devrinin gerçekleşmesinden sonra ifası gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Görülüyor ki; sözleşmenin yasal çerçevede icrası her iki taraf bakımında da olanaksızdır. Yasadaki değimiyle söz etmek gerekirse, kira sözleşmesi konusunun imkânsız olduğu açığa çıkmıştır. Borçlar Kanununun 117.maddesi hükmüne göre «borçluya isnat olunmayan haller münasabeti nedeniyle borcun ifası mümkün olmazsa borç sakıt olur. Doktirin ve Yargıtay uygulamasında imkânsızlık ortaya çıkış nedenine göre bazı ayrımlara tabi tutulmaktadır. Eğer sözleşmenin icrasındaki ifa imkânsızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, aynı sözleşmeyi yapacak herkes için söz konusu ise, buna «objektif imkânsızlık», yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da «sübjektif imkânsızlık» denilmektedir. İmkânsızlık sözleşmeden sonra ve tarafların birinin kusurundan kaynaklanmışsa buna «kusurlu imkânsızlık» ve fakat tarafların kusuru olmadan meydana gelmişse «kusursuz imkânsızlık» denir....
yer almasını sağladığını, ancak sözleşmenin haksız feshi nedeniyle ticari statüye gölge düşürüldüğünü, davalının reklam ve ürün tanıtımına yönelik yükümünü yerine getirmeyip, sözleşmeyi haksız feshettiğini, ürünün pazarlanması ve raflara girmesi için davalının harcamalarda bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakların saklı kalarak sözleşmeden doğan yükümlerin ifası için yapılan harcamalara karşılık şimdilik 1.000.00....
-Yanlar arasındaki ....04.2009 günlü sözleşmenin cezai şart başlıklı .... maddesinde “işbu sözleşmenin taraflarından herhangi birisi sözleşmenin kendisine yüklediği yükümlülüklerini hiç yerine getirmez veya eksik yerine getirirse hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 300.000,00 TL ödemeyi taraflar karşılıklı kabul ve taahhüt ederler” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşmenin bu hükmü 818 sayılı BK'nın 158/I. maddesi uyarınca seçimlik ceza niteliğindedir. Sözleşmede seçimlik ceza kararlaştırılması halinde alacaklı ya asıl borcun ifasını ya da kararlaştırılmış olan cezai şartın ödenmesini borçludan isteyebilir. Sözleşmede aksine bir düzenleme yoksa alacaklı hem asıl borcun ifasını hem de cezai şartın ödenmesini isteyemez. Somut olayda davacı kalan iş bedelini talep etmekle seçimlik hakkını sözleşmenin ifası yönünde kullandığından, kalan iş bedeli dışında ayrıca cezai şart isteyemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin ifası için izin ve onay verilmesi davası sırasında davalı ... 09.05.2011 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/846 esas sayılı dosyasında sözleşmenin ifası için izin ve onay verilmiş sayılması amacıyla 14.10.2009 tarihinde dava açmıştır. 16.12.2009 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 27.04.2010 tarihli kararı ile görev yönünden bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak 11.08.2010 tarihinde verilen görevsizlik kararı üzerine dosya ......
(A) maddesi, sözleşmenin büyük bölümünü oluşturduğundan, artık sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemeyeceğinden, taşınmaz devrine ilişkin hükümler içeren sözleşmenin resmi geçerlilik şekline uygun yapılmamasının red gerekçesi olarak kabulü yerinde değildir. Öte yandan, yine sözleşmenin (A) maddesinde öngörülen edimin ifası sırasında ödemezlik def'i ileri sürmeyen davalının, diğer edimlerin ifası talep edildiğinde ödemezlik def'i ileri sürmesi de MK 2'ye açıkça aykırıdır. Ayrıca davacı yargılama aşamasında kendisine düşen edimi ifaya hazır olduğunu davalılara bildirmiş, buna ilişkin 28.11.2016 tarihli noter ihtarnamesini dosyaya ibraz etmiştir....
Davalı tarafından uzatılmış sözleşmenin devamı sırasında, bu izni kaldırarak men' i müdahale ve kal davası açmış, ihtiyati tedbir kararıyla da davalının bu yerdeki kullanımını engellemiştir. Bu durumda davalı yönünden sözleşmenin ifası imkanı kalmamıştır. Fiili imkansızlık nedeniyle davalının sözleşmeyi fesihte haklı olduğunun kabulü gerekir. Sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde, sözleşmenin 13. ve 14. maddeleri uyarınca davacının ariyet konusu malların iadesini ve bunların iade edilmemesi nedeniyle haksız kullanım bedelini talep etme hakkı vardır. Mahkemece bu yön üzerinde durularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sözleşmenin feshinin haksız olduğu kabul edilerek karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. '' denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede, davanın TBK'nın 125. maddesine dayalı sözleşmenin geç ifası nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı alt yüklenicinin hakediş alacağı ya da haksız teminat kesintisi iddiası ile iadesi yönünde bir talebi olmadığı, buna karşılık; davalı yüklenicinin yer teslimini süresinde yapmaması ve projeleri zamanında teslim etmemesi nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürdüğü, sözleşmenin ifası sırasında gecikme ve ilave işler nedeni ile ek sözleşme yapıldığı, davacı alt yüklenicinin davalı yükleniciyi temerrüde düşürmek için yer teslimi ya da proje teslimi için süre vermediği, ihtarname de göndermediği, çekince koymaksızın işi tamamlayan davacı alt yüklenicinin gecikmeden kaynaklanan tazminatı talep etme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın akdedilen 16/01/2021 tarihli sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın haklı nedenle fesih dolayısıyla iptali ve sözleşmenin ifası amacıyla başlangıçta davalı yana ödenen ancak davalı yanın cezai şarta istinaden uhdesinde tuttuğu 4.000 Euro'nun davacıya yasal faizi ile ödenmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/12/2021 KARAR TARİHİ : 20/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan Batman Bölgesi İçin Sürücülü Olarak Patlayıcılı Madde Taşımaya Uygun Kapalı Kasa 4*4 Pick Up Kiralama Hizmeti Alımına ilişkin ihaleye müvekkili ile davalı arasında sözleşme kiraladığını, sözleşmenin imzalanmasından iki aylık sürede müvekkilin işe başlaması çeşitli bahanelerle engellenip 13/10/2021 tarihinde sözleşmeden döndüğünün bildirildiğini, uyuşmazlık konusu sözleşme bedelinin 1.494.000 TL olduğunu, müvekkilinin öncelikle sözleşmenin ifası ile elde edecekleri kazançtan yoksun bırakıldığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ifası için kredi çekildiğini ve ödemelere başlanıldığını, sözleşmeden haksız dönülmesi sonrası müvekkilinin gereksiz yere borç yüküne mecbur bırakıldığını...