Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 14/01/2022 tarihli ihtarname ile müvekkilinin binanın paylaştırma işlemlerini yapmadığı gerekçesiyle ipotekleri paraya çevireceğini ve senedi icraya koyacağını belirttiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, hayali bir borç yarattığını, dava dışı ...tarafından keşide edilen 17/01/2022 tarihli ihtar ile davalının keşide ettiği ihtarın aynı olduğunu ve davalı ile birlikte hareket ettiklerini, müvekkilinin zarara uğratılmaya çalışıldığını, ...adına olan 5 numaralı dairenin üzerine de sözleşmenin üçüncü maddesine göre davalı lehine ipotek konulduğunu ve sözleşmenin üçüncü maddesi şartları yerine getirilmeden bu ipoteğin kaldırıldığını ancak aynı borç için müvekkilinin dairelerine konulan ipoteğin kaldırılmadığını, bu durumun ...ile davalının kötü niyetli ve haksız olarak hala kaldırılmayan ipotekten birlikte faydalanacaklarının göstergesi olduğunu belirterek ...parseldeki 6 ve 7 numaralı daireler üzerinde davalı lehine tesis edilen toplam 2.000.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına...

    Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı acentenin sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, acentenin 25.567,81 TL kasa açığının belirlendiğini ve buna ilişkin tutanağın acente tarafından itirazsız imzalandığını, ayrıca davacı acentenin 133.231,86 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini ve bu alacakların tahsili için davacılar aleyhine icra takiplerine girişildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 08.03.2019 tarih ve 2018/1069 Esas 2019/340 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması konusunda mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle HMK'nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmıştır. Mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş ve eldeki davada sadece denkleştirme tazminatı talebi incelenmiştir....

      Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı acentenin sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, acentenin 25.567,81 TL kasa açığının belirlendiğini ve buna ilişkin tutanağın acente tarafından itirazsız imzalandığını, ayrıca davacı acentenin 133.231,86 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini ve bu alacakların tahsili için davacılar aleyhine icra takiplerine girişildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiştir. Bu karar karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 08.03.2019 tarih ve 2018/1069 Esas 2019/340 Karar sayılı ilamı ile ipoteğin kaldırılması konusunda mahkemenin yetkisiz olması nedeniyle HMK'nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılmıştır. Mahkemece kaldırma kararı doğrultusunda ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin davanın tefrikine karar verilmiş ve eldeki davada sadece denkleştirme tazminatı talebi incelenmiştir....

      İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, acentelik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı vekili; davalı şirket ile aralarında acentelik ilişkisi bulunduğunu, şube ilişkisinin sona ermesine rağmen verilen ipoteğin kaldırılmadığını beyan ederek ipoteğin kaldırılması talebi ile dava açmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davacının tacir olmadığı, davanın mutlak ticari dava olmadığı ve davanın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. ve 6100 sayılı HMK.’un 33. maddeleri uyarınca yargıç tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir....

        TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkilinin yetkili ve temsilcisi olduğu dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. arasındaki bayilik sözleşmesinin teminatı olmak üzere, müvekkiline ait Ankara ili ... ilçesi, ... Köyü ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine 200.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edildiğini, 15.11.1999 tarihinde tesis edilen ipoteğin 11.06.2002 tarihinde 450.000,00 TL'ye yükseltildiğini, bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılan sözlü uyarılara rağmen ipoteğin terkin edilmemesi üzerine 02.10.2013 tarihli ihtarla ipoteğin kaldırılması, aksi halde uğranılan zararın tahsilinin istenileceğinin ihtar edildiğini, davalının ihtara cevap vermemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılması için Ankara 9....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması, İcra Takiplerinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2009...

            AŞ lehine verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna müracaat edilerek alacak tahsil edilmiş değildir. Nitekim davalı ... ile dava dışı ... ve ... arasında imzalanan 03.08.2017 tarihli sözleşme başlıklı ...'e ve ...'e ait hisselerin ...'e temlikinin düzenlendiği belgede yer alan 11. maddesinde İstanbul ili, ..... ilçesi ... mahallesi... davalı ... adına kayıtlı ve üzerinde ipotek alacaklısı ... .... Lehine 500.000,00.-TL bedelli ipoteğin 03.02.2018 tarihine kadar kaldırılacağı öngörülmüş olup işbu sözleşmede davalı ...'in imzası bulunmamakla birlikte davalı ...'in 25.01.2018 tarihli beyanını içeriği gözetildiğinde söz konusu sözleşmenin 11. maddesinden haberdar olduğu tartışmasızdır. Adı geçen davalının taşınmazı üzerinde, davacı şirketin dava dışı ...-... AŞ ye olan borcunu teminat altına almak üzere tesis ettiği ipoteğin sözleşmenin 11. maddesi hükmü uyarınca 03.02.2018 tarihine kadar kaldırılacağı öngörüldüğü halde ipoteğin karşılığında davalı ...'...

              Her ne kadar eldeki davanın yargılamasında ipotek tesis tarihinde muvafakatnamedeki imzanın kadına ait olmadığı anlaşılmış ise de, davacı kadının taşınmazı satın aldığı tarihe kadar gerek ipotek, gerekse de dava dışı üçüncü kişiye yapılan satış işleminin iptali için aile konutundan kaynaklı haklarını kullanmadığı gibi aksine ipotek yüklü olduğunu bildiği halde taşınmazı satın aldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip üzerine bu davayı açtığı, bu durumun TMK'nın 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına uygun düşmediği anlaşılmakla mahkemenin davanın reddi kararının isabetli olduğu sonuç ve vicdaani kanaatine varılmıştır. Dava nispi harca tabi olup nispi harçla görüldüğüne ve mahkemece ipoteğin kaldırılması davası reddedildiğine göre; ipotek bedeli üzerinden davalı banka yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur. Açıklanan sebeplerle, karar usul ve yasaya uygun bulunmakla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava ipoteğin kaldırılması, karşı dava sözleşmenin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/01/2019 gün ve 2018/2755 Esas, 2019/481 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                arasındaki borcun sona erdiğini, protokole göre taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ancak karşı tarafın takibe devam ettiğini, takip sırasında taşınmazın satışının talep edildiğini ve kıymet takdiri yapıldığını belirterek icra takibinin durdurulmasına, takibin iptaline ve müvekkilinin taşınmazı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve fek işleminin tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu