ihbarda bulunmaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğinin, davacının bankadan tazminat, bedel vb. talep edemeyeceğinin düzenlendiği, sözleşmenin davacı aleyhine hükümler içermesine rağmen bu durumu kabul eden tacir davacının sözleşme serbestisi ilkesi ile sözleşme hükmü nazara alındığında tazminat, bedel vb herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
-KARAR- Dava, sözleşme uyarınca verilen avansın sözleşmenin haksız feshi nedeniyle iadesi istemli takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalılar vekili, davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek zamanında ödeme yapmaması nedeniyle 27.10.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maddi zarara uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin feshi ile tarafların aldıklarını iade etme borcu altına girdikleri, bu nedenle davacının ... Gıda Ltd. Şti.’ne yaptığı ödemenin iadesi gerektiği, diğer davalı ... Gıda A.Ş.’nin ise sözleşmede kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun yazılı olmamasına ve sorumluluk sınırının sözleşmede belli olmamasına göre geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ... Gıda San. ve Tic. Ltd....
talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 13.10.2012 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 5.8.2005 tarihinde 4.185 EURO bedel ile 99 yıllığına devre tatil sözleşmesi imzalandığını, kendisine cayma bildirim belgesi verilmediğini, tatil hakkını kullanma imkanının kalmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği sözleşme bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, uzun süre sonra fesih hakkının kullanılmasının iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı, tatil hakkını da kullandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
hükmünden istifa edilmemiş olması o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıda konu muamelenin feshedilmiş olmasının vergilendirmeyi etkilemeyeceğini, konu ile ilgili 15/05/2013 tarihli genelgede fındık satışına ilişkin ihalenin feshi ve sözleşmenin iptali nedeni ile sözleşme konusu ihale kararına ve sözleşmeye ilişkin olarak tahsil edildiği belirtilen damga vergisinin iadesinin mümkün olmadığı şeklinde açıklama bulunduğunu, kurum tarafından sözleşmenin feshi sonrasında iadesi mümkün bütün alacakların iade edildiğini, damga vergisi ve harçların kurum kasasına girmediğini, maliye hazinesine gittiğini, bu bedeller ödendikten sonra ödemeye konu muamelelerin feshedilmiş olmasının vergilendirmeyi etkilemeyeceğini, sözleşmenin feshinde müvekkiline atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını, Maliye Bakanlığı'na davacıların yatırdığı masrafların iadesi ile müvekkilinin sorumlu olmadığını, ayrıca sözleşmenin feshi sebebi ile davacı şirketin uğradığı...
Mahkemece, taraflar arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ve protokol imzalandığı, protokole göre, bayinin sözleşme konusu istasyonu, TP marka ve logosu altında işletmesi ve istasyon üzerinde TP lehine intifa hakkı tesis etmesi karşılığında bayiye bedel ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre davalı şirkete 3.186.000,00 USD ödeme yapıldığı, Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliği ile rekabet yasağı süresinin 5 yılı aşmaması gerektiğinin belirlendiği, taraflar arasında sözleşmenin yenilenmemesi nedeniyle geçersiz hale gelen süre için hesaplanan 2.028.828,98 USD bedelin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.028.828,98 USD’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalılar cevap dilekçesinde, mecurun 1992 yılından beri kiraya verildiğini ve belediye tarafından işletme ruhsatında sorun yaşanmadığını, uygun bir mehil verilmeden sözleşmenin feshi yoluna gidilemeyeceğini, kaçak eklentinin yıkılması sonrasında belediyeden ruhsat alınabileceğini, yıkmak istediklerini ancak davacıların buna engel olduğunu, tahliyenin gerçekleşmediğini anahtar tesliminin yapılmadığını sözleşmenin hala ayakta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tahliye ve anahtar tesliminin kanıtlanamadığı, 12.01.2007 tarihinde anahtarın notere teslim edildiğini, kira sözleşmesinin dava tarihi itibariyle ayakta olduğunu, ayıp için mehil verilmediğini ve sözleşmenin feshinin ileriye dönük olup geçmişe yönelik olamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. ./.....
Dosya finansal kiralama sözleşme uyarınca ödemelerin yapılıp yapılmadığı bakiye borcun bulunup bulunmadığı yönüyle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş ve 30.10.2020 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 03.04.2017 tarihli ve ... nolu, ilk taksit ödemesinin 18.05.2017 tarihli, 58.661 Eur + Kdv tutarlı, 49 ay kira ödemeli olan sözleşmenin akdedildiği, kiralanan malların zilyetliklerinin kiracı davalıya devredildiği, usulüne uygun ödeme ihtarının yapıldığı ve ihtarın 21.11.2018 tebliğ olduğunu, 60 günlük mehilin 21.01.2019 tarihinde dolduğunu ve böylelikle 6361 sayılı yasanın 31/1 maddesi ile taarflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 22. Maddesinin ihlal edildiği ve sözleşmenin 21.01.2019 temerrüt tarihi itibarıyla sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiğini, 6361 sayılı yasanın 32-33. Maddeleri ile sözleşmenin 44....
Dosya finansal kiralama sözleşme uyarınca ödemelerin yapılıp yapılmadığı bakiye borcun bulunup bulunmadığı yönüyle davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiş ve 30.10.2020 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 03.04.2017 tarihli ve ... nolu, ilk taksit ödemesinin 18.05.2017 tarihli, 58.661 Eur + Kdv tutarlı, 49 ay kira ödemeli olan sözleşmenin akdedildiği, kiralanan malların zilyetliklerinin kiracı davalıya devredildiği, usulüne uygun ödeme ihtarının yapıldığı ve ihtarın 21.11.2018 tebliğ olduğunu, 60 günlük mehilin 21.01.2019 tarihinde dolduğunu ve böylelikle 6361 sayılı yasanın 31/1 maddesi ile taarflar arasındaki akdedilen sözleşmenin 22. Maddesinin ihlal edildiği ve sözleşmenin 21.01.2019 temerrüt tarihi itibarıyla sözleşmenin feshedilmiş sayılması gerektiğini, 6361 sayılı yasanın 32-33. Maddeleri ile sözleşmenin 44....