; haksız ve yersiz açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
istemiş, 16.11.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile de, alacak miktarını bilirkişi raporu ile belirlenen 123.328,00 YTL ve tazminat miktarının tamamı olan 60.000 DM’a çıkarmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: TCK.nun 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün uygulanabil- mesi için ''failin bizzat pişmanlık göstererek'' mağdurun zararını gidermesi gerektiği, mağdurun ise duruşmada alınan beyanında zararının banka tarafından giderildiğini söyle- mesi karşısında, zararın kim tarafından ve hangi aşamada karşılandığı araştırılmadan TCK.nun 168/1. maddesi ile cezadan indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, şikayetçinin kredi kartını hukuka aykırı olarak ele geçiren sanık hakkında gereğinin mahallinde takdir ve ifası mümkün görülmüştür....
İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirime gidilmelidir. Ancak sadece süre oranlamasına göre indirim yapılması yeterli değildir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yapılan 26.07.2013 tarihli iş sözleşmesinin 10 maddesindeki, “sözleşme 26.07.2013 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile geçerlidir. Sözleşmenin bitim tarihinden en az 30 gün önce taraflardan herhangi birisi yazılı olarak fesih ihbarında bulunmadıkça sözleşme aynı şartlarda 1 (bir) yıl daha uzamış sayılır”. ve 11. Maddesindeki “ Kanun, yönetmelik, tüzük ve yönetmeliklerle tespit edilmiş haller dışında ve haklı bir neden veya hizmet sözleşmesinde yer alan bir nedene dayanmaksızın personelin işine son verilemez, aylık veya başka hakları elinden alınamaz. Diğer taraftan, sözleşmeli personelin, hizmet sözleşmenin 4857 sayılı yasanın 25.maddesinin II....
tarihe kadar 900 adet ürün satmış, yeni siparişler vermiş ve sipariş avansları gönderdiğini, davacının yaptığı bu satışlar ile alınan siparişler ve avanslar dava dilekçemiz ekinde sunulan faturalar, alt bayilerin beyanları ve diğer belgelerle sabit olduğunu, öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı'nın tüm bu talepleri ancak sözleşmenin haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi durumunda söz konusu olacağından ve yukarıda yer alan açıklamalarımız ile sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği sabit olduğundan tüm tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, somut olayda ise davacı'nın satışları artırması davalının protföyünü genişletmesi söz konusu olmadığını, aksine, davacı davalının bölgedeki satışlarını imkansız hale getirdiğini ve davalıyı zarara uğrattığını, davalının, sözleşmenin feshinde haklı olduğundan da bu tazminat talep edilemeyeceğini, davacı, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında, taleplerine yönelik faiz miktarının "ödenmesi gereken tarih ne ise o tarihten" itibaren işleyecek faiziyle...
nin vefat ettiği anlaşılmakla, diğer davalılar vekilleri, davacı şirketin sözleşmenin ifası için hiçbir hukuki ve fiili ... ve işlem yapmadığını, esasen yapılabilmesinin de mümkün olmadığını, çünkü davacı şirketin borca batık olduğunu, bu hususta iflas ertelemeli dava açtığını, ayrıca ... ilçesinde sözleşme yaptığı yerlerdeki hiçbir inşaatı tamamlayamadığını, yapmadığı daire ve dükkanları satarak paralarını alıp ortadan kaybolduğunu, davacının 5-6 yıl sonra ortaya çıkıp edimlerini yerine getireceğini ama arsa sahiplerinin kusurlarından dolayı bugüne kadar yerine getirmediği iddiasının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
Şart ve ceza arasındaki ilişki gözetilerek, işçinin iktisadi açıdan mahvına neden olmayacak çözümlere gidilmelidir. İşçinin belli bir süre çalışması şartına bağlanan cezalardan, sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirime gidilmelidir. Ancak sadece süre oranlamasına göre indirim yapılması yeterli değildir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında düzenlenen 01.07.2013 tarihli iş sözleşmesi ile 01/07/2013-30/08/2014 tarihleri arasında geçerli 14 aylık belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmış olup bu iş sözleşmesi gereğince, davalı işçi ...'ın ... ile ortaklaşa gerçekleştirilen projesi kapsamında .../... kampında çalışmıştır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; Taraflar arasında imzalanan sözleşme edimlerinin davalı tarafından yerine getirilmemesi kapsamında HMK m. 109 uyarınca, sözleşme ile öngörülen cezai şartın ödenmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle oluşan zararın davacıya ödenmesi taleplerine ilişkindir. Davacının dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; Taraflar arasında 24.08.2020 tarihinde "Marka Devir Ve Kar Paylaşımlı Karma Sözleşme" imzalandığı ve sözleşme uyarınca, davalı ... tarafından "..." adı altında üçüncü kişilere franchise sözleşmesi kapsamında verilen tüm hakların ve operasyonel işletme sürecinin davacıya devredileceği kararlaştırılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2019/688 ESAS- 2020/533 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR : Kahramanmaraş 3....
, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, suçun sabit olmadığına yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün oybirliğiyle (ONANMASINA), 2- Sanıklar hakkında silahla tehdit suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince; Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine, ancak: Sanıklar hakkında TCK.nun 106/2-a, c maddesi uyarınca hükmedilen 3 yıl hapis cezasından TCK.nun 29. maddesi uyarınca ¼ oranında indirim yapılması sonucu 2 yıl 3 ay hapis cezasına, bu cezadan TCK.nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde 1 yıl 10 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen...