Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince kiracıdan 52.333,16 TL finansal kira borcu ve toplam 191.270,98 TL alacağının olduğu ancak davalı tarafça ve dava dışı kiracı tarafından borcun ödenmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle davalı itirazının 6361 sayılı yasa da nazara alınarak Finansal Kiralama şirketinin fesihle muaccel hale gelen kira alacağını talep edemeyeceği ve yasanın yürürlük tarihi itibari ile bu bedelin davacı tarafından talep edilmesinin mümkün olmaması nedenle asıl alacak ve temerrüt faizi yönünden itirazın iptali ile taraflar arasındaki sözleşmenin 17. maddesi gereğince akdi faiz uygulanmasına yönelik hüküm bulunduğu, bu nedenle takip tarihinden itibaren akdi faiz uygulanmasına davalı tarafça likit olan alacağa haksız olarak itiraz ettiği gerekçesiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 94.437,23...

    önüne alındığında sözleşmenin aynen uygulanmasında müvekkilinin yararı da kalmadığı gibi davalının edimlerini yerine getirmediği de değerlendirildiğinde sözleşmenin kendiliğinden ortadan kalktığını davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin mülkiyete dayalı haklarını kullanamaz olduğunu ve maddi zarara uğradığını belirterek, taraflar arasındaki 19.08.2004 tarihli önsözleşmenin iptaline, önsözleşme nedeniyle davalı yararına kurulan intifa hakkı ve ipoteğin fekkine, müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının önsözleşme uyarınca intifa ve ipotek tesis ettiğini, bunun üzerine 09.09.2004 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığını, anılan sözleşmenin halen geçerli ve yürürlükte olduğunu, müvekkilinin taahhütlerin gerçekleşmesi için davacının saha betonunu ve kanapisimi yaptırarak öncelikle işyeri açma ve çalışma ruhsatı almasını...

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/285 E. sayılı dosyası davacısı ... vekili, müflis şirket lehine verilen ve ... İcra Müdürlüğünün 2005/4177 sayılı dosyasındaki ipoteğin kaldırılması için bu ipotek bedelleri karşılığı 15.000 TL’nin icra dosyasına yatırıldığını bildirerek bu teminat bedelinin kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir. Birleştirilen ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/678 E. sayılı dosyası davacısı ... vekili, müflis şirkete karşı yine 15.000 TL yatırılan teminat bedelinin kendisine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında imzalanan 30.10.2001 tarihli ibra sözleşmesinin ve bu sözleşmeyi müflis şirket adına imzalayan Av. ...’ya verilen vekaletnamenin geçerli olduğu, böylelikle ipoteğin karşılıksız kaldığı, karşı davada taşınmazı ipotek veren ...’nun ipoteğin bu suretle konusuz kaldığı, bu arada birleştirilen ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/285 ve ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-İpoteğin Kaldırılması-İcra Talebinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesine gerek görülen; ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/6507 esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra takip dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın, ortağı olduğu şirketin borçları için ipotek edildiğini, borcun ödenmesi ve bankaya bir çok kez yazılı ve sözle bildirime bulunulmasına rağmen ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı yeniden ipotek ettirerek kredi ve teminat mektubu alamaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, ipoteği haksız şekilde kaldırmayan banka ile ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmayan diğer davalının zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı banka vekili, ipoteğe konu borcun tam olarak ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, ileri sürülen zarar ile ipoteğin kaldırılmaması arasında illiyet bağı bulunmadığını savunmuştur. Diğer davalı ise ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirtmiştir....

          Davacı vekili, müvekkiline ait taşınmazın, ortağı olduğu şirketin borçları için ipotek edildiğini, borcun ödenmesi ve bankaya bir çok kez yazılı ve sözle bildirime bulunulmasına rağmen ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı yeniden ipotek ettirerek kredi ve teminat mektubu alamaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, ipoteği haksız şekilde kaldırmayan banka ile ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmayan diğer davalının zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı banka vekili, ipoteğe konu borcun tam olarak ödenmemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılmadığını, ileri sürülen zarar ile ipoteğin kaldırılmaması arasında illiyet bağı bulunmadığını savunmuştur. Diğer davalı ise ipoteğin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirtmiştir....

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili 25.11.2013 tarihli dilekçesi ile davacıya ait 8546 ada 3 parsel sayılı 1408 m2 betonarme işyeri cinsli taşınmazın davalıların eşleri olan dava dışı Fatma Fijen Güney ve Şule Gürel'e satışına ilişkin 03.06.2008 tarihli, yazılı ipotekli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını (bu sözleşmede davalılar Hamdi ve Sedat'ın eşleri Fatma ve Şule'nin vekili olarak), sözleşmenin 4. maddesi gereğince yapılan ödemelere teminat olması için 500.000,00 TL bedel ile 2. dereceden serbest yararlanmak kaydıyla teminat ipoteği verilmesinin kararlaştırıldığını, satış vaadine 8546 ada, 3 parsel üzerindeki taşınmaz üzerine davalılar lehine 04.06.2008 tarihinde 500.000,00 TL bedel ile ipotek tesis edildiğini, ancak satış vaadi sözleşmesinin 4. maddesindeki hükme aykırı olarak, mevcut olmayan bir borç nedeniyle davalılar lehine tesis edilen ipoteğin iptali ile tapu sicilinden terkinine karar verilmesini...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen satışın iptali ile ipoteğin kaldırılmasını ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizce ipoteğin kaldırılması davasında harç eksikliği tamamlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına, aile konutu şerhi davasında ise taşınmazın 19.12.2013 tarihinde...

                Kat, ... nolu Bağımsız bölüm üzerinde ... yevmiye numaralı ... tarihli resmi senetle müvekkili banka lehine 1.dereceden ipotek tesis edildiğini, borçlu ...Şti. ve müteselsil kefiller tarafından borç vadesinde ödenmediğinden alacağın tahsili amacıyla, ... İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosya numarasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iddialarının son derece yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın aile konutu üzerinde eş muvafakati alınmaksızın tesis edilen ipoteğin terkini talebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, oysa ki aile konutuna konulan ipoteğin kaldırılması ve gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulması talepli davalarda görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğunu belirterek, görev itirazında bulunmuştur. Dava; taşınmaz malikinin eşi olan davacının aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle açmış olduğu dava niteliğindedir....

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında borç ilişkisi doğuran bir sözleşmenin mevcut olmadığını, davacı ile davalı arasında geçerli bir kazanma sebebi (bir rehin sözleşmesi, ölüme bağlı tasarruf, kanun hükmü veya bir mahkeme kararı) bulunmadığından kanunun amir hükümleri gereği usul ve esas yönünden temelden geçersiz, davalı ile davacı arasında geçersiz bir ipotek tesis edilmiş olup, davanın bu ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğunu, taraflar arasında bir alacak ilişkisi söz konusu olmayıp herhangi bir sözleşmenin de bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir edimin de söz konusu olmadığını, Yargıtay tarafından ipoteğin kaldırılması davalarında görevli mahkemenin borç ilişkisini doğuran sözleşmenin niteliğine göre belirlenmesi gerektiğini, iş bu davaya konu ipotekle ilgili olarak davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşme ve borç ilişkisi bulunmaması, davacının iradesi sakatlanmak suretiyle ipotek tesis edilmiş olması...

                  UYAP Entegrasyonu