Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesinin feshi ve bu sözleşmenin 6. maddesi hükmüyle davalıya teslim edilen tesisler ile menkul eşyanın iadesi istemleriyle açılmıştır. Davalı kiracı sözleşmedeki tüm edimlerin yerine getirildiğini, teminat mektubu konusunda karşılıklı görüşmeler yapıldığını açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere davadaki istemin dayanağı 01.01.2008 başlangıç tarihli hasılat kira sözleşmesidir. Davada bu sözleşmenin feshi ile diğer bazı isteklerde bulunulmuştur. HUMK.nun 8/II. fıkrası 1. bendi uyarınca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, sözleşmenin bozulması ya da tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminatı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları görmeye sulh mahkemeleri görevlidir....
Buna göre, davacı tarafından cezai şart istenilmekle birlikte TBK'nın 179. maddesi gereğince sözleşmede kararlaştırılan şart ifaya eklenen cezai şart niteliğinde olup, sözleşmenin feshi halinde bu kalemin talebi mümkün değildir. Zira sözleşmede açık bir şekilde teslimde gecikme halinde bu kesintinin yapılacağı düzenlenmiş olup, fesih halinde sözleşmenin bu hükmünün uygulanması söz konusu olmayacaktır. Davalının bedel iadesi hususunda noterden temerrüde düşürüldüğü tarih de nazara alınarak işlemiş avans faizi de hesaplanarak sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gereken avans ile noter masrafının iadesi başlatılan takibe itirazın kısmen iptali ile alacak belirli ve likit olduğundan %20 inkar tazminatına hükmedilmiştir. Yargılama esnasında taraf vekilinin istifa etmiş olması vekalet ücreti takdirine engel değildir. (Yargıtay 15. HD 2012/4145 E. 2012/6920 K. 07/11/2012 ; İstanbul BAM 15....
Dolayısıyla KDV'li bedel üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde KDV'nin davalıların malvarlığına girmediği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesi ile mahkememiz kararı bozularak mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır. Mahkememiz tarafından usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına 13/06/2024 günlü duruşmada uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam edilmiştir. Mahkememizce bozmadan sonra yapılan yargılamada; Mahkememizde açılan dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında ödenen yatırım bedelinden, sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle, işlememiş süreye tekabül eden kısmın iadesi talebine ilişkindir....
Tüketici Mahkemesi'nce, sözleşmenin feshi talepli davada, feshedilen sözleşmenin sonucu olarak tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, kurulacak hükmün taşınmazın aynına yönelik hükümleri de içereceği, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu ve iadesi gereken taşınmazın da Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanunu'nda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Tüketici Mahkemesi'nce, sözleşmenin feshi talepli davada, feshedilen sözleşmenin sonucu olarak tapunun eski hale getirilmesi gerekeceği, kurulacak hükmün taşınmazın aynına yönelik hükümleri de içereceği, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca kesin yetkili olduğu ve iadesi gereken taşınmazın da Yalova ilinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Yalova 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’nce ise, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı bu sebeple kesin yetkinin de söz konusu olmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ile senetlerin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, 4.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari işletmeler arasındaki sözleşmenin feshi sonucu malların iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin ifası aşamasında çıkan olayların önlenemez olağanüstü nitelikte olmadığı, devletin güvenlik kuvvetleri tarafından engellenebilecek nitelikte olduğu ve sözleşmenin ifası için güvenlik kuvvetlerince gerekli tedbirlerin alınabileceği, bu nedenle çıkan olayların taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.1.f bendinde ön görülen nitelikte mücbir sebep niteliğinde olmadığı, mücbir sebebin mevcut olmaması nedeniyle davacı yüklenicinin sözleşme gereğince edimini ifa etmemesinde kusurlu olduğu ve davalı idare tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, sözleşmenin idare tarafından haklı olarak feshedilmesi nedeniyle davacı şirketin verilen teminat mektubunun iadesi ve ödenen pul bedellerinin tahsilini isteyemeyeceği, buna karşılık birleşen dosya davacısı idarenin sözleşmenin haklı olarak feshi nedeni ile sözleşmenin feshine sebep olan davacının edimini yerine getirmemesi nedeni ile...
Şöyle ki; davacı dahi tam bir ödeme yaptığını iddia etmediğine ve vermiş olduğu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ettiğine göre, bu talepler yönünden denetime elverişli inceleme yapılmadan ve bilirkişi raporu alınmadan, özellikle alınan senet miktarı, yapılan ödemeler sağlıklı olarak tespit edilmeden, tüm malın karşılığı olan bedelin iadesine karar verilmesi hatalıdır. Bu durumda, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek tarafların borç ve alacak durumlarının tespiti ve neticeden sonucuna göre bedel yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Şirketlerinin 2014-2015 dönemlerine ilişkin tüm ticari defterlerinin dosyaya celbine ve elimizden müşterinin alınmasından dolayısıyla haklı olarak feshettiğimiz acentelik sözleşmesinden kaynaklı portföy (denkleştirme) tazminatının ve diğer alacak kalemlerinin hesaplanmasını ve bilirkişi raporu doğrultusunda da davamızın kabulüne karar verilmesini sonuçta Denkleştirme (Portföy) Tazminatına karşılık, şimdilik HMK 107 gereğince. Davalıdan 1.500,00- TL'nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasınca öngörülen avans faizi ile birlikte alınarak tarafımıza verilmesine, (Belirsiz Alacak) İsim hakkı için ödenmiş olan bedelin iadesi için, şimdilik HMK 109 gereğince. Davalıdan 1.000,00-TL'nin sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek T.C....