Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile karşı dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davaları İİK’nun 281.maddesi geriğince basit yargılama usulüne tabi davalardan olup HMK’nun 2.maddesinde de belirtildiği üzere genel mahkemelerde görülmesi gereken davalardan olduğundan mahkemenin tasarrufun iptali davası yönünden görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Basit yargılama usulüne tabi tasarrufun iptali davasına karşı açılan menfi tespit davasının yazılı yargılama usulüne tabi olması, tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle karşı dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi yargılamaya ayrı esas üzerinden devam edilip taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken her iki davanın birlikte görülmesi isabetli görülmemiştir...
DELİLLER VE GEREKÇE: Huzurda görülen dava, cezai şart alacağına dayalı başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/840 Esas KARAR NO : 2018/844 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/12/2018 KARAR TARİHİ : 05/12/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin perakende market işletmeciliği sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili firmayla çekin lehtarı ...Ltd. Şti arasında 06/06/2018 tarihinde mal alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin ek-1 maddesine göre; 15/11/2018 tarihinde teslim edilmesi ve söz konusu ürünlerin bedeli olarak 10 adet avans çekinin davalıya teslimi ve ürünlerin teslim edilmemesi halinde çeklerin bedelsiz kalacağı ve 3....
Davalı taraf cevap dilekçesinde, feshi ihbarın süresinde yapılmadığını, feshin usulsüz olduğunu ve bu nedenle sözleşmenin 15.06.2017 tarihine kadar yenilenmiş olduğunu iddia etmektedir. Davalı taraf, 15.06.2017 - 15.06.2018 arasında sözleşmenin yenilenmiş olduğu iddiası ile 6 aylık periyotlarla iki ayrı fatura tanzim etmiş olup, 31.01.2018 tarihli ve ... nolu fatura mahkememizin işbu Menfi Tespit Davasına, 28.06.2017 tarihli diğer fatura ise İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyada İtirazın İptali Davasına konu edilmiştir. İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında yargılaması yürütülen İtirazın İptali Davasında davanın reddolunduğu, İstinaf Mahkemesince işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddolunduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce aldırılan 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda; "Yapılan incelemeler sonucunda işbu raporun inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümünde ayrıntısı ile belirtildiği gibi, Davalı ......
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. ...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle taraflarca düzenlenen 06.03.2008 tarihli sözleşmede kararlaştırılan miktarın cezai şart olmayıp yapılacak eksik işlerin teminatı olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. ...- Dava, İİK'nın 72. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Anılan yasa maddesinin .... fıkrası uyarınca, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan ... takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğu anlaşılırsa, borçlunun talebi üzerine, borçlunun menfi tespit davası nedeniyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Madde metninde açıkça anlaşılacağı üzere, davalı alacaklının ... takibinde haksız çıkması, böyle bir tazminatın kendisinden tahsiline karar verilmesi için tek başına yeterli değildir....
İİK.’nun 72/6 maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, istirdat davası olarak devam edilir.” düzenlemesi karşısında, mahkemece, ödenen bu bedelin tespiti ile anılan yasa hükmü gereğince ödenen miktar yönünden istirdata karar verilmesi gerekirken, menfi tespit kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. nolu bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya, 475,50 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davacı ile davalı yönünden kapalı olmak üzere, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi. .........
Dava dilekçesinin talep sonuç kısmında “aradaki ticari ilişkiden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığına” şeklinde menfi tespit talebi öne sürülmüş ise de; bu şekilde belirsiz ve soyut bir menfi tespit davası açılamayacağı ve davacının menfi tespit talebi yönünden teminat senedi bedeli olan 16.000 USD üzerinden harç yatırdığı gözetilerek, menfi tespit talebi teminat senedi yönünden değerlendirilmiştir. İcra İflas Kanunu md. 72’ye göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
Davalı-karşı davacı ve karşı davacılar vekili;sözleşmeye konu makinenin müvekkiline teslim edilmediğini, bu durumun ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davacı-karşı davalı taraf malı süresinde teslim etmediğinden sözleşmenin kendiliğinden sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, senedin iptali yönünden talebin kabulüne, 10.09.2006 tanzim tarihli 2.472 TL lık senedin iptaline; kursun 3 kurdan oluştuğu, her kurun 836,00 TL olup, kursiyerin 1 kur aldığı, kursu kendi isteğiyle bıraktığı, yönetmeliğin 10. maddesindeki kursu bırakma şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 1. kur kapsamında toplam 836,00 TL ödeme yaptığını, kursa devam etmediği dönem için ödemeleri durdurduğunu, ancak peşinat bedeli düşüldükten sonra kalan toplam kurs bedeli olan 2.472,00 TL yı ödediğinden bahisle menfi tespit istemli olarak eldeki davayı açmıştır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :Uyuşmazlık, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, sözleşmeye dayalı alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir. Somut olayda, davacı sözleşmeye dayalı olarak yayın hizmeti alamadığını iddia ederek alacak ve menfi tespit isteminde bulunmuş, mahkemece aboneliğin iptal edilmesi gerektiği tarihe kadar davacının hizmet aldığı kabul edilerek iptal tarihine kadar olan döneme ait ücret mahsup edildikten sonra bakiye süreye ilişkin ücret yönünden davacı lehine alacak ve menfi tespit hükmü kurulmuştur. Davalı mahkemenin görevine ve yetkisine itiraz edilmiştir....