Uyuşmazlık, sözleşmeden doğan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın temyizen incelenmesi 13.Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın (13).Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık, sözleşmeden doğan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın temyizen incelenmesi 13.Hukuk Dairesinin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın (13).Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı taraf Sözleşmeden doğan borç ve yükümlülüklerini Süresi içinde ve Eksiksiz olarak ifa edememiş; Müvekkil Şirket Sözleşmeden doğan hak ve alacaklarına kavuşamamıştır. Şöyle ki; Davalı taraf, Sözleşme'nin 5.5. Maddesinde kararlaştırıldığı üzere, tüm üretim faaliyetlerinden tek başına sorumludur. Karar alma ve uygulayarak Projenin özen ile gerçekleştirilmesi konusunda tam yetki verilmiştir. Davalı taraf Üretim Sürecini devam ettirecek bir personel yetiştirmek, Proje konusundaki bütün bilgi, belge, doküman, yazılım kodları ve diğer materyalleri her ayın ilk haftası eksiksiz ve problemsiz olarak Şirkete iletmeyi yükümlenmiştir. Davalı taraf, projede ortaya çıkacak aksaklıkların giderilmesi ve ürünün ticari değere sahip kılınması için gerekli tüm özeni göstermeyi taahhüt etmiştir. Davalı tarafa tanınan yetkiler ışığında, Sözleşme konusu cihazın Sözleşme kurulduktan sonra en geç 6 ay içinde Satışa Arz edilecek hale gelmesi taahhüt edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK'nın 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kendisine teslim edilen traktör ile ilgili sözleşmeden doğan kira borçlarını ödemediği, yapılan ihtara rağmen de süresinde teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin ve sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suç tarihinde yürürlükte bulunan mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki sözleşmeden doğan davaların ticari...
Davalı vekili, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığından davacıya sözleşmeden doğan bir borç da bulunmadığını, davaya konu bedelin davacı şirket yetkilisinin davalıdan ....’da paraya sıkışması nedeniyle aldığı para olduğunu, bu borca istinaden de paranın davalıya havale edildiğini, yani nakdi borcun tediyesinden ibaret olduğunu, sözleşmeden doğan borç bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, davacının davalıya yemin teklif etmeyeceklerine dair beyanına göre kural olarak davacı tarafından davalıya ödenen paranın borcun tasfiyesine yönelik olduğunun kabulü gerekmesine, bu karinenin aksinin yani banka yoluyla yapılan ödemenin mal bedeline karşılık avans olarak verildiği, ancak malın teslim edilmeyerek ödemenin karşılıksız kaldığının davacı yanca yazılı delil veya kesin delille ispat edilmesi gerektiği halde, bunun kanıtlanamamasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Suç tarihinin 05/07/2007 olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kendisine teslim edilen traktör ile ilgili sözleşmeden doğan kira borçlarını ödemediği, yapılan ihtara rağmen de süresinde teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki, sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki 31. madde hükmüne benzer bir düzenlemenin inceleme tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer almaması ve finansal kiralama sözleşmesinin tarafı konumunda bulunan sanığın kira...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 62, 52/2, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kendisine teslim edilen 2 adet traktör ile ilgili sözleşmeden doğan kira borçlarını ödemediği, yapılan ihtara rağmen de süresinde teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki, sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki 31. madde hükmüne benzer bir düzenlemenin inceleme tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer almaması ve finansal kiralama sözleşmesinin tarafı konumunda bulunan sanığın kira...
Aynı kanunun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin icra edileceği veya davalı ya da vekilinin dava tarihinde orada bulunması kaydıyla, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda BK' nun 73. maddesine göre para alacağı, aksi kararlaştırılmamış ise alacaklının ikametgahında ödenmesi gerekir. Taraflar arasında vekalet sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı, sözleşmeden doğan para alacağının tahsilini istemektedir. HUMK'nun 10 ve BK'nun 73/1 maddesine göre alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde takip yapılabilir 2009/5354-9349 veya dava açılabilir. Dairemizin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece, davanın yetkili mahkemede açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının incelenmesine gerek görülmemiştir....
KARAR Davacı ... komisyoncusu olduğunu, davalının evinin satılmasının temini amacıyla kendisine başvurduğunu, sözleşme imzaladıklarını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen kendisini devre dışı bırakarak taşınmazı sattığını, sözleşmeden doğan alacağın tahsili amacıyla davalıya karşı icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taşınmazın başka bir tellal aracılığıyla satıldığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında Borçlar Kanununun 404. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olan 02.03.2012 tarihli tellallık sözleşmesi gereğince, davalıya ait taşınmazın satış bedelinin %3’ü oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK'nun 155/2, 62, 50/1.a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü Sanığın, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladığı, kendisine teslim edilen traktör ile ilgili sözleşmeden doğan kira borçlarını ödemediği, yapılan ihtara rağmen de süresinde teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Suç tarihinde yürürlükte bulunan mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki...